Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor








Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
Her pedal bir fidan
Her pedal bir fidan
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!

Atilla Köprülüoğlu

AMA KİTAP KIRMIZIYDI, ÜSTELİK ADI DA "SINIF"TI...
7 Mayıs 2022 Cumartesi

"Ilgaz, Anadolu'nun sen yüce bir dağısın/ Eteklerinde kitaplar..."

(Can Yücel-Rıfat)

Küçük bir mahkeme salonunda savcı iddianameyi okumaya başladı;

“Sayın hakim!

Kitap kırmızı kapakla çıkmıştır ve üstelik adı da Sınıf’tır. 

Bu nedenle TCK'ya göre, 'halkın; din, dil, ırk, mezhep, sosyal sınıf veya bölge farklılığı açısından farklı özelliklere sahip bir kısmını, diğer bir kısmı aleyhine kin ve düşmanlığa ittiği' gerekçesiyle suçludur. Gereğinin yapılmasını arz ederim."

 

****

Adam şaşkınlıkla etrafına baktı.

Gerçekten şaka gibiydi.

İlk şiir kitabıydı, Karagümrük Ortaokulu'ndaki öğrencilerini anlatmıştı sıklıkla.

Bu mahkeme, bu savcı, yanında kendisini savunmak için duran avukat, hakimin önündeki katip; bir şiir kitabı için miydi?

 

****

Öğretmendi yargılanan adam, yıllarını öğrencilerine vermişti. ”Çocuklarım” derdi onlara.

Kitapta da çocuklarını anlatmıştı zaten.

O halde neydi suç olan? Neden buradaydı?

Savcının iddiası aklından çıkmıyordu bir türlü;

"Kitap kırmızı kapakla çıkmıştır ve üstelik adı da Sınıf'tır.”

 

****

Şairdi de adam. Şiirlerinden

"Çocuklarım"ın dizelerini düşündü sanık sandalyesinde;

“Yoklama defterinden tanımadım sizi,

Benim haylaz çocuklarım

Sınıfın en devamsızını

Bir sinema dönüşü tanıdım

Koltuğunda satılmamış gazeteler

Dumanlı bir salonda

Kendime göre karşılarken akşamı

Nane şekeri uzattı en tembeliniz

Götürmek istedi küfesinde

Elimdeki ıspanak demetini

En dalgını sınıfın

Çoğunuz semtine uğramaz oldu okulun

Palto ayakkabı yüzünden

Kiminiz limon satar balık pazarında

Kiminiz Tahtakale'de çaycılık eder

Biz inceleye duralım aç tavuk hesabı

Tereyağındaki vitamini

Kalorisini taze yumurtanın

Karşılıklı neler öğrenmedik sınıfta..."

 

****

 

Nazım Hikmet’in kitaplarından sonra ilk kez bu kitap toplatılmış ve yasaklanmıştı.

"Kitap kapağının rengi kırmızıydı ve

üstelik adı da Sınıf'’tı!"

Beyninde zonklamaya devam ediyordu kitabından dizeler;

“Benim bilgili, becerikli çocuğum,

kalktığın zaman tahtaya yüzünün kızarması neden? 

Ayağında sağlamca bir papuç sırtında bir ceket yok diye mi?

Ne var bunda sıkılacak, utanmak bize düşer çocuğum!..”

 

****

Hakim, "karar" dedi...

Mübaşir davudi sesiyle bağırdı;

"Herkes ayağa kalksın!"

Hakim; "Sanığın tevkifine" diye başlayan cümleyi okumaya başladı yüksek sesle.

Hayatında ilk kez tutuklanıyordu adam.

6 ay zindanda yattı.

Hücre cezası da aldı adam!

O zaman ki yasalara göre 6 aydan fazla hapiste yatan bir kişi, öğretmenlikten çıkarılıyordu.

Yılmadı adam, onlara güzel bir dünya kurabilmek için yazmaya devam etti kitaplarını, şiirlerini...

Rıfat Ilgaz'dı o adam!

40 Kuşağı "Fedailer Mangası"ndan Rıfat Hoca'ydı!

"Tek suçunuz; hür insanlar gibi konuşmak,

kitaplar suç ortağınız!" diyen

Cideli Rıfat Ilgaz'dı!..

İnanılmaz üretkendi Hoca. 

Şiir, hikaye, roman, senaryo, çocuk öyküleri, tiyatro oyunları ve mizah, anı türünden yazdığı kitapları; onu hayata bağladı, yazınımızı da güzelleştirdi. 

Mizaha bir "tavır" olarak bakardı, onun için toplumsal yergiydi mizah. 

Gözaltılar, işkenceler, sürgünler, yokluklar, zorluklar; vız geldi ona.

12 Eylül Cuntası, 

70 yaşında Cide’de onu gözaltına almaktan çekinmedi.

 

****

 

12 Eylül'de  Rıfat Ilgaz'ı gözlerini bağlatarak

tutuklatan, Kastamonu Sıkıyönetim Komutanı sordu ;

"Mesleğin ne?".

Yanıtladı;

"Sosyalist" 

Komutan çok kızdı;

"Doğru, dürüst cevap ver".

Rıfat Ilgaz cevapladı , 

"Dürüstçe söylüyorum.

Size neresi eğri geldi!.. "

 

****

Bir anekdot...

Vefatından 12 gün önce yakın dostu Mehmet Saydur ile yaptığı söyleşide inatçılığının nedeni şöyle açıklar Rıfat Hoca;

“Annem yedi tane çocuk büyütünce zayıf düşmüş. Ben dünyaya gelince babamla karar vermişler. Kargacak diye bir köy var. Oradan Kezban Teyze'yi bulmuşlar.

Bana oradan keçi sütü almışlar.

Ben keçi sütü ile büyümüşüm.

Annem bana kızdığı zaman 'Ne olacak... Aksi musibet!

Keçi sütüyle büyüyünce böyle olur işte!..' derdi.

Ben inatçılığımı Cide'nin keçilerine borçluyum...”

 

****

 

Oğlu Aydın Ilgaz , 

4 yaşında cezaevi kapılarıyla tanıştı. 

Günümüzün yayıncısı Aydın Hoca, yıllar sonra “Sınıf’ın Efsanesi”  kitabını yazarken babasıyla ilgili; “1940 Kuşağı, yazmanın bedelini ödedi” diyordu. 

Şöyle anlatıyordu babasını;

"O, Cumhuriyet tarihinde ilk defa şiirden dolayı hapis yatan şairdir. Edebiyatın her alanında, maratondaki bir 'koşucu' gibi eserler verdi. 

Gücü, sadece kalemiydi.

Hep gerçekleri yazdı.

Bir defasında İzmir'de bir gazete patronu, 'Rıfat Bey, biraz da şehirdeki insanlardan, işverenlerden de bahsedin' dediğinde, 'Benim satılık kalemim yoktur' diyerek kalemini kırıp atmıştır. "

 

****

 

Yapıtlarıyla “Karartma Geceleri”nin ışığı direnciydi Rıfat Hoca.

“Sınıf'ın mimli yazarı, "Hababam Sınıfı''nın ünlü yazarı” sözü, ona uyandı!

Server Tanilli onu "Yürek İşçisi" olarak betimlemiş, şu tespiti yapmıştır;

"Nâzım Hikmet'in arkasından Türkiye'de 'İnsan Manzaraları'nı Rıfat Ilgaz'dan daha hünerli sürdüren ve zenginleştiren bir başka şair çıkmadı, diyebiliriz."

”Rıfat Ilgaz, çağımıza onur veren namuslu kişi(lik)lerden biridir. Hiçbir çile, acı, belâ;

onu insanlık yolundan döndürememiştir!”

Bu saptama da Yaşar Kemal'indir!

İlhan Selçuk için de Rıfat Ilgaz "tepeden tırnağa aydın sorumluluğu taşıyan bir güzel adamdı."

 

Şairdi..

Yaşasaydı;

bugünleri yaşayacak bizlerden, şunu söylememizi isterdi

Haluk Isık Hocam ifadesiyle; 

"Karartma!

Ne geceleri,

ne de gündüzleri..."

 

****

Rıfat Ilgaz, bugün 111 yaşında!

Onuruyla var olan, mücadele bayrağını yılmadan taşıyan

Edebiyatımızın Koca Çınarı'nı

"Son Şiirim"den dizelerle anıyorum;

"Elim birine değsin,

Isıtayım üşüdüyse

Boşa gitmesin son sıcaklığım!"

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Sedat Kaya
Sedat Kaya
ÖĞRETMEN
Atilla Köprülüoğlu
Atilla Köprülüoğlu
"ÇEK LOKOMOTİFİ" ZATOPEK
Levent Donduran
Levent Donduran
İhtiyar gözyaşları…
Nüvit Tokdemir
Nüvit Tokdemir
Benim kitap fuarlarım...
Esat Erçetingöz
Esat Erçetingöz
Alaçatı’da “Windfest 2024” rüzgarı esti
Okan Yüksel
Okan Yüksel
GÖZTEPE'NİN "KOCA KAPTANI" GÜRSEL AKSEL
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri