" Ne demiş uçurumda açan çiçek,
Yurdumsun ey uçurum!."
Asıl adı Cemalettin Seber’di.
Pülümür doğumluydu.
Kürt asıllı.
Dersim isyanı nedeniyle ailesi Bilecik’e sürüldü.
Malı mülkü köylerinde bırakmışlardı.
Geçim sıkıntısına düştüler.
Babası Bilecik’te iş bulamayınca gizlice İstanbul’da şoförlük yapmaya başladı.
Ama kısa sürede yakalandı.
Çünkü Kürt sürgünlerin bulundukları yeri terketmesi yasaktı.
Cumhuriyetin işkence merkezi Sarsaryan’da gözaltına alındı, sorgulandı.
Cemalettin 9 yaşında babasını işkencede gördükten sonra karar verdi.
Kürt kimliğini gizleyecekti.
Yıllarca gizledi.
Çok sonraları şöyle anlattı, o günleri.
“Bizi kamyona doldurdular,
Tüfekli iki erin nezaretinde,
Sonra o iki erle yük vagonuna doldurdular,
Günlerce yolculuktan sonra bir köye attılar,
Tarih öncesi köpekler havlıyordu.”
*. *. *
Büyüyünce adını da, soyadını da değiştirdi.
Cemal Süreyya oldu.
Yıllar sonra girdiği bir iddiayı kaybedince soyadındaki “y” harflerinden birini çıkardı.
Artık Cemal Süreya’ydı.
Dört kez evlendi, 26 farklı evde yaşadı.
Onlarca iş değiştirdi.
Maliye Bakanlığında çalıştı, darphanede müdürlük yaptı.
Sonunda şair oldu.
Hem de büyük şair.
Oysa o bu büyüklüğü hiç kabul etmedi.
Şöyle tanımladı kendini..
“Çok şükür, büyük şair değilim.
Ama bir sır söyleyeyim mi kulağına.
Cins şairim ben!
Çıkar giderim.
Nişancı bir şairim,
Gözünden haklarım imgeyi.”
*. *. *
O kabul etmese de büyük şairdi.
Aşk şiirleri yazdı.
"Annesinden dayak yediği halde,
yine ‘Anne’ diye ağlayan bir çocuktur aşk."
Özlem şiirleri yazdı..
"Özlem kapıda yine,
zarf zarf akıyor kapımın altından,
gülümsemen bırakmıyor gözlerimi."
Ayrılık yazdı.
"Önce sevdiğiniz terk eder sizi,
ardından uykunuz.
Sonra ne sevdiğiniz geri gelir,
ne de uykunuz."
Sevda yazdı.
" Okyanusta ölmez de insan,
gider bir kaşık ”sevda” da boğulur."
Yalnızlık yazdı.
"Ne olmuş her fırsatta kendimle konuşuyorsam?.
Bakma sen yanlış demiş eskiler,
Kendi kendine konuşana deli değil,
yalnız derler."
Martı, Deniz, Rakı yazdı.
Özgürlük sevdalısıydı.
Derlemeler, çeviriler yaptı.
Onlarca kitaba imza attı.
Aziz Nesin, sahip olduğu bilgi birikimi için Cemal Süreya’ya “Dünyanın en küçük devleti” derdi..
25 yıl önce bir Ocak günü öldü.
"Ölüyorum tanrım
Bu da oldu işte.
Her ölüm erken ölümdür,
Biliyorum tanrım.
Ama, ayrıca aldığın şu hayat
Fena değildir.
Üstü kalsın."
O hep, “özgürlüğün geldiği gün, o gün ölmek yasak” demişti.
Yıllarca kimliğini gizlemekten hiç özgür olamadı.
Yine de vatanını çok sevdi..
" Ne demiş uçurumda açan çiçek,Yurdumsun ey uçurum!."
#cemalsüreya
#9ocak