Altıok yaptığı açıklamada 2002’den 2017 yılına kadar Türkiye’nin Basın Özgürlüğü Endeksi’ndeki yerini sıralayarak “Türkiye Akp döneminde 56 sıra geriye düşürüldü. Ve 2017 sıralaması sonrasında Türkiye; Ermenistan, Rusya, Kongo Cumhuriyeti, Afganistan, Gambiya, Bangladeş, Burma, Etiyopya, Sri Lanka, Sudan, Endonezya, Cezayir, Mozambik, Fiji, Nikaragua, Dominik gibi ülkelerin bile gerisine düşmüş oldu.” dedi.
Altıok, açıklamasında Dünya genelindeki toplam tutuklu gazeteci sayısının 348 olduğunu, şu an Türkiye'de 159 gazeteci ve medya çalışanının cezaevinde tutuklu bulunduğunu belirterek “Dünya’daki tutuklu gazetecilerin yarısı Türkiye’de. 12 Eylül 1980 darbesi döneminde 31 gazetecinin tutuklu olduğu Türkiye’de şu an darbe döneminden bile daha vahim bir durum yaşanıyor. Hatta o kadar ki Henüz resmiyet kazanmış tek adam rejimi referandum öncesi fiili tutumu ile Nazi Almanya’sını 3’e katladı şimdiden. Zira Hitler’in emri ile dönemin Almanya’sında 1300 gazetecinin mesleği elinden alınmışken, 5 binin üzerinde gazetecinin işsiz bırakıldığı bir dönemi yaşıyoruz.” dedi.
Altıok:
"DÜNYA’DAKİ TUTUKLU GAZETECİLERİN YARISI TÜRKİYE’DE!
Akp’nin iktidarda olduğu dönemde Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi sıralamasında Türkiye tam 56 sıra geriledi.
Türkiye, Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 2002’de 99,
2003’te 115,
2004’te 113,
2005’te 98,
2006’da 98,
2007’de 101,
2008’de 102,
2009’da 122,
2010 ve 2011’de 138,
2012’de 148,
2013 ve 2014’te 154,
2015’te 149,
2016’da 151 ve 2017 yılında da 155. Sırada yer aldı.
Akp, Türkiye’yi basın özgürlüğü konusunda 15 yılda 56 sıra geriye götürdü. Ve 2017 sıralaması sonrasında Türkiye; Ermenistan, Rusya, Kongo Cumhuriyeti, Afganistan, Gambiya, Bangladeş, Burma, Etiyopya, Sri Lanka, Sudan, Endonezya, Cezayir, Mozambik, Fiji, Nikaragua, Dominik gibi ülkelerin bile gerisine düşmüş oldu.
Bir insan hakları kuruluşu olan Freedom House’un, dünya genelinde basın özgürlüğü durumunu irdelendiği ‘Basın Özgürlüğü 2017’ raporunda Türkiye, 76 puanla dünyada 163’üncü, Avrupa’da ise 42’inci ve son sırada yer aldı.
Dünya genelindeki toplam tutuklu gazeteci sayısı 348 ve şu an Türkiye'de 159 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde. Yani Dünya’daki tutuklu gazetecilerin yarısı Türkiye’de! İktidar partisi temsilcileri ise fütursuzca bu kabarık sayıdaki tutukluluğun gerekçesini cinayet, tecavüz, terör örgütüne üyelik, sahtecilik gibi nedenlerle savunmaktalar.
Türkiye, Akp eliyle bir “gazeteci hapishanesine” dönüşmüş durumda. Uluslararası bağımsız insan hakları kurumlarının endişe ile izlediği ve imzalamış olduğumuz uluslararası sözleşmelere aykırı turum nedeni ile uyarılar aldığımız, ilişkilerimizin giderek bozulduğu, demokrasi ve özgürlükler anlamında Ortadoğu ülkelerinin bile gerisine düştüğümüz bir süreç yaşıyoruz.
12 Eylül 1980 darbesi döneminde 31 gazetecinin tutuklu olduğu Türkiye’de şu an darbe döneminden bile daha vahim bir durum yaşanıyor. Hatta o kadar ki Henüz resmiyet kazanmış tek adam rejimi referandum öncesi fiili tutumu ile Nazi Almanya’sını 3’e katladı şimdiden. Zira Hitler’in emri ile dönemin Almanya’sında 1300 gazetecinin mesleği elinden alınmışken, 5 binin üzerinde gazetecinin işsiz bırakıldığı bir dönemi yaşıyoruz.
Bütün bu karanlık tabloya ve baskılara rağmen özgür basın için mücadele verenler demokrasinin sigortası olmaya devam ediyor.
Tarih’te hiçbir baskıcı rejim, özgürlüğün önünde tutunamamıştır.
Ahmet Şık, Murat Sabuncu, Akın Atalay, Turhan Günay, Kadri Gürsel, Güray Öz, Musa Kart, Hakan Kara, Mahir Kanaat başta olmak üzere hukukun üstünlüğü için kalemlerinden sadece özgürlük mürekkebi dökülen gazeteciler ve görevini dürüstçe yapan bütün medya mensupları sonunda mutlaka kazanacak.
Bu nedenle sadece gerçekleri yazan, esareti cesaretle göze alan bütün gazetecilerin Dünya Basın Özgürlüğü Günü kutlu olsun.
Saygılarımla."
Zeynep Altıok, "özgür bir Türkiye dileklerimizle bütün medya emekçilerinin Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü kutluyoruz" diyerek sonlandırdı.