Dün yine çok yakından takip ettiğim Pınar Gültekin davasının 13. duruşmasında çıkan karar tam bir hukuk garabeti...
Pınar’ı katleden Cemal Metin Avcı’nın “Canavarca hisle eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme” suçundan yargılandığı davada Avcı'ya ödül gibi ceza verildi.
Mahkeme heyeti, 23 aydır tutuklu Avcı’ya daha önce “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” vermesine rağmen bugün ne olduysa “haksız tahrik indirimi” uygulayıp cezasını 23 yıla düşürdü. Diğer yardım ve yataklık eden beş sanığa da beraat kararı çıktı. Verilen karar bu şekilde kesinleşirse 14 yıl 4 ay sonra bu cani cezaevinden çıkacak ve elini kolunu sallaya sallaya topluma karışacak.
Demek ki bu ülkede bir kadını, işkence ederek diri diri yakmanın, varile koyup üstüne beton dökmenin, yetmedi nehre atmanın cezası 14 yıl!!!
Bu nasıl bir Adalet!
Bu nasıl bir Garabet!
Bu kararı veren hakime sormak istiyorum hiç mi vicdanınız yok...?
Verdiğiniz bu kararı vicdanınıza nasıl sığdırdınız...?
Ya o kız, sizin kızınız olsaydı...
Yine aynı cezayı verebilecek miydiniz...?
Verdiğiniz karar ülkede başta Pınar’ın acılı ailesini ve tüm vicdanları yaralarken, Pınar’ın avukatı; "Hukuk bugün ölmüştür.” derken siz, Türk milleti adına o kararı nasıl aldınız?
...................................
HSK’nın yaz kararnamesi ile 5 bin 426 hakim ve savcının görev yeri değişti, kararnamede oldukça dikkat çekici atamalar var.
Cemal Kaşıkçı dosyasının Suudi Arabistan’a devredilmesine karşı "muhalefet şerhi" yazan İstanbul 12 Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nimet Demir, Kahramanmaraş’a...
Gezi Davası kararlarına, "Dinlemeler hukuksuz, dosyada delil yok, beraat verilmeli, diyerek muhalefet şerhi” düşen hakim, Kürşad Bektaş Tokat/Turhal’a...
17 Aralık soruşturmasını kapatan savcı Ekrem Aydıner, Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğinden Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğine...
Bakırköy Adalet Komisyonu Başkanı olduğu dönemde Zindaşti ve Ünğan kardeşler arasındaki ‘Baronlar Savaşı’na adı karışan
Recep KARAMAN,
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Daire Başkanlığından
Küçükçekmece hakimliğine...
Hasan Yılmaz’ın Adalet Bakan yardımcısı olarak atanmasından sonra yerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosundan sorumlu Başsavcı Vekili olarak görevlendirilen Yakup Ali Kahveci Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğine...
Yargıtay’ın bozma kararı verdiği davada Eren Erdem’e ceza veren İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ahmet Uğuz İzmir hakimliğine...
Muhsin Yazıcıoğlu dosyasını jet hızıyla kapatan Habib Korkmaz, Kayseri Başsavcılığına...
Bu davanın takipsizlik kararını kaldıran Hakim Ahmet Maden ise hem meslekten atılmış hem de tutuklanmıştı...
Ayrıca önemli davalara bakan İstanbul Ağır Ceza Mahkemeleri Başkanlarından Ömer Günaydın, Yusuf Kılıç, Sevil Çalışkan Koçkuzu da görev yeri değişenlerden...
Yani; AYM kararlarına uymayan Hakimler terfi ettirilip bakan yardımcısı yapılırken, muhalefet şerhi yazan Hakimler şark hizmetine sürülüyorsa, ülkedeki adaletsizliğin, Pınar Gültekin davası gibi “Kadına Yönelik Şiddet Davalarının” birinci dereceden sorumlusu da iktidar sahipleridir!..
Bu nedenle işlenen her kadın cinayeti de politiktir. Pınar Gültekin davasında olduğu gibi bir vahşet de, yargı eliyle sıradanlaştırılmakta, katillere (iyi hal, haksız tahrik, tahrik gibi saçma sapan indirimler yapılarak) ödül gibi cezalar verilmekte ve hukuk garabete dönüşmektedir.
“En mükemmel adalet vicdandır.”