Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor








Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
Her pedal bir fidan
Her pedal bir fidan
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!

Ömer Önal

ALAÇATI’NIN AĞALARI
26 Kasım 2017 Pazar

İnsan işi gereği (esnaf olunca) hareketsizlikten veya yaşı ilerleyip, almış olduğu gıdalara dikkat etmemekten kilo almaya da başlıyor. Uzun süren yaz  mevsimi bu yıl bana pek yaramadı!

Beni seven dostlar, sık sık “arkadaşım kendine dikkat et kilo alıyorsun” gibi uyarılarda bulunuyorlardı ki, bende kendimi biraz disiplin altına alayım istedim. Bu yüzden de sabahları biraz erken kalkıp yürüyüş yapıyorum. Sağlıklı yaşam için yürüyorum yani!

 

Geçen gün sabah yürüyüşü sırasında, liman yolundan yumru koy’a giderken yıllardır alışık olduğum üzere, Alaçatı siluetleri içinde zamanda da bir yolculuk yaptım. Gözleri oyalayan renkli alçak tepeler, kum zambakları ile beneklenmiş kırlar, tepelerden yol kenarlarına ve deniz kıyısına kadar inen makilikler, bereketli üzüm bağları ve enginar tarlası görüntüleri arasından geçerek küçük deniz kanalı kıyısına kadar gittim.

Kanal kıyısına vardığımda beni sık aralıklarla dikilmiş okaliptüsler karşıladı. Bu güzel ağaçlar, parmaklık çekilmiş sanısı uyandıran bir nizamla dizilmiş büyüleyici görünüşlerine karşın, içimde bir geri dönülmezlik hisside uyandırdılar. Gençliğime, çocukluğuma ve tabi ki kaybettiklerime geri dönememe burukluğu!

Yürüyüş yaparken zihin de bir şeylerle meşgul oluyor elbet. Hep geleceğin planlaması olmuyor bunlar, bazen de nostalji! Sonra güney ve güney batı istikametinde daha enginlere dalıyor gözlerim ve görüntü değişiyor. Kimi sürülüp, nadasa bırakılmış koyu kahverengi renkli tarlalar, kimisi de bilhassa tohuma bırakılmış lahana, enginar ve brokoli bahçeleri.

 

Sonra iç gözüm yine eskilere, hayal dünyama dalıyor. Bu tarlalarda yoğun bir tempoyla çalışarak üreten insanlar canlanıyor belleğimde! Yedeğine aldığı eşeğinin yularından tutarak, Çakmak ovasındaki ekim için tütün ve sebze fidanlarına kuyudan su almağa giden Süleyman Akkaya bir yanda, diğer tarafta Hacımemiş ağa mahallesindeki evinin önündeki iğde ağacının altında poşusunu beline bağlamış, tütün tarlasına gitmek için beygirinin bir tarafına pulluğu, diğer yanına tırmığı sarmakta olan İbrahim Bademci. Sonra tütün dikimine giden Fahrettin Sezgin’i, Salih Aktaş’ı görür gibi oluyorum. Tütün fidanı küfesi sırtında Hakkı Doğan’ın dikim için haydariye ovasına gidişini. Balıkçı Abdül’ün oğlu Hüsnü Solak’ın, balık sepeti kolunda, liman denizinden tuttuğu balıkları Pazaryerindeki mezat’a getirişini!

 

Ve bu çok değerli insanlarımız ekmek kavgalarının yanında, yıllarca Alaçatı’mızı dış illere tanıtabilmek için ne kadar mücadele verdiler. Süleyman Akaya, Alaçatı tütününü tüm Türkiye’ye tanıtabilmek için çok çalıştı.

İbrahim Bademci, Alaçatı’nın futbolda ne kadar yetenekli gençleri olduğunu ve bunların büyük takımlara transferi için büyük çabalar sarf etti. Yıllarca spor kulübünde yönetici olarak çalışıp, beldemizi bu yönüyle de tanıtmak için çok gayret gösterdi.

 

Hüsnü Solak, Alaçatı liman denizinden çıkarttığı o güzel barbun balıklarını İzmir mezadında Çeşme, Alaçatı balığı diye bağırarak az tanıtmadı.

 

Bu dünyadan göç etmiş o kadar çok değerli büyüğümüz var ki sayfalara sığdıramayız. Ölmüşlere tanrıdan rahmet dilerim. Yaşayanlara ise nice sağlıklı uzun ömürler. Burada ismini anamadığım nice Alaçatı sevdalısı insan daha var. Hepsine sonsuz teşekkürler. Bir gün onları da ismen anarım bu köşede!

 

Bu gün gördüklerimden de anlıyorum ki, önce bir duvar sonra bir bahçe ve sonra bir sokak! Duvar duvar, bahçe behçe, sokak sokak Alaçatı yeniden doğuyor! Kısacası, beldemiz onarılıyor, canlanıyor!

Ama bir şey daha var ki bu beni kıvandırıyor! Eskilerde bu güzel belde için harcanan hiç bir emek boşa gitmemiş. Bu işe gönül vermiş, emek sarf edip, alın teri dökmüş sayısız büyüklerimiz, kalplerinde hep Alaçatı sevdası, tarihine sokaklarına ,bahçe duvarlarımıza sahip çıkan bir anlayışla o güzel insanlarımız beldemiz tarihinde o güzide yerlerini şimdiden almışlar.

 

Tabi canlanan sadece bahçe, sokak ve binalar olmamalı! Canlanan,  onarılarak hayata kavuşan insanlar arasında karşılıklı sevgi ve anlayış da olmalı. Birlikte bir şeyler üretebilmenin, bir şeyleri paylaşabilmenin mutluluğunu hep beraber yaşamalıyız. Sevgi ve saygılarımla…

 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Sedat Kaya
Sedat Kaya
ÖĞRETMEN
Atilla Köprülüoğlu
Atilla Köprülüoğlu
"ÇEK LOKOMOTİFİ" ZATOPEK
Levent Donduran
Levent Donduran
İhtiyar gözyaşları…
Nüvit Tokdemir
Nüvit Tokdemir
Benim kitap fuarlarım...
Esat Erçetingöz
Esat Erçetingöz
Alaçatı’da “Windfest 2024” rüzgarı esti
Okan Yüksel
Okan Yüksel
GÖZTEPE'NİN "KOCA KAPTANI" GÜRSEL AKSEL
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri