Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle açıklama yaptı.
85 gazeteci ve medya çalışanının cezaevinde olduğunu hatırlatan Sertel, yazdıkları nedeniyle gazetecilerin tutuklandığı, iktidarı eleştiriyor diye gazete ve televizyonların ceza üstüne ceza yediği, objektif haberciliğin erişim engeline takıldığı bir ülkede basın ve ifade özgürlüğünden söz edilemeyeceğini söyledi.
BU UTANÇ İKTİDARA AİTTİR
Cumhuriyet Halk Partisi’nin gazeteci kökenli Milletvekili Atila Sertel, yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:
“85 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde. Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Örgütü’nün raporuna göre Dünya basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 154’ncü sıradayız. Bizim hemen ardımızdan Ruanda geliyor! Sadece bu yılın ilk üç ayında 121 gazeteci yargılandı. 33 gazeteci gözaltına alındı. 232 haber sansürlendi. 4 gazeteci saldırıya uğradı. 12 gazeteci koronavirüs haberleri nedeniyle gözaltına alındı. Gazeteci Hakan Aygün attığı twit nedeniyle halkı ‘kin ve düşmanlığa tahrik ettiği’ iddiasıyla tutuklandı.
Yine salgın hakkında sosyal medya hesaplarından paylaşım yapan Enver Aysever, Nurcan Baysal ve Hakan Gülseven’e de soruşturma açıldı. Meslektaşlarımız Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Murat Ağırel, Hülya Kılınç, Ferhat Çelik, Aydın Keser MİT haberleri nedeniyle hukuksuz şekilde tutuklandı. Tutuklamalardan sonra gece yarısı eklenen düzenlemeyle hukuki kılıf geliştirildi.
Beş yılda 62 gazeteciye ‘Cumhurbaşkanına hakaretten’ ceza verildi. Eleştirel televizyonlar FOX TV’ye, Halk TV’ye, TELE 1’e, Haber Global TV’ye RTÜK tarafından peş peşe cezalar kesildi. Cezalarla yetinmeyen RTÜK Başkanı ‘Yasadan kaynaklanan diğer yetkilerini de kullanmakta tereddüt etmeyeceğiz’ diyerek televizyon kanallarına kapatma tehdidi ile gözdağı verdi.
Evrensel gazetesine 10 gün ilan kesme cezası verildi. Ayrıca, BirGün gazetesi ‘Bazı haberlerde yayın kaynağının kullanılmaması’ gerekçesiyle, Evrensel gazetesi de haber başlıklarının gerekçe gösterildiği bir karar nedeniyle toplam 49 gün boyunca ilandan oldu.
Şimdi soruyorum ‘Özgürlük Türk basınının neresinde?’. Özgürüz demekle özgür olunmuyor. Bir 3 Mayıs’ta daha ülkemiz ve mesleğimiz adına utanç duyuyoruz. Ve bu utanç tamamen iktidara aittir.”