
Birbirinden binlerce kilometre uzakta, iki ayrı kıtanın iki kadim yakasında, zamanın yorgun elleriyle yoğrulmuş iki şehir; Mardin ve Matera.
Biri Mezopotamya’nın taş belleğinde, diğeri Akdeniz’in güney yamaçlarında. Ayrı coğrafyaların çocukları, farklı inançların, dillerin ve ritüellerin taşıyıcıları. Ne yolları kesişmiş zaman boyunca, ne isimlerini duymuşlar birbirlerinden. Ama kader, taşın ve ışığın dilinde onları kardeş kılmış.
Sokakları aynı sabırla oyulmuş, kapıları aynı sessizlikle aralanmış. Kabaltıları, taş duvarları, iç içe geçmiş katmanları... Sanki tek bir mimarın hayalinden doğmuş gibi. Aynı mahcubiyetle yükselmişler göğe, aynı tevazuyla yaslanmışlar toprağa. Taşın diliyle konuşmuşlar yüzyıllar boyunca; insanlığın unuttuğu ortak bir alfabenin suskun harfleri gibi.
Mardin’de yankılanan ezan, Matera’nın çanlarıyla buluşmasa da, her biri kendi kutsal sessizliğinde aynı duaya durmuş sanki. Kültürün, estetiğin, insan emeğinin ve belleğin nasıl da sınır tanımadığını fısıldıyorlar birlikte. Hayran kalmamak mümkün değil…
Çünkü bazen en büyük yakınlık, hiç tanışmamış olanlar arasında kurulur. Ve işte o zaman, mimari bir dilden fazlasına dönüşür: insanlığın ortak şiiri olur.
Türkiye'de belgesel sinemacılığın usta yönetmeni Ertuğrul Karslıoğlu bu iki kentin ortak hikayesini objektife yansıttı.
Bu çarpıcı belgesel 10 Nisan Perşembe günü saat 19.00'da Bülent Ecevit Kültür Merkezi'nde.
Datça Kent Konseyi Kültür Sanat Çalışma Grubunun düzenlediği ve İdris Erdoğdu'nun konuk olarak katılacağı gösterim ücretsizdir.