Sosyal medya sayfasında yazdığı bir yazı ile isyanını dile getiren Önal, "Yetti, yetti artık diyorum. Alaçatı Kemalpaşa Caddesi’nde kitabevim var. 1989 yılından beri bu işi yapıyorum. Her yıl mekanımın önünde, ünlü yazarları davet edip, Alaçatı halkınla bu güzel edebiyat insanlarını buluşturuyorum. Amacım para kazanmak değil, Alaçatı’da okur sayısını arttırmak. Bir kitap fazla okunsun diye emek harcıyorum!" diyerek, Alaçatı'nın tek kitapçısı olarak, insanlara kültürel katkı sağlamayı amaçladığını ifade etti.
"Çaldığın müziği herkes dinlemek zorunda değil ki, güzel kardeşim"
Sosyal medya sayfasındaki paylaşımında, son yıllarda Alaçatı'nın tüm cadde ve sokaklarının meyhane ve barlarla dolduğunu vurgulayan Önal, "Meyhane kültürü apayrı bir kültürdür. Halit Ziya Uşaklıgil’in 'İzmir Hikayeleri' kitabındaki anlatımı gibi, insan arada bu meyhanelere gidip sohbet etmek istiyor. Ama Alaçatı’daki meyhaneler öyle mi? Sadece gürültü yapmaktalar. İki kişi bir masaya oturup iki çift laf edemez halde. Birbirleriyle konuşurken seslerini duyurmak için bağırmaktan nefes alamaz durumda. Senin mekanında çaldığın müziği herkes dinlemek zorunda değil ki güzel kardeşim" diye belirtti.
"İki yıldır yazar getiremez hale geldim"
Her yıl, Türkiye‘nin ünlü edebiyatçılarını okurlarla Alaçatı'da buluşturmak için mücadele ettiğinin altını çizen Önal, "İki yıldır yazar getiremez hale geldim. Önceki yıllarda gece yarılarına kadar açık tuttuğum kitabevimi artık 18:00 - 19:00’da kapatmak zorunda kalıyorum. Neden? Gürültüden oturulamaz olduğundan tabii ki. Geçen yıl bir yazar arkadaşım imza gecesini gürültüden dolayı kesmek zorunda kaldı. Bana: 'Ömer bey, başımız şişti ve okurlarla sohbet edemiyoruz. Kitabı imzalamak için okurun ismini sorduğumda duyamıyorum' dedi. Haliyle imza vermeyi bırakıp gidiyorlar. Bu sene de imza günlerini gürültü nedeniyle gerçekleştiremiyoruz. Bizlerin de iş yapmamıza engel oluyorlar" diye kaydetti.
"Sabahları dükkanıma gelmek istemiyorum"
Gece geç saatlerde mekanlardan dışarıya bırakılan çöplerden de şikayetçi olan Önal, "Sabahları dükkanımı açmak için dükkanıma gelmek istemiyorum. Meyhane sahipleri gece biriken çöp torbalarını benim dükkanımın önüne bırakıyorlar. Çünkü kendi dükkanlarının önü pislenmesin istiyorlar. Başkasının dükkanının önü kirlenirse kirlensin, kendi dükkanının önü temiz kalsın istiyorlar. Meyhane yada bardan çıkanların aşırı alkollü olmaları yüzünden çoğu sabah dükkanımın önünündeki kusmukları klorakla temizlemekten bıktım artık. Çiçeklerimin olduğu saksılardaki peçete ve artıkları temizlemekten nasıl bıktığımı anlatmıyorum bile... Nasıl bir komşuluktur, nasıl esnaflıktır bu, anlamış değilim. Bileniniz varsa söyleyin bana... Bakalım daha neler görecek bu gözler?" diyerek isyanını dile getirdi.
Alaçatı'nın yerlisi olan Alaçatı Kitabevi sahibi Ömer Önal'ın sosyal medya sayfasında yazdığı paylaşıma çok sayıda destek mesajı geldi.