Diyetisyen Tuğba Özdemir, yaptığı açıklamada şöyle dedi;
"Kolalı mendilin içinde harçlık, kapıya gelen çocuklara bol bol şeker dağıtma, bayram kutlamaya gelen davulcunun bitmek bilmeyen gösterisi, ziyaretler, el öpmeler, kurulan sofralar ve daha pek çok eski bayram geleneğinin yerine geçen yeni gelenekler: Otomatik olarak herkese gönderilen bayram tebrik mesajları, tatil turları, ne çocuklara ne de davulcuya açılan kapılar…
Oysa ananenin zeytinyağlı dolması, teyzenin ev baklavası, halanın su böreği, eniştenin köftesi ve daha pek çok hazırlık ile başlayan sofralara eşlik eden sohbetlerdir Ramazan’ın alamet-i farikası. Bir yemek, bir tatlı birleştirir bütün akrabaları tek bir çatı altında. Yemeklere sohbetler eşlik ettikçe porsiyonlara dikkat edilmeden daha fazla besin tüketilir. Ramazan süresince belirli bir yeme disiplinine alışmış olan mide ve bağırsak sistemi yorulur, tansiyon dengesizleşir ve özellikle diyabet, obezite gibi sağlık sorunu olanlar için Bayram coşkusu yerini sıkıntılı günlere bırakabilir.
İşte daha sağlıklı bir Ramazan Bayramı geçirmeniz için önerdiğimiz 5 püf noktası:
1.Bayram gününe hafif bir kahvaltı ile başlayın: Ramazan ayı boyunca değişen öğün saatleri yerini bayramın ilk günü eski beslenme düzenine bırakır. Günün en önemli öğünü olan kahvaltıyı atlamamak sindirim sisteminizin daha sağlıklı çalışmasına yardımcı olur. Gün içerisinde daha fazla besin tüketeceğinizi göz önünde bulundurarak hafif bir kahvaltı ile bayram gününü karşılayabilirsiniz. Tam buğday ekmeği, peynir, bol yeşillikler, domates, salatalık, zeytin gibi hafif kahvaltılıklar yanında yoğurt, meyve, yulaf ve ceviz gibi karışımları da tercih edebilirsiniz
2.Bayram klasiği yemekler tadınızı bozmasın: Bayram ziyaretlerinde kızartılmış, çok tuzlu ve ağır yemeklerden uzak durmanızda yarar var. Özellikle diyabet, insülin direnci veya obezite gibi sağlık sorunlarınız varsa, bu yemekler bayramda tadınızı bozabilir. En sağlıklı olanı bu dönemde de az ve sık beslenmeye devam etmek ve besin çeşitliliği yanında porsiyon kontrolüne dikkat etmektir. Ara öğünlerde badem, ceviz, fındık gibi kuru yemişler ve taze meyveler tüketerek ana öğünlerde daha fazla besin alımının önüne geçebilirsiniz. Hatta gelen misafirlerinize dondurmalı, sütlü veya meyveli tatlılar ikram edebilirsiniz.
3.Su içmeyi keyifli hale getirin: Bayram günlerinde ziyaretler yapıldıkça içilen kahve ve çaylara çok sık eşlik etmez su. Oysa yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı içerisinde günde en azından 1,5-2 litre su içilmesi gerekir. Bayramda en çok unutulan bu içecek, sindirimi kolaylaştırmaya, vücudun ısı dengesini ayarlamaya ve en önemlisi de zararlı maddelerin vücuttan daha kolay uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Sıvı tüketiminizi artırmak isterseniz, çorba, ayran, cacık, taze sıkılmış meyve suları ve içerisine sadece limon ve nane yaprakları ekleyeceğiniz aromalı suları ziyarete gelen misafirlerinize de ikram ederek su içmeyi keyifli hale getirebilirsiniz.
4.Sağlıklı sindirim sistemi için Bayram’da da lifli-posalı beslenin: Ramazan ayı boyunca sindirim sistemi sorunları yaşadıysanız, eski beslenme düzeninize geçtiğinizde bu sorunları daha çok hissedebilirsiniz. Özellikle lif-posa içeriği yüksek olan koyu yeşil yapraklı sebzeler, kuru fasulye, nohut, mercimek gibi baklagiller ve bulgur ile tam tahılları bayram sofralarınızın baş tacı yapabilirsiniz. Yoğurt, ayran, kefir ve cacık gibi bağırsak floranızın sağlığını geliştirecek besinleri hem ana yemeklerde hem de ara öğünlerde meyve ve kuruyemişlerle karıştırarak tüketebilirsiniz.
5.Bayram ziyaretlerinizi fiziksel aktiviteye dönüştürün: Bayram ziyaretleri akrabalık ve arkadaşlık bağlarınızı kuvvetlendiren, komşularınızla ilişkilerinizi güçlendiren fırsatlardır. Bu fırsattan yararlanıp bir de bonus kazanmak isterseniz, yakın mesafe ziyaretlerinize yürüyerek gidebilirsiniz. Eğer böyle bir fırsatınız yoksa, tatil ve güzel havadan yararlanıp ailenizle yürüyüşlere çıkabilirsiniz
Eski gelenekleri sevdiklerinizle yaşatabildiğiniz sağlıklı ve mutlu bayramlar dileriz…"