Suriyeli göçmenlerin yasa dışı yollarla yurt dışına kaçma girişimlerinin en yoğun olduğu 2015 yılının Nisan ayında, Suriyeli göçmenler hakkında duyduklarını görmek için Basmane semtine gittiğini anlatan yazar Ellikçi, "Gezerken gördüklerim beni dehşete düşürdü. Hemen hemen bütün dükkanlarda çalışanlar hatta müşteriler bile Suriyeli idi. Çorakkapı Camii’nin içinde ve dışında gruplar halinde bekleşiyorlardı. Birkaç Suriyeliyi kaçak sigara ve can yeleği satarken gördüm. Basmane meydanındaki kahvenin içinde ve dışında yine onlar vardı. Garsonla tanıştım. Adı Hüseyin’miş. Halep’ten ayrılıp önce İstanbul’a gitmiş. ‘Orada yaşam çok zor ve pahalı’ diyerek İzmir’e gelmiş. Türkçesi güzel. Kendi vatandaşlarıyla da iyi anlaşıyordu. O gün akşama doğru eve döndüm. Bebekler, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar… Gözümün önündeydi. Sessizce ağlıyorlardı. Bu talihsiz insanları konu alan bir çocuk öyküsü yazmak istedim" diye anlattı.
"İç savaş bütün düzenlerini bozmuş"
Kitabı yazmaya karar verdikten sonra yaklaşık bir ay boyunca Basmane’de dolaştığını söyleyen yazar Ali Ellikçi, "Ara sokakları adımladım. Yabancı bir kentte gibiydim. Otellerde onlar, yollarda; köşe başlarında onlar… Her yerde… Bir gün Altınpark’da çay içerken on iki, on üç yaşlarında bir kız çocuğu masaların arasında dolaşmaya başladı. Mendil satıyordu. Yanıma gelince bir lira uzattım ve ‘Adın ne kızım?’ diye sordum. ‘Leyla’ dedi kısık bir sesle. Mülteci bir ailenin kızıymış. Çorakkapı Camii’nde kalıyorlarmış. Babasıyla tanışmak istediğimi söyleyince, ‘Gel amca’ dedi. Meydandaki kahveye gittik. Babasını gördü ve koştu. Bir şeyler konuştular. Ardından Leyla, eliyle ‘Gel’ işareti yaptı. Tanıştık. Abdullah bey veterinermiş. Eşi Halide hanım ise terzilik yaparak ailesine katkıda bulunuyormuş. İç savaş nedeniyle bütün düzenleri bozulmuş. Hatta oğlu Hüsnü arkadaşlarıyla sokakta oynarken bir ayağına şarapnel isabet etmiş. O olaydan sonra sakat kalmış. ‘Memleketimizi terk etmekten başka çaremiz yoktu’ dedi Abdullah bey ve ekledi: ’Kalıcı değiliz burada. Allah nasip ederse ilk fırsatta Sakız adasına; oradan da Almanya’ya gitmeyi düşünüyoruz.'"
Basmane'den, Çeşme'ye ve ardından Sakız adasına uzanan öykü
Leyla'nın babası Abdullah'ın anlattıklarından çok etkilendiğini anlatan Ali Ellikçi, "Onların yaşadıklarını ve yaşayacakları olayları yazmak ve tarihe bir not düşmek istedim. Planımı hazırladım ve klavyenin tuşlarına dokunmaya başladım. Leyla’yı, öykünün diğer kahramanı olan küçük Hasan’la tanıştırdım. Basmane’de başlayan macera Çeşme Çiftlikköy ve ardından Sakız adasına kadar uzanıyor" diyerek "Mutlu Çocuklar Ülkesi" adlı kitabının ortaya çıkış öyküsünü anlattı.
"Uzaylı Vikki" kitabında Çeşme'yi işledi
Çocuk öyküleri üzerinde yoğunlaştığını söyleyen yazar Ali Ellikçi geçmiş dönemlerde gazetelerin çocuk sayfalarına öyküler yazdığını, çocukluğu döneminde etkilendiği çocuk sayfalarının benzerini bir gazete için hazırladığını da anlattı. Yazar Ellikçi, diğer çocuk kitabı "Uzaylı Vikki"deki öykülerinde de Çeşme'yi işlediğini söyledi. Ellikçi, "Uzaylı Vikki" adlı çocuk kitabının; "Hayalet var", Teşekkürler Öğretmenim", Uzaylı Vikki" ve "Küskün deniz" başlıklı dört öyküden oluştuğunu da sözlerine ekledi.
Yazar Ali Ellikçi kendisini şöyle anlattı;
"İlkokul dahil tüm eğitimimi İzmir’de tamamladım. Ege Üniversitesi Gazetecilik Yüksek Okulu mezunuyum. Ortaokul sıralarında öykü ve şiir yazmaya başladım. Yazdıklarımı Yeni Asır gazetesinin ‘’Çocuk Sayfası’’ ekine gönderdim. Yayımlandı. Yine o yıllarda TRT İzmir Radyosu’nun düzenlediği ‘’ATATÜRK VE İNKILAPLARI’’ adlı kompozisyon yarışmasında birinci oldum. Zamanla çocuk öykülerine yoğunlaştım. Bugüne kadar altı kitabım yayımlandı. Kitaplarım beni çocuklarla buluşturdu. Söyleşiler yaptık. Çocuklar ve öğretmenler kitaplarımı çok sevdiler. Bir gün Google girip adımı yazdım. Benimle ilgili birçok bilgi gördüm. En çok hoşuma giden ve beni gururlandıran bir mesajı paylaşmak istiyorum: ‘Rumuz ÖNCÜL : Arkadaşlar bir öğrencim ara tatilde bir kitap okumuş ve çok beğenmiş. Ben öğrencim kırılmasın diye kitapta yer alan öykülerden birini sınıfa okudum. Çok beğendiler. Artık her gün bu kitaptan bir öykü okuyoruz. Kitabın adı: KEDİLİ PARK. Yazarı: S.Ali Ellikci' Bu arada öykü yarışmalarına da katıldım. 2010 ve 2011 yıllarında katıldığım ‘Ömer Seyfettin Hikaye Yarışması’nda art arda mansiyon aldım. Küçük yaşta beni öykü ve şiir yazmaya özendiren çocuk sayfasının benzerini Haber Ekspres gazetesi için düzenledim. Çocuklarımızın her türlü sanatsal becerilerini haftada bir gün tam sayfa halinde yayımladık. Çocuklara ve gençlere önerim: ÇOK OKUYUN VE YAZIN. ASLA UMUTSUZLUĞA KAPILMAYIN."