Kitap fuarları bugün okur-yazar buluşmasının yanında, kitapseverlerin daha geniş kapsamlı ve indirimler nedeniyle daha ucuz olarak kitapla buluşması olarak değerlendiriliyor.
Bu amaçla ilden ilde dolaşıyor; ilçe bazında düzenlenenlerini de görüyoruz...
Kitap okuma oranının son derece düşük olduğu ülkemizde, bu denli yoğun fuarlar düzenlendiğini görünce insan seviniyor ama toplumun bu fuarlara gezmek, yazarları görmek, söyleşileri izlemek amacıyla gittikleri gözleniyor. Kitap satışının öyle abartılı rakamlarda olmadığını zaten zor durumda olan yayınevleri söylüyorlar.
Kitap fuarı yoğunluğunun salt ticari birer düzenlemeye dönüştüğünü, yerel yönetimlerin de bu anlamda kullanıldığını; kültür-sanat etkinliği olmaktan uzaklaştığını savunanlar da çoğunlukta...
Yani...
Bir şeyler yapılmış olsun da, nasıl olursa olsun havasında gidiliyor!
Çoğu yazarın "ticarileşen", halkın uzağında kalan kitap fuarlarına tepkisini hemen her gün sosyal medya paylaşımlarında görüyor, okuyoruz...
Bu iş daha derli toplu, halkla iç içe, buluşmanın daha anlamlı ve kolay olabilecek alanlarda yapılması çok mu zor?
Hiç de değil!
X
Konu İzmir'de düzenlenen kitap fuarları olunca...
İster istemez yıllar yıllar öncesine gidiyorum...
47 yıl öncesi... 1977'ye...
İzmir'deki ilk kitap fuarı düzenlemesine...
O yıl Aziz Nesin başkanlığındaki Şükran Kurdakul, Demirtaş Ceyhun, Adnan Özyalçıner gibi isimlerden oluşan Türkiye Yazarlar Sendikası Uluslararası İzmir Fuarı'na katılma kararı alıyor...
TYS'nin İzmir ve Ege Temsilciliği'ne getirilen Hikmet Çetinkaya ile görüşülüyor ve İzmir Belediye Başkanı İhsan Alyanak ile temas kuruluyor. Başkan, öneriye "harika" diyor ama fuarın açılmasına 15 gün süre var ve yer bulmak olanaksız!
İnsan isterse "olmaz olur" derler ya; aranıyor-taranıyor ve Paraşüt Kulesi çevresinde boş bir alan bulunuyor ve "buyrun buraya açın kitap fuarınızı" deniliyor...
Ortada bina yok, bildiğin asfalt dökülmüş bir alan! Komedi gibi!
TYS'nin o dönemki genel sekreteri Demirtaş Ceyhun mimar olduğu için, "ne yaparız, nasıl yaparız" diye düşünürken, "kim ya da kimlerden nasıl destek sağlarız soruları havada uçuşurken, yine Başkan İhsan Alyanak ve Gültepe Belediye Başkanı Aydın Erten'in destekleriyle bir yapı oluşturuluyor; fuarın açılışına 5 gün kala TYS'nin kitap fuarı ortaya çıkıyor...
Yazarlar ve kitapları okurla buluşmaya hazırdır...
X
Güzel, eğlenceli, keyifli sohbet ortamına, yazar-okur buluşmalarının o sıcak ortamına doyum olmayan bir dört yıl geçirdik İzmir Uluslararası Fuarı'ndakı TYS kitap etkinliklerinde...
O etkinliklerde görev almanın mutluluğu hala içimdedir...
Türk edebiyatının en önde gelen isimleriyle birarada olmak, sohbetlerine katılmak; aynı masada "aşkla" tuttukları kadehlerini "sevgiyle yudumlarken onlara eşlik etmek ve bunu yıllar sürecek dostluklara taşımak elbet unutulmayacak izler bırakıyor...
Kitaba tutkuyu, yazara saygınlığı büyütüyor; daha ne olsun?
Gel de o dört yılda yaşananları...
Aziz Nesin'li günleri; Şükran Kurdakul ve Necati Cumalı ile Köşk Sineması'nın altındaki denize nazıl tahta iskelesi ve yine tahta masalarıyla otantik yapıdaki "Hayri'nin Yeri"nde içilen sevgi ve muhabbet dolu rakı sohbetlerini özleme!
Olur mu yani?
Demirtaş Ceyhun'un bitimsiz sohbetlerini, Adana anılarını, Aziz Nesin'li günleri "kahkaha dolusu" dinleyişimiz iz bırakanlardı...
Kimler geldi kimler geçti; Fakir Baykurt, Asım Bezirci, Talip Apaydın, Uğur Mumcu, Oktay Akbal, Refik Durbaş, Mahmut Makal, Dursun Akçam, Muzaffer İzgü, Kemal Sülker, Gülten Akın, Sennur Sezer, Yalçın Pekşen, İlhan Selçuk, Hüseyin Yurttaş, Nahit Ulvi Akgün, Hilmi Yavuz, Cahit Külebi, Fikret Otyam, Kerim Korcan ve TYS üyesi yazarların daha niceleri...
Her yıl 30 günümüz yazarlar ve kitapla iç içe geçiyordu...
Ne güzel günlerdi ama...
Yaşamımın "iyiki de yaşamışım" dediğim güzel günleriydi...
X
12 Eylül faşist darbesi bu güzel günlerin de içinden geçti...
11 Eylül gecesi saat 23.30'da yanında dört silahlı askerle gelen bir uzatmalı çavuş, "haydi bakalım müziği kesin ve kapatın burayı" dedi ve o mutlu anlar son buldu!
Sonrasında TYS de kapatıldı ve okurun yazarla buluşması da engellendi...
12 Eylül faşist cuntası kitabın da içinden geçti ve bir çok yazarın tutuklandığı, cezaevlerinde işkencelerden geçtiği günler yaşadık...
X
12 Eylül sonrasında İzmir'de kitap fuarını bu kez Cumhuriyet Kitap Kulübü üstlendi...
1984-85 yıllarında yine uluslararası fuar içinde 30 günlük yazarla-okur buluşmasında da onlarca yazar İzmir'e geldi...
Coşkulu, sohbet dolu, uzun kuyruklardan oluşan imza günleri yaşandı... Özellikle Uğur Mumcu ve Aziz Nesin'in imza günlerinde yaşanan yoğunluk gece 24.00'teki kapanışa dek sürerdi... Ali Sirmen, Mustafa Ekmekçi, Ataol Behramoğlu da okurun yoğun ilgisiyle karşılaşıyorlardı.
Çetin Altan'ın uzun sohbetleri ile oluşan kuyruğa, Can Yücel'in, "Çetin laf kalabalığı ile kuyruğu uzatıyor" takılmasını unutamam!
Sonraki yıllarda kitap fuarlarını TÜYAP yine kültürparkta 8 gün gibi kısa süreliğine bahar aylarında düzenlemeye başlamıştı.
Söyleşileriyle, resim-karikatür sergileriyle, sahaflara ve STK'lara tanıdığı katılım koşullarıyla kent içinde olması nedeniyle ilgi odaklı fuarlardı...
X
Şimdi ise İzmirlilerin o içten, koşa koşa gittikleri "kitap fuarı"nı çaldılar!
İçinde her şey var mış gibi görünen "uzak" bir oluşum yarattılar...
Kitapla yazarın arasını açtılar!
İster istemez "benim fuarlarım" dediğim günleri anarak yaşar oldum!
Ve...
"Şimdi uzaklardasın..." diyorum!