Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şube’si basın açıklamasında bulunarak, mali yük altında borç yükü altında olan Türk Telekom ile ilgili basın açıklamasında bulundu.
Açıklamaya göre, “Oger Telekom‘un (OTAŞ) yönettiği Türk Telekom, 2017 yılında kurumsal yapısında ciddi değişikliklere giderek, personeli azaltmaya çalışmıştı. Geçtiğimiz yıl bazı kadroların da tamamen kaldırmak, daha alt düzey bir kadroya indirmek gibi yöntemleri uygulayan Türk Telekom, çok sayıda EMO üyesi elektrik, elektronik ve haberleşme mühendisinin de mağdur olmasına neden olmuştu. Türk Telekom‘da bölge müdürü, il müdürü, ihtisas müdürü gibi saha organizasyonundaki yönetici kadrolardan emekliliği gelenlerin büyük kısmı, görevden alınmak suretiyle kurumdan uzaklaştırılmıştı” denildi.
Ciddi borç yükü altında
Açıklamada ayrıca, “Türk Telekom‘un yüzde 55‘lik kontrol hissesini elinde tutan OTAŞ, kendi borçlarını ödemediği gibi Türk Telekom‘u da ciddi bir borç yükü altında bırakarak, zarar etmesine neden olmuştur. Bir önceki yıl 862 milyon TL kar eden şirket, 2016‘da artan finansal borçlar nedeniyle 724 milyon TL zarar açıklamıştır. Yarattığı borç yükü ve hisse krizine rağmen Türk Telekom‘u yönetmesine izin verilen OTAŞ‘ın personel azaltarak yapmaya çalıştığı "tasarruf" atağına, şimdi de iletişim alt yapısını barındıran binaları ve çalışma ofislerini kiraya verme girişimini de eklemiştir” ifadeleri kullanıldı.
Kiralık binalar arttı
Türk Telekom tarafından kiralık ilanı verilen gayrimenkul sayısının giderek artırdığının yazıldığı açıklamada şu bilgiler yer aldı: “Ülke genelinde 63 bina, 109 işyeri, 14 arsa ve 3 konuta ulaşmıştır. Söz konusu ilanlar arasında "İzmir`in En Gözde Bölgesinde, Deniz Cepheli Kiralık Bina" başlığı altında pazarlamaya çalışılan bölge müdürlüğü çalışma ofisi de bulunmaktadır. Pasaport mevkiinde bulunan bu binanın yanı sıra kiralık ilanları arasında Balçova, Buca, Bayraklı, Bornova, Karabağlar, Kemalpaşa, Menderes, Selçuk ve Çiğli ilçelerinde birer, Buca, Bornova ve Karabağlar‘da ise ikişer adet olmak üzere, İzmir genelinde toplamda 13 Türk Telekom binası da yer almaktadır. Bu binaların yanında Bornova, Buca ve Karşıyaka‘da yer alan ve bağımsız bina niteliği bulunmayan 3 gayrimenkul için ise işyeri kategorisinden ilana çıkılmıştır. Türk Telekom‘un özelleştirilmesiyle devredilen yalnızca işletme hakkıdır; tüm altyapı tesisleri kamunun mülkiyetidir ve 2005 tarihinde gerçekleştirilen devirden itibaren 21 yıllık süre sonunda alt yapının geliştirilerek, kamuya devredilmesi gerekir. Ülkemizin temel iletişim alt yapısını barındıran ve bu alt yapının yönetildiği binaların kiraya verilmeye çalışılması, özelleştirme sürecinin başından beri taşıdığımız alt yapının geleceğine ilişkin kaygılarımızı büyütmektedir.
Ülkemizin en stratejik kurumlardan biri olan Türk Telekom‘da yaratılan bu kaosunun sorumlusu; özelleştirme bedeli için bile hisseleri rehin verilerek kredi çekilmesine izin veren siyasal iktidardır. AKP iktidarı tarafından Türk Telekom özelleştirmesinde rehinli hisselere alıcı, mülklere ise kiracı aranması noktasına kadar gelinmesine izin verilmiştir. İflas eden özelleştirme sürecinden vazgeçilerek, imtiyaz sözleşmesi başta olmak üzere Hazine‘nin her türlü hakkı kullanarak, telekomünikasyon altyapısının acilen güvence altına alınması çağrımızı yeniliyoruz. Temel telekomünikasyon alt yapısını yönetmesi nedeniyle ülke geleceği ve bilgi toplumuna dönüşüm için en önemli kurum olan Türk Telekom‘un siyasi ve ticari baskılardan uzak, kamu yararına özerk biçimde yönetilmesi için acilen adım atılmalıdır.”