Dokuz Eylül Üniversitesi, Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi, Çeşme Belediyesi ve Çeşme Denizciler Derneği tarafından düzenlenen çalıştayda Mavi Büyüme, Deniz ve denizciliğe ilişkin sektörlerin bir bütün olarak sürdürülebilir bir şekilde büyümesini desteklemek için uzun erimli stratejiler görüşüldü.
Çalıştaya, Çeşme Kaymakamı Hacı Mehmet Kara, Belediye Başkan Yardımcısı Şakir Karadede, Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk, Çeşme Liman Müdürü Nihat Tozman, Çeşme Denizciler Derneği Başkanı İsmail Porsuk ve yönetim kurulu üyeleri, Çeşme Kent Konseyi Başkanı Ömer Önal ve Çeşme Ulusoy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri katıldı.
"Mavi büyüme olanakları için Çeşme tam bir laboratuvar"
Toplantının açılış konuşmasını yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Tekne Üretim Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Gökdeniz Neşer, toplantının fikrinin Çeşme'den doğduğunu vurgulayarak, "Çeşme'nin deniz ve denizcilik etkinliklerinin sürdürülebilir bir şekilde yürütülmesine ilişkin samimi görüşlerinden, samimi teşviklerinden ilham aldık. Çeşme'de deniz ve denizciliğin hemen hemen her segmenti faaliyet gösteriyor. Tıpkı Avrupa Birliği'nin tanımladığı mavi büyüme olanakları için Çeşme tam bir laboratuvar. Çalıştayımızın üç amacı var. Birinci amacımız; insanları bir araya getirmek. ikincisi, birlikteliğimizi sürdürülebilir kılarak stratejiler üretebilmek ve önümüzdeki yıl seçimlerin de olduğunu göz önüne alarak bir kitapçık oluşturmak. Ülkeyi yönetecek olanlara, denizi ile öne çıkan yerleri nasıl yönetmeleri gerektiği konusunda ortak bir aklı ortaya koymak istiyoruz. Üçüncü hedefimiz ise, Çeşme'nin küçük ama önemli bir sorununun çözümü için alt yapı oluşturmak. Bu çalıştay, nihai bir amacımız değil, başlangıcımız. Bize düşen, bu sinerjiyi Çeşme'nin yararına dönüştürmek diyerek amaçlarını açıkladı.
"Türkiye'ye model olabilecek bir çalışma"
Çalıştayda davetlilere seslenen Çeşme Kaymakamı Hacı Mehmet Kara, “Bugün burada İzmir ve Çeşme için çok önemli bir çalıştay için bulunuyoruz. Çeşme’ye coğrafi olarak baktığımızda, aynı Türkiye gibi üç tarafı denizlerle çevrili bir bölge. Mavi Gelişme Stratejisi Türkiye’ye model olabilecek bir çalışma. Denizciliğimiz, balıkçılığımız, kültürümüz ve turizmimiz var. Bizler için en önemlisi yeşili, mavisi ve tertemiz havası ile insanların huzur içinde yaşaması. Çeşme ise bu stratejinin henüz başında. Çeşme’nin bugüne kadar doğal hali ile korunmasını sağlayan duyarlı Çeşmeli vatandaşlarımıza gönülden teşekkür ediyorum. İnşallah bu mavi strateji ile taşıması, balıkçılığı ve turizmi ile hep birlikte değerlendirilecek bu çalıştayın gelecek nesillerimiz olan sevgili gençlerimize tertemiz yansımasını diliyorum” dedi.
"Denizlerimize sahip çıkmamız gerekiyor"
Çeşme Belediye Başkan Yardımcısı Şakir Karadede ise yaptığı konuşmada, “Çeşme Belediyesi olarak bu çalıştayı önemli buluyor ve her zaman yanınızda olmaya devam edeceğimizi belirtiyorum. Mavi Bayrak derken önce denize çıkan insanlarımıza, yatçılara ve tekne sahiplerine denizlerde nasıl davranılacağını, denizlerin nasıl temiz tutulacağını insanlara çok iyi anlatmamız gerekiyor. Bu işe önce kendimizden başlamamız gerekiyor. Denize açılarak eğlenmeye giden insanlarımız yediklerini, içtiklerini denize atmaktan vazgeçmeliler. Atılan çöpler karaya vurunca da hep beraber utanıyoruz. Mavi Bayrak için denizlerimize sahip çıkmamız gerekiyor. Hep beraber bu işin üstünde sıkı durmamız gerekiyor. Ildır, tarihte 12 İon kentinden bir tanesi. Burada gelişi güzel yapılanmaları Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile kaldırdık. Olta balıkçılığını burada geliştireceksek bu bölgeye sahip çıkacağız” şeklinde konuştu.
"Deniz turizmi, sektörün yüzde 20'sini oluşturuyor"
Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanı Yusuf Öztürk ise Çeşme’nin farklı özelliklerle her zaman ön planda olduğuna vurgu yaparak, “Turizm bizim olmazsa olmazımız. Turizmi yalnızca otel olarak düşünmeyin. Deniz Turizmi de sektörün yüzde 20’lik bir oranını oluşturuyor. Mavi Yolculuk, Marinalar, Su Sporları ve Kruvaziyer Turizmi, bu sektörün en önemli başlıkları. Almanya’nın Düsseldorf kentinde karada yapılan Dünya’nın en büyük Deniz Fuarı’na, sonra’da Miami’de Kruvaziyer Fuarında katılarak sektördeki gelişmeleri yakından takip ettik.Çeşme için Mavi Büyümeyi nasıl geliştirebiliz?’ derken bu çalışmalar ortaya çıkıyor. Burada herkes elini taşın altına koymalı.Çeşme için turizm, balıkçılık, deniz taşımacılığı çok önemli faktörler. Türkiye’de bütün limanlar kaybederken, Çeşme Ulusoy Limanı doğru strateji ile kazanan bölge oldu” dedi.
"Strateji ve yol haritası oluşturulurken birlikte olmamız gerekir"
Çeşme Esnaf Odası Başkanı Osman Köfüncü de düzenlenen çalıştaya vatandaşların ve esnafın ilgisiz kalmasından üzüntü duyduğunu belirterek, “Burada Ulusoy Denizcilik Okulu olmasa yine biz bize konuşacağız. Burada 1.864 üyesi olan bir odanın başkanı olarak sizlere seslenmek istiyorum. Hepimiz üç tarafı denizlerle çevrili bir bölgede turizmden ekmek yiyoruz. Hepimiz turizmin ilerlemesi için emek veriyoruz. Çeşme’nin kalkınması, sezonun 12 aya çıkması konusunda hemfikiriz. Denizlerimizi korumak adına denizden ekmek yemek adına bazı sıkıntılarımız olabilir. Windsurf, Port evlerimiz, Eşek Adamız, Beach Club’lar varken bizler, yapay resifler yapmak, deniz çeşitliliğini arttırmak, dalıs turizmini geliştirmek adına çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bizler başta RES’ler olmak üzere ekonomik değeri olan hiçbir şeye karşı değiliz. Bizler yerlerine karşıyız. Ben burada yaşayan dördüncü nesilim. Yaşadığımız bölgeye çok iyi sahip çıkalım. Stratejiyi, Çeşme’nin yol haritasını oluştururken hep birlikte olmamız lazım. En önemlisi de yaşadığım bölgede ekonomik yapılanmalardan dolayı yaşadığım bölgede hapsolmuşum. Hiç bir yere giremiyorum. Ankara’da açıyorlar ‘Google Earth’ü yer belirliyorlar. Benim halkım da oraya mantar toplamaya gittiğinde ‘Giremezsin’ diyorlar. Bu bize hak mı? Ankara’dakiler lütfen liyakata önem versinler. Her başarı mükafatlandırılacak, her başarısızlık da cezalandırılacak. Bizler burada yaşayan insanlara saygı duyulsun istiyoruz. Ben dağımda gezemedikten sonra, denizimde yüzemedikten sonra bu yapılanların bir hükmü olmaz. 40 bin nüfuslu bir yerde kışın esnafım siftah yapamadan işyerini kapatacak ancak yazın çalışan Beach Clublar işin kaymağını yiyecek. O zaman bu işletmelere de ‘Eylül ayında açık kalacaksın’ diyelim. İnsanların da sonbaharda gidecekleri yerleri olsun. Bizlerin nokta atış yaparak Çeşme’ye yön vermemiz gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.
"Ildır körfezi profesyonel balık avcılığına kapatılmalı"
Çeşme Denizciler Derneği Başkanı İsmail Porsuk, gerçekleştirdiği konuşmada Ildır Körfezi’nin profesyonel balık avcılığına yasaklanması gerektiğini söyleyerek, “Biz Çeşme Denizciler Derneği olarak denizlerimizin korunması ve faaliyetlerin geliştirilmesi için faaliyet gösteren bir derneğiz. Bizler, Çeşme Ildır Körfezi’nde profesyonel balıkçılık avına kapatılmasını istiyoruz. Çeşme Fenerburnu’ndan başlayıp Reisdere ve Ildır körfezini içine alan korma alanı ilan edilmesini istiyoruz. Burada patlıcan avcılığı istemiyoruz. Burada SİT alanlarımız var. Bunların korunmasını istiyoruz. ‘Çeşme’nin denizleri bitti. Biz başka yerlere gidelim’ demelerini istemiyoruz. Bizler 12 ay Çeşme’de yaşayan denizciler olarak buradaki güzellikleri gelecek nesillere aktarmakla görevliyiz” diyerek görüşlerini dile getirdi.
Çeşme Liman Müdürü Nihat Tozman ise ilçede bulunan marinalar, balıkçı barınakları, işletme mevzuatları ve Çeşme Liman Başkanlığı'nın çalışmaları hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Yaptığı konuşmada, yarımada bölgesinde, 27 firmaya ait toplam 51 su ürünleri yetiştiriciliği tesisinde yıllık 52.890 ton/yıl kapasitede su ürünleri üretimi yapıldığını belirterek, "Çeşme yarımadasının kuzeyinde Karaburun Küçükbahçe Köyü, Gerence Körfezi, Ildır Körfezinde yer alan potansiyel sahalar içerisinde 39 su ürünleri yetiştiriciliği tesisinde, orkinos,çipura, levrek, sinarit, granyöz türleri, Çeşme yarımadasının güneyinde yer alan Mersin Körfezi, Zeytinler Köyü, Demirciler Köyü ve Sığacık Körfezinde 12 adet su ürünleri yetiştiriciliği tesisinde, orkinos,çipura, levrek türleri üretilmektedir" diyerek balık çiftlikleri hakkında bilgi verdi.
Balıkçı barınakları sorununa da değinen Ççeşme Liman Başkanı Tozman şöyle dedi; "Bölgemizde bulunan balıkçı barınaklarının hiçbirisinde işletme izni bulunmamaktadır. Özellikle mevcut halin imar planlarının uygunsuz olması, vaziyet planlarının uygunsuz olması, vaziyet planlarının güncel olmaması, kiralama değerlerinin çok yüksek olması nedeniyle, balıkçı barınakları içinde halen barınağı kullanan su ürünleri kooperatiflerine kiraya verilememesi nedeniyle Bakanlığımıza işletme izni başvurusu dahi yapılamamaktadır."