Kılıçdaroğlu, “İzmir sanayide başkent olsun. Tarihi, kültürü, tarımı, turizmi var. İzmir bütün Egenin atbaşı. Hak ettiği kadar hükümetten almıyor. Büyükşehir belediyesi yapıyor. İzmir merkezi hükümete mecbur olmadan Avrupa’da söz sahibi olmuştur. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin uluslararası kredi notu 3 tane A’dır. Dolayısıyla böyle bir büyükşehir belediye başkanına sahip olduğunuz için gerçekten sizi kutluyorum” dedi.
Ahmed Adnan Saygun Kültür Merkezi'nde iş dünyası temsilcileriyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, ilk bölümü basına kapatılan toplantının ikinci bölümünde katılımcılardan gelen soruları yanıtladı.
Sanayici, esnaf ve ticaret odası temsilcilerinin katıldığı toplantıda vaatlerini tek tek anlatan ve soruları yanıtlayan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Ayın 24’ünde sandığa gideceğiz. Sadece sizin oylarınıza değil. Yanınızda çalışanların da oylarına ihtiyacımız var. Kimse kusura bakmasın CHP’yi destekleyeceksiniz. Ben sizden bunu istiyorum. Öyle 16 yıla ihtiyacımız yok. 5 yılda Türkiye farklı bir Türkiye olacak. Bölgesinin yıldızı olacak. Üretimde ciddi bir patlama yaşayacağız. Birlikte hareket etmemiz lazım. Demokrasi için özel bir çaba harcayacağız. Göreceksiniz ne terör kalacak 4’üncü yılın sonunda. Emin olun ülkeye dolar yağacak” diye konuştu.
HDP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş’ın suçlu olup olmadığına karar verebileceğini belirten CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a Hz. Muhammed’in Veda Hutbesi’ni her sabah alıp okuması önerisinde bulundu.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Sayın Erdoğan terörist diyor. İyi de savcılıktan ilam kağıdı aldı, üniversite diploması da aldı. Rakibimiz biliyorum. Demokrasi vardır sözünü dünyaya anlatamazsınız. Niye hapse atıyorsunuz? Çıksın propagandasını yapsın. Suçu varsa mahkeme yargılar. Ben ya da siz bir kişiye suçludur diyemeyiz. Erdoğan’a da söylüyorum, suçun tanımını öğrenmek istiyorsan, evrensel hukuku bıraktım, peygamberin veda hutbesinde suçun bireysel olduğu anlatılır. En önemli insan hakları beyannamesi olarak adlandırılır. Baş ucuna koy ve her sabah oku. Kimin suçlu olup olmadığına ben karar veremem. Hakim karar verir. Biri savunur, öbürü iddia eder, hakim evrensel hukuka ve vicdanına göre karar verir. Biz bunları tamamen geçtik. Başka bir dünyada yaşıyoruz” diye konuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kapatılması gerektiğini kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, “Meydanı olmayan onlarca kent var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın tamamen kapatılması lazım. Orada sadece büyük paralar dönüyor” dedi.
Bütün organize sanayi bölgelerinde 6 yıllık teknoloji liseleri kuracaklarını belirten CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Bütün organize sanayi bölgelerinde kesinlikle teknoloji liseleri kuracağız. 6 yıl olacak. Üçüncü sınıftan itibaren alanında fabrikada stajını görecek. Mezun olduğu zamanda iyi yetişmişse zaten işi de hazır olacak. Ara eleman bulma sorununu bulacak. Bunlar yatılı olacak. Ailelere asla yük olmayacak. Teknoloji liseleri MEB ile birlikte organize sanayi bölgesi yöneticileri okulu müşterek yönetecek” dedi.
Vergi toplamada büyük rakamların toplanamadığını, afların yeterli olmadığını anlatan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sıfır faizli krediler vereceklerini, ne kadar çok vergi verirlerse o kadar çok sıfır faizli kredi alabileceğini böylelikle kayıt dışı ekonomiyle de mücadele edeceklerini söyledi:
“Büyük rakamlar tahsil edilemiyor. 322 milyar lira vergi gelirlerinden tahsil edilemiyor. Af çıkarıyorlar. Ama çözüm değil. Bunu aşmanın bir yolu var. Bütün organize sanayi bölgelerinde esnaf ve KOBİ’lere bir yıl süreli kredi vereceğiz, sıfır faizli. Böylece devlet tahsilat peşinde koşmayacak, ceza yazmayacak. Krediyle işini büyütecek, istihdam yaratacak, rekabet edebilecek. Ne kadar çok vergi öderse o kadar çok sıfır faizli kredi alacak. Herkes karlı. Bunun zarar edeni yok. Herkes karlı bu projede. Bu aynı zamanda kayıt dışı ekonomiyle akılcı mücadele etmenin yoludur. Niye çalışanı saklayayım ki? Nasıl olsa sıfır faizli kredi alacağım. Teknoloji çok hızlı değişiyor. Bugün her saniyede birden fazla buluş var. Gelişen ve değişen teknolojiye en fazla ayak uyduranlar KOBİ’ler. Katma değeri yüksek ürün üretmede de bütün dünyada söz sahibi.”
İzmir’in merkezi hükümetten hak ettiği yatırımı alamadığını, büyükşehir belediyesinin yatırımlarıyla İzmir’in Avrupa’da söz sahibi haline geldiğini dile getiren CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “İzmir sanayide başkent olsun. Tarihi, kültürü, tarımı, turizmi var. İzmir bütün Ege'nin atbaşı. Hak ettiği kadar hükümetten almıyor. Büyükşehir belediyesi yapıyor. İzmir merkezi hükümete mecbur olmadan Avrupa’da söz sahibi olmuştur. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin uluslararası kredi notu 3 tane A’dır. Dolayısıyla böyle bir büyükşehir belediye başkanına sahip olduğunuz için gerçekten sizi kutluyorum.”
Üreten ekonomiyle katma değeri yüksek ürünler üreten Türkiye’nin kazanabileceğini kaydeden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, İnsan Kaynakları Bakanlığı kuracaklarını dile getirdi ve şunları söyledi:
“Ekonomi betona döndürülmüşse hep inşaata gitmişse, üretime gitmemişse, ek katma değer yaratılmıyorsa sorun. O nedenle üretim ekonomisi diyoruz. Bunu öncelememiz lazım. Ürettiğimiz zaman faizler düşer, işsizlik sorunu çözülür. İhracatınız artar. Ne üreteceğiz? Bu ciddi bir sorun? Üretim de değişen bir kavram. Katma değeri yüksek ürün mü üreteceğiz? Bunu üretemezsek Türkiye sadece belli ülkelerin ürettiği ürünleri tüketen ülke konumuna gelir. OECD rakamlarına göre, yüzde 65’i yok olacak, eğitim alanların. Yani yeni meslek ve uygulamalar çıkacak. Yaşam boyu eğitim kavram önümüze geliyor. Biz seçim bildirgemize, İnsan Kaynakları Bakanlığı koyduk, bunu çözmek için. Yeni bir alan çıkacak önümüze. Bizim insanımızın yeni alana intibak etmesi lazım.
Katma değeri yüksek ürünü nasıl üreteceğiz? Tek yolu, üniversitelerin bilgi üretmesinden geçiyor. Üniversitelerde her türlü düşüncenin özgürce tartışılması lazım. Ancak darbe dönemlerinde yaşanır. İbrahim Kaboğlu, dünya çapında Anayasa hukukçusu. Fransa’daki üniversitelerde de derse girer. Bir kararnameyle kapı önüne koydu, yurtdışına çıkmasına yasak kondu. Bütün dünya Kaboğlu’na sahip çıktı. Siz istediğiniz kadar demokrasi var deyin, dünyadaki tüm hukukçular Türkiye’de demokrasi yoktur diyor.”
Partisinin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin kazanması durumunda AB ile uyum yasalarının beklenmeden ve tamamının parlamentodan çıkarılacağını dile getiren CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu,
“Allah nasip eder de sayın İnce Cumhurbaşkanı olur ve Millet İttifakı çoğunluk olursa AB ile uyum yasalarının tamamı parlamentodan çıkacak, yeni bir fasıl beklemeden. Ben bunu sayın Cumhurbaşkanına, Başbakanına önerdim. Dayattıktan sonra niye yapıyoruz dedim. Demokratik tüm standartları ülkemizde hayata geçirelim dedim. Biz bunu yapmaya kararlıyız. Üçüncü sınıf demokrasiye layık değil.”
Kadın ve gençlere daha fazla siyasette yer vermek için Siyasi Partiler Yasası’nı değiştireceklerini dile getirdi:
“Siyasi Partiler Yasası 12 Eylül darbesinin ürünüdür. Kadın ve gençler daha fazla siyasette olmalı. Parlamentoya yansıması için Siyasi Partiler Yasası’nın değişmesi lazım.”
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, değer kaybedenin dolar değil türk lirası olduğunu vurguladı:
“Değer kaybeden TL. Dolar yerinde duruyor. Türk lirasının değer kaybetmesinin nedeni ülkenin bozulan imajı ve ekonomide bozulan denge. Bu tabloyu tüm dünya görüyor. Merkez Bankasının bağımsız olmadığını görüyorlar. Gördükleri için bize borç vermede nazlanıyorlar. Faizi yükseltin biz o zaman riski alırız diyorlar.”
Esnafın tüm sorunlarını bildiğini ve Esnaf Bakanlığı kuracaklarını anlatan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, esnafa dair vaatlerini şöyle sıraladı:
“Küçük esnaf korunmalıdır. Doğru. Eski TOBB başkanı düzgün bir insandı. İyi bir siyasetçiydi. Ticaret Bakanlığı yaptığı dönemde bir kanun teklifi getirdi AVM’lerle ilgili. Ali Coşkun bir daha seçilmedi. İktidar ve onun düşüncesinde esnaf yok. Ne esnafı diyor. Bitti diyor esnaf. ABD’de de Japonya’da da esnaf var. Yasalarımızda esnafın korunmasına dair düzenleme de var. Hiçbir esnaf arkadaşım bu hakkını bilmez.
TESKOOP var. Başkanına ayda 52 bin lira veriyorlar. Bakanların cumhurbaşkanlarının milletvekillerinin maaşından fazla. Esnafa ucuz kredi versin diye. Bir de ayrıca milletvekili aylığı alır. Esnaf kardeşimin bu gerçekleri bilmesi lazım.
Jeotermal kaynakların toprakları kirletildiğini kaydeden CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Topraklar müthiş kirleniyor. Tarıma kazandırılması için yüz yıl lazım. Bu konuda bakanlığı raporları var. Altı akademisyenin hazırladığı raporlar var. Bunu bildiği halde yeni jeotermal kaynaklara izin veriyor. Menderes havzasına bunları boşaltıyorlar. Bu incirler yurtdışından geri dönerse kimse şaşırmasın. Bunları dile getirdiğim halde yine izin verdiler. Çünkü rantın gücü bazı kapıları açıyor. Rüşvet anahtarı. Verirsiniz parayı istediğinizi yaparsınız. Çiftçilerin ve ziraat odalarının da tepki göstermesi lazım. Ürün elde edemeyince başlıyorlar ağlamaya. Önceden görmeleri lazım. Akademi dünyası uyarmış” diye konuştu.
Enerjide dışa bağımlılığı ortadan kaldıracaklarını dile getiren CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, güneş enerjisi kooperatifleri kuracaklarını anlattı:
“Enerjide yüzde 55 oranında dışa bağımlıyız. Enerjide dengeli dışa bağlı olabilirsiniz. Bir de bir ülkeye bağlantılı dışa bağımlı olabilirsiniz. Bir ülkeyle sorun çıkarsa diğerleri açığı kapatırsınız. Rusya vanaları kapattığında hep beraber üşürüz. Üstelik doğalgaz yetmedi. Santrali de ona verdik. Dünyanın en pahalı enerjisini sizlere, sanayicilere satacaklar. Daha maliyeti görmediniz. Aldığınız zaman göreceksiniz. Nükleer santral geldi ama nükleer teknolojiyi bize vermediler. Santral kurulacaksa o teknolojiyi bilmemiz lazım. O zaman o santralin bizde işi ne? Rusya’dan elektrik alırsınız biter. Uranyum oradan gelecek, garantiyle elektrik satın alacağız. O zaman niye buraya geldi ki? Yenilenebilir teknoloji çerçevesinde hareket edeceğiz. Güneş enerjisi kooperatifleri kuracağız. Yakında CHP’li belediyeler bu konuda önemli adımlar atacak.”
KILIÇDAROĞLU’NUN KONUŞMASI:
Uzun yıllar hesap uzmanlığı yaptım. Tehdit, şantaj, vergi matrahını arttır yoksa gelip defterini inceleyeceğim demokrasilerde olmaz. İş dünyasının rahat bırakılması lazım. Denetlenecek. Ama denetim cezalandırıcı değil eğitici olması lazım.
3 sosyal güvenlik kurumunun birleştirilmesi doğru ama alınan aylıkların da birleştirilmesi lazım. O kadar büyük haksızlık var ki. Sosyal güvenlikte sözde reform yapıldı. Bugün öğleden sonra bir Bağkurlu ben emekli olmak istiyorum dendiğinde kendisine 840 lira aylık bağlanıyor. 1 Ekim 2008’den önce gitseydi 1800 lira bağlanacaktı. Bunu da reform diye sattılar. Kimse de itiraz etmedi. TESK de esnaf birlikleri de itiraz etmedi. Bir işçi, asgari ücretten pirimini ödemiş, kendisine 718 lira emekli aylığı bağlanacak. 2008’den önce dilekçe verseydi, 1822 lira aylık alacaktı. İkisinin aylığından her ay bin lira aldılar. Sosyal güvenlik açığını kapatmak için. Buna sendikalardan itiraz eden oldu mu? Hayır hiç kimse itiraz etmedi.
Hakim tarafsız ve bağımsız olmalı. Hiçbir makam ve mevki talimat vermemeli. Hakimin teminatı olmalı. Bunlar yapılır. Yapılabilirse siyasi otoriteden bağımsız olur. İyileştirilmiş parlamenter sistem. Biz buna demokratik parlamenter sistem diyoruz. Anayasa değişikliğine ihtiyacımız var bu çerçevede. Süreç sayın İnce bir restorasyon dönemine ihtiyacımız var. Demokratik parlamenter sistemin değişikliği bir Anayasa değişikliğiyle olacak. Yangından mal kaçırır gibi olamayız. Bütün stk’ların, üniversitelerin, siyasi partilerin katılımıyla demokratik Anayasa yapabiliriz. Bu konuda biz ittifak partileri olarak ön çalışmayı yaptık. İlkeleri de belirledik. Erken seçim gündeme geldiği için ön çalışmayı öteledik.
Yurtdışı seçim çevresi oluşturacağız. Oradan da gelsinler. 600 değil makul sayı 450 milletvekilidir.
İhracat politikamız şu; katma değeri yüksek ürün ihraç eden bir ülke haline gelmek istiyoruz. İhracatçının önündeki tüm engellerin kaldırılması ve teşvik edilmesi lazım. Bu dış politikayla bağlantılı. Yurtdışında imaj kötü ise olmaz. Yabancıların çoğu OHAL nedeniyle gelmiyor. Türkiye’li lojistik üs haline getirmek istiyoruz. AB ile ilişkileri düzelteceğiz.
Ortadoğu konusunda önemli bir adım atacağız. Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı (OBİT) kuracağız. İnce ilk koltuğa oturduğunda İran, Irak ve Suriye’yi ziyaret edeceğiz. Ortadoğu’yu bir terör ve kavga alanı değil barış havzasına çevirebiliriz. Bu konuda olağanüstü çaba göstereceğiz. İlk kez bir siyasi parti dış politikayla ilgili bir proje üretiyor. Son özellikle 7-8 yıldır dış politika milli olmaktan çıktı. Kavgacı politika ülkeyi Ortadoğu’da perişan etti. Ortadoğu’nun inşasını biz yapacağız. Türkiye’yi dolara boğacağız, gidip para dilenmeyeceğiz. Demokrasi varsa yabancı sermaye gelir. Türk lirası değer kazanır. Faizler makul seviyeye iner. Yeter ki demokrasimiz batı standartlarına insin.
Eğitim politikası stratejik bir alan. Eğitimin bütün bileşenleriyle biraraya gelinmeli. YÖK’ü kaldıracağız. Bütün üniversiteler idari, mali ve bilimsel açıdan özgür olacak. On binlerce çocuk kahvaltı yapmıyor. Tam zamanlı eğitime geçeceğiz. Sabah gidecek akşam evine dönecek. Sabah kahvaltısı ve öğlen yemeğini yiyecek. Özel bir öğretmenler kanunu çıkaracağız. Yoksulluk sınırının altında maaş almayacak.
FETÖ mağdurları. Adaletin olmadığı yerde mağdurlar da olur. Devletin hukuk içinde FETÖ terör örgütüyle mücadele etmesi gerekir. Bunu yapmadığınız zaman mağdurlar yaratırsınız. Adalet soylu bir alandır. Bütün peygamberler adaleti tesis etmek için gelmişlerdir. Siz adaleti yok ederseniz milyonlarca mağdur doğurursunuz. 33 ere yedi kez müebbet hapis cezası veriliyor. İyi de o cezayı askeri oradan çıkaran komutana vereceksin. Asker emri yapar. KHK’larla işten atılanların dava açması yasak. 12 Eylül darbe döneminde bile görmedim ben bunu. OBİT’i kuracağız. Ortadoğu'yu inşa edip hepsini kendi ülkelerine geri döndüreceğiz.