Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor








Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
Her pedal bir fidan
Her pedal bir fidan
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!

Sedat Kaya

ŞÜKRAN GÜNÜ DEĞİL UTANÇ GÜNÜ
30 Kasım 2019 Cumartesi

Yıl 1620'ydi.

Britanya çok çalkantılı bir dönemden geçiyordu.

Dini, siyasi ve ekonomik baskılar ötekileştirilenleri canından bezdirmişti.

Özellikle İskoçyalı protestanlar için ada artık yaşanamaz durumdaydı.

102 İskoçyalı önce Hollanda'ya sığındı.

Sonra Mayf Flower isimli bir gemiyle Amerika'ya gittiler.

İskoçyalı göçmenler 1621 yılında soğuk bir kış günü bugünkü Boston şehri yakınlarındaki bir  bölgeye çıktılar. 

New England dedikleri bu topraklarda “Plymouth Kolonisi”ni kurdular.

Oysa bu topraklar Wampanoag kızılderililerine aitti.

Wampanoaglar iyi niyetli, barışcı ve misafirperverdi.

Şefleri Massoit’ti.

Aylar süren yolculuk sonrası aç kalan ve yorgun düşen İskoçyalılar'ı dostça karşıladılar.

 

Onlara mısır, hindi ve pekmeze benzer maple şerbeti verdiler.

Kendi gelenekleri olan kış festivalini birlikte kutladılar.

Kızılderili inancında festivaller büyük ruha şükür etmek için düzenlenirdi.

Tohum atma festivali, çilek festivali, mısır festivali, harman festivali onların atalardan kalan gelenelekleriydi.

Göçmenler bu festivalleri kızılderililerden öğrendi.

Ağır kış şartlarında bu festivallerde kurulan muhteşem sofralarda karınlarını doyurarak hayatta kalabildiler.

Ancak beyaz adam doymak bilmedi.

Wampanoaglar'ın topraklarına İngiltere'den akın akın yeni göçmenler geldi.

Gelenler aç gözlü ve acımasızdı.

Kızılderililerin topraklarına el koymak için her türlü caniliği yaptılar.

Esir aldılar.

Esirleri köle yaptılar.

Hayvan pazarlarında çiftlik sahiplerine sattılar.

Ve öldürdüler.

1637 yılında 700 Kızılderili’yi kadın, erkek, çocuk ayırmadan diri diri yaktılar.

Wampanoaglar'ın şefi Masoit yemeğini paylaştığı beyaz adamın zulmüne dayanamadı, üzüntüden öldü.

Yerine oğlu Metacomet geçti.

Metacomet halkını ve topraklarını korumak için savaşmaktan başka çareleri olmadığını biliyordu.

Tüm Wampanoaglar'ı savaş dansına çağırdı.

Artık ok yaydan çıkmıştı.

Bunca zaman her türlü dostluğu gösteren kızılderililer artık beyaz adamın düşmanıydı.

Göçmenler büyük bir direnişle karşılaştılar.

Tarihe Kral Philip Savaşı diye geçen direniş bir yıl sürdü.

Ama kanlı bir şekilde sona erdi.

Beyazlar Şef Meteacomet'in kafasını kesip bir kazığa geçirdiler.

Bu vahşi görüntüyü Wampanoaglar'ın kutsal topraklarında yıllarca sergilediler.

Bir eli kesilip Boston’daki İngiliz yetkililere, bir eli de İngiltere’ye gönderildi.

Ailesine ve geride kalan kızılderililere tecavüz edildi ve köle olarak satıldı.

 

Dün Amerika'da "Şükran Günü"ydü.

Thanksgiving Day.

Amerikalılar hindi yiyerek verdiklerini nimetler için tanrılarına şükranlarını sundular.

Oysa bu geleneğin din ile hiç ilgisi yok.

Beyaz adam bunu kızılderililerden öğrenmişti.

O yüzdendir ki, şükran günü hristiyan dünyasında sadece Amerika ve Kanada'da kutlanıyor.

Beyaz adam kızılderililerin  sadece topraklarını değil geleneklerini de çaldı.

Amerika karanlık tarihini unutturmak için Utanç Günü'nü Şükran Günü yaptı.

Kızılderili Nez Perce ulusunun lideri Şef Joseph’in tarihe geçen şu sözlerini unutmamak gerek.

“Bir çok söz duydum ama hiçbiri yapılmadı..

Güzel sözler uzun sürmedikçe bir şey ifade etmezler…

Sözler benim ölülerimi geri getiremez…

Beyaz adam istila ettiği ülkemin karşılığını ödeyemez…

Onlar babalarımızın mezarlarını korumaz…

Atlarımız ve hayvanlarımızın değerini ödemez…

Güzel sözler bana çocuklarımı geri vermeyecek ve onlar ölümleri durdurmayacak…

Güzel sözler halkıma istedikleri yerlerde özgür ve mutlu yaşamaları için bir vatan vermeyecek…

Konuşmaktan yoruldum ve bunlar kalbimi yaraladı..

Bir çok güzel söz ve yerine getirilmeyen söz hatırlıyorum.

Bunlar konuşmaya layık olmadıkları halde konuşanların sözleriydi.”

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Sedat Kaya
Sedat Kaya
ÖĞRETMEN
Atilla Köprülüoğlu
Atilla Köprülüoğlu
"ÇEK LOKOMOTİFİ" ZATOPEK
Levent Donduran
Levent Donduran
İhtiyar gözyaşları…
Nüvit Tokdemir
Nüvit Tokdemir
Benim kitap fuarlarım...
Esat Erçetingöz
Esat Erçetingöz
Alaçatı’da “Windfest 2024” rüzgarı esti
Okan Yüksel
Okan Yüksel
GÖZTEPE'NİN "KOCA KAPTANI" GÜRSEL AKSEL
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri