Yıl 1996.
Aylardan Eylül.
Dönemin çok beğenilen mizah dergisi "Leman"da Can Yücel'in bir şiiri yayınlanıyor.
Şöyle diyor Can Baba.
"Hep üzülüyorum kadın doğmadım diye
Kim bilir ne oyunlar oynardım erkeklere
Halt etmiş yanımda Meryem ana
Bilmezdim bile İsa'yı kimden peydahladığımı
Haksız mı çıkardım? Yoo
Sanki erkek takımı o kadar erkek
Ve Allah'ına kadar o kadar hırt ki..."
Vay sen misin bunları yazan.
Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı, "Halt etmiş yanımda Meryem ana" ve "Bilmezdim bile İsa'yı kimden peydahladığımı" mısralarıyla, dinlerce kutsal sayılan Meryem ana ve İsa peygamberin alaya alındığını iddia ederek Can Yücel hakkında dava açıyor.
Şairin 1 ile 2 yıl hapsi isteniyor.
Aradan aylar geçiyor.
Can Yücel Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde sanık sıfatıyla hakim karşısına çıkıyor.
Hakim iddianameyi okuyup, Can Yücel'den savunmasını istiyor.
Can baba hakime, " savunma yapmayacağım ama size bir fıkra anlatacağım" diyerek, fıkrayı anlatmaya başlıyor.
"İstanbul'un eski bir semtinde, hali vakti yerinde, iyiliksever bir musevi vatandaş yaşıyormuş.
Mahallede tüm yoksullara yardım ediyor, herkesin derdiyle ilgileniyormuş.
Ancak çocuğu olmuyormuş.
Karısıyla konuşup mahalleden bir kız çocuğunu evlatlık edinmişler.
Ona anne baba olmuşlar, okula yazdırmışlar.
Ama kız 17 yaşına geldiğinde hamile kalmış.
Üstelik karnındaki çocuğunun babasını bir türlü söylememiş.
Baskılar artınca da "beni üvey babam kirletti." demiş.
Bizim Musevi vatandaş ne kadar "hayır" dese de kimseyi inandıramamış.
Günlerce sokağa da çıkamamış.
Ve bu karalamayı onuruna yediremediği için intihar etmiş.
Öbür dünyada melekler tarafından sorgulanırken, bir köşeden Tanrı sorgulamayı izliyormuş.
Bizim Musevi vatandaş ağlamaktan sorulara yanıt veremiyormuş.
Bunu gören Tanrı araya girmiş.
‘Sevgili kulum seni intihar edecek kadar yaralayan ve bu kadar ağlatan olay nedir?’
Musevi vatandaş ağlamayı kesip konuşmaya başlamış.
‘Yüce Rabbım, ben kimseye kötülük yapmadım, aksine herkese iyilik elimi uzattım. O kıza baba oldum, evime aldım. Bana bu iftirayı neden attı.Bunu kabullenemiyorum.’
Tanrı derin bir ah çekmiş ve şöyle demiş.
"Seninki de bir şey mi sevgili kulum. Bana Meryem ile ilgili öyle bir iftira attılar ki, 2000 yıldır üzerime atılan bu lekeyi silemiyorum. O yüzden üzülme seni cennetime alıyorum."
Fıkra bitince Can Yücel "söyleyeceklerim bunlar hakim bey" diyor.
Hakim hafif bir tebessümle Can Baba'ya bakarak, kararını açıklıyor.
"Beraat."
*. *. *
Bugün kurban bayramı.
Yarın da Can Yücel'in ölüm yıldönümü.
Muhalif bilgeyi onun mısraları ile analım.
"Koyunlar keçiler ve koçlar için
Ne kadar bayramsa Kurban Bayramı
Bu barış var ya, bu barış
Cephedekiler için o kadar barış."
İyi bayramlar.