Denizhan Güzel
CHP İzmir Milletvekili ve DİSK eski Genel Başkanı Kani Beko, Koronavirüs pandemisi nedeniyle işçi sınıfının mağduriyetine vurgu yaparak, “ Çeşme’de ve elbette yurdun dört bir köşesinde yapılacaklar bellidir; zorunlu alanlar dışında çalışanlara ücretli izin verilmeli, işten atmalar yasaklanmalı ve işsizlik fonu sadece işsiz kalan işçilere verilmelidir. Ayrıca bu süreçte fatura ve kredi borçları ertelenmelidir. İşsizlere temel geçim ödeneği verilmeli ve devlet çalışanların gelirlerini güvence altına almalıdır. Tüm bunların yanı sıra da çalışanların sağlıkları güvence altına alınarak alanda çalışan tüm işçilere test yapılmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır” dedi.
Beko, Turizm sektörü işçileri de genelde 6 ay çalışıp 6 ay işsiz olduklarına da vurgu yaparak, “Dolayısıyla bu olağanüstü süreçte, ekstra önlemler devre sokulmalı işçilere, çalışanlara ödemeleri yapılmalıdır. Ayrıca Çeşme için düşünürsek küçük esnaf ve turizm sektörü çalışanları 45 gün çalışıp 10 ay geçinmenin mümkün olduğunu ya da olacağını düşünmek dahi söz konusu değildir. İşsizlik Sigortası Fonu işte bu günler için var. Eğer fon Saray tarafından bugüne kadar gereksiz ve amacı dışında kullanılmamış olsaydı, fonda birikmiş olan para ile işçilerin kaybı yıllar boyunca karşılanabilirdi. Fakat her şeye rağmen Saray bu anlamsız projelere kaynak aktarımını durdurursa kalan kaynakları işini kaybeden işçiler için kullanabilir” diye konuştu.
CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, yaşanan pandemi nedeniyle birçok sektörde olduğu gibi turizm sektöründe de çalışan işçiler mağdur olduğunu dile getirerek, “ Koronavirüs pandemisinin ülkemizde ilk ortaya çıktığı andan itibaren yaşanacak krizi öngörmüş ve bu konuda açıklamalarda bulunmuştum. Hiç değilse bu sefer iş ve işçi korunsun, birçok adım eşzamanlı olarak atılsın ve sadece sermaye sahiplerini koruyan anlayışla hareket edilmesin uyarımı dile getirmiştim. Ancak görüyoruz ki, pek çok sektörde yaşanan ve de yaşanmaya devam edecek olan mağduriyetler hızla turizm sektöründe kendini göstermiştir. Alınan kararlarla 100 bine yakın işyeri kapanmıştır ve bunların büyük bir çoğunluğu turizm sektöründendir. Lokanta, otel, seyahat acentesi, kafe, eğlence mekanı, spor salonu, kuaför ve güzellik salonları hepsi turizm sektöründe faaliyet yürüten işyerleri ve bunların hemen hepsi kapanmıştır. 16 Mart’tan bu yana 40 günü aşkın süredir turizm sektöründe faaliyet yürüten işletmelerin yüzde 80’i kapanmıştır. Ne zaman açılacağı da belli değildir. Daha şimdiden kafe vb gibi işletmelerin %40’ının iflas ettiği görülmektedir. Bu da bize açığa çıkan işsizlik oranlarının kalıcı olacağını göstermektedir. İşsizlik oranının yüksek olduğu sektörde şu günlerde sezon açılacaktı. Çok sayıda sezonluk çalışan arkadaşımız işe başlayacaktı. Mevsimlik işçi gibi çalışan bu arkadaşlarımız sezonda çalışır ve geri kalan zamanda bu kazançlarıyla geçinir. Şu an bu arkadaşlarımız ciddi bir mağduriyet içindedir. Sektörde ortalama 1 buçuk milyon sezonluk işçi çalışmaktadır. Bu arkadaşlarımız en az bir yıl boyunca açlığa mahkumdur. Sezonluk işçilerin birçoğu ne kısa çalışma ödeneğinden ne de işsizlik maaşından faydalanamamaktadır. Kısa çalışma ödeneğine başvuru için işçi adına son 3 yılda en az 450 gün prim yatmış olması, kısa çalışmanın başlangıcından geriye doğru 60 gün kesintisiz çalışmanın bulunması gerekir. Bu koşullar kayıtsız çalışan sezonluk işçiler için geçerli değildir. İşsizlik maaşı için ise son 3 yılda en az 600 gün prim yatmış olması, kısa çalışmanın başlangıcından geriye doğru 120 gün kesintisiz çalışmanın bulunması gerekiyor. Bu arkadaşlarımız işsizlik maaşı da alamamaktadır. Turizm işçisi birdenbire kendini ya işsiz buldu ya da ücretsiz izne ayırma ve yıllık iznin zorunlu kullandırılması dayatmasıyla karşılaştı. Sektörde çok yüksek oranda işten çıkarmalar yaşanıyor. İşçiler kıdem ve ihbar tazminatları dahi ödenmeden işten çıkarılıyorlar. Ücretsiz izne ayrılan işçiler büyük bir belirsizlik içinde. Bazı işyerlerinde ücretsiz izin iş sözleşmesinin askıya alınması şeklinde işletiliyor. Bu durumda işçinin sigorta primi yatırılmıyor ve kıdemi işletilmiyor” şeklinde konuştu.
Beko, hükümetin açıkladığı kısa çalışma ödeneğinin kullanılması sürecinin sıkıntılı olduğunu da sözlerine ekleyerek, “ Sektörde çalışan sezonluk işçiler, göçmen işçiler, kayıtsız işçiler kısa çalışma ödeneği için gerekli şartlarda olmadığı için bu ödenekten yararlanamayacaktır. Bugün;
işçilerle, yoksullarla, işsizlerle, kadınlarla, gençlerle, dışlanmışlarla, mağdurlarla ve emeğini, alın terini harcayan bütün emekçilerle birlik olma, dayanışma ve mücadeleyi yükseltme günüdür! İşçi sınıfının birlik ve mücadele günü Kutlu olsun!” diyerek sözlerini tamamladı.