Sancar Maruflu...
İzmir Baba...
Sancar Baba…
İşte -gelişigüzel- hemen aklıma gelenler onu andığımda;
Gönül adamıydı...
Bir vefa şampiyonuydu...
İzmir aşığı,Türkiye sevdalısıydı...
Tepeden tırnağa kuvvacıydı. Cumhuriyet ilke ve
değerlerini, Mustafa Kemal Atatürk’ü asla tartıştırmazdı...
Bir güzel, çok güzel insandı Sancar Baba.
Sevgi doluydu...
Yüreğinden taşardı tevazusu da.
O sımsıcak yüreğini bir kadeh gibi boşaltırdı sevdiklerine, sevenlerine.
Dobra dobraydı her muhabbeti.
Dosttu, sevecendi, hep yol gösterici ağabeydi.
Dostluğu, sadakat ve özveriyle bezenmişti.
Bunu yazarken hemen aklıma dostluk üzerine kitap yazmış Çiçero’nun sözü geliverdi, paylaşayım: “Gerçek dost yalan söylemez ama yanlış yapıyorsanız sizi de yalnız bırakmaz.”
Zaten dostluğun niteliklerinden sadakat ve özveri de bu bağlamda kullanılmaz mı?
Nikâh törenlerinde dillendirilen ‘iyi günde kötü günde’ koşulu, dostluğun olmazı değil mi?
Sanki Sancar Baba’yı tariflemiş Romalı.
Dolayısıyla
"Dostlar Meclisi’'nin
baş köşesi Baba’nındı!
xxxx
Devam edelim... Gülümseyen, gülümsetendi Baba...
Sahiciydi...
Pozitifti...
Yapıcıydı...
Espri küpüydü de.
Varlığı ile güç verendi!
Hayatı yaşanmaya değer kılan bir kişilikti.
Dillerden hiçbir zaman düşmeyecek bir destan adamıdır
Sancar Maruflu!..
xxxx
Kilosu 100'ün çok çok üzerindeydi,.
Her türlü hastalıkla yakından dosttu.
Özellikle şekeriyle!
Ama elinde simgeleşen bastonuyla kent adına
düzenlenen etkinliklerin hepsinde vardı.
Meslek Büyüğümüz Gurkan Ertac , onu şöyle anlatır;
‘’İzmir’in ölüsüne dirisine hizmeti sürdürdü.
Görevlerini tanımlayabilmek çok zor.
İzmirli Sivil Toplum Lideri mi desek,
Türkiyenin kültür-sanat elçisi mi?
Gazeteci/Yazar- Stratejik İletişim ve Organizasyon
Sistem Uzmanı, aynı zamanda.
Ve de İzmirlilerin
kurduğu nadir önemli derneklerden İZFAK'ın
(İzmir İl Fakirlerine Yardım Derneği)
uzun yıllardır başkanlığını yapıyor,
yoksullara giyecek, yiyecek ve
sünnet imkanı yardımlarında bulunuyor.’’
xxxx
Tam 40 küsur yıldır tanırdım Sancar Maruflu’yu..
İlk tanışmamız;
‘’Boksör’’ lâkaplı İhsan Alyanak’ın
belediye başkanlığı zamanındaydı.
Onunla ilgili bu anıyı unutuşlara salmak istemedim.
Sancar Baba,
belediyenin Basın Halkla
İlişkiler ve Protokol Müdürü’ydü.
Fuarda bir etkinlikte
üniversite öğrencisi olduğumu,
sarı basın kartımın da henüz gelmediğini
öğrenince belediyenin bu durumdaki
gazetecilere tanıdığı paso imkanından
söz etmiş, ertesi gün de yanına çağırıp çıkartmıştı kartımı...
xxxx
Sakıp Ağa’nın
(Sakıp Sabancı) çok ünlü bir sözü vardır;
‘’Sancar Maruflu’yu İzmir’in kedileri bile tanır” diye...
İzmir’de otobüse binersiniz karşınızda oturuyordur.
Pasaport-Karşıyaka vapurlarında herkesin sevgilisidir.
Tramvayın Çankaya Durağı’ndadır,
bir bakarsınız metroda!
Mutlaka çevresi sarılıdır.
Biriktirdiği insanlar ve anılar asla bitmez!
Ayrı acılar ve ayrı sevinçlerini paylaşır dostlarıyla...
***
Bu yazı, Okan Yüksel’siz de olmaz!
“Bin Yıllık Dostu”, benim de Meslek Ustam Okan Baba da söz;
‘’Dostlar, arkadaşlar vardır gün gün, ay ay, yıl yıl birlikte yaşamış, sevinci ve
hüznü paylaşmış, iyi günlerde de,
kötü günlerde de yan yana omuz omuza olmuşsunuzdur.
Ama, 'hadi anlat dostunu, arkadaşını' dendiğinde
uzunca bir duraksama yaşarsınız.
Anlatacak, yazacak o denli olay ve
konu vardır ki, hangi birinden başlamak gerektiğinde zorlanırsınız.
Sancar Maruflu böyle dostlardan, arkadaşlardandır.
Dostluk ve arkadaşlık tarihimizde sevinçler de vardır, hüzünler de.
Ama hep aynı yürek kulvarında yaşamak koşuluyla.
Gençliğinde pisinlerde yüzdü, pistlerde koştu;
sonra gazetecilik, belediyecilik,
halkla ilişkiler uzmanlığı...
Bir gönül adamıdır!
Çok yaşta yüklendiği önemli apoletler
onu hiçbir zaman şımartmamış, uğraş verdiği
her alanda 'önce insan' kişiliğiyle hep önde gelen olmuştur.
Gazetecilik ve yazarlığında çileler de yaşamış,
zirvelere de kurulmuştur.
Çelebi ve insan yanı ile
çilelerini kimseye yansıtmamış,
kurulduğu zirveleri de hep dostlarıyla paylaşmıştır.’’
xxxx
Bugün günlerden
Sancar Baba...
Onu tanımak; şairin dediği gibi; “Ömrümüze düşen güzel bir ayrıcalık”tı.
Kendi destanını kendi yazmıştı Sancar Maruflu!
İzmir Baba’yı acıyla değil biraz hüzünlü bir gülümsemeyle anıyorum; hem de Hilmi Yavuz’un dilimize persenk olan iki dizesiyle;
“hüzün ki en çok yakışandır bize/ belki de en çok anladığımız…”.
Baba’nın çok sevdiği Erol Sayan bestesi şarkı geldi şimdi de aklıma tam yazıyı bitirirken:
“Seni Ne Çok Sevdiğimi Söylesem De Bilemezsin…”
Not:
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Onursal Üyesi Sancar Maruflu vefatının 2. yılında ailesi ve sevenleri tarafından düzenlenecek törenlerle anılacak.
İzmi Baba
bugün önce saat 16.30'da Çınarlı Sancar Maruflu Bilim Merkezi'nde Konak Belediyesi ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen törenlerle anılacak.
Kültürpark'taki yapılacak törenin ardından da
Karşıyaka Belediyesi'nin
Bahçelievler 'deki
Sancar Maruflu
Yerleşkesi'nde bir anma etkinliği gerçekleştirilecek. Saati:18.00...
Cevat Ziya Maruflu