Demokrasi Evi’nde yapılan basın açıklamasında İl Başkanı Güven’e, il yönetim kurulu üyeleri Çetin Özdemir, Dilek Bilgin, Serpil Yıldırım ve Hatice Tatlı eşlik etti.
Başkan Güven, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir programına ilişkin detaylı bilgi verirken, iktidar partisinin bakanlarının kentteki temaslarını yorumladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın 9 Nisan’daki mitingine ilişkin konuşan Güven önemli açıklamalar yaptı.
GENEL BAŞKANIMIZ 13 NİSAN’DA İZMİR’DE…
Güven, “Genel başkanımızın İzmir’e gelişiyle ilgili bir belirsizlik var. CHP olarak uyguladığımız hayır kampanyasında mümkün olduğunca uzlaşmacı politikalar izliyoruz. Particiliği öne çıkarmayan bir anlayış içinde propaganda çalışmalarına katılıyoruz. Parti rozetini takmıyoruz. Mümkün olduğunca miting yapmamaya karar verdik. Biz genel merkeze ayın 8’inden sonra miting yapılmasını teklif ettik. İzmir’de büyük bir miting yapalım gerekirse dedik. Genel merkezimiz böyle bir mitinge ihtiyaç olmadığını söylediler. Zaten İzmir’in miting yapmasına gerek yok. ‘Evet’e karşı hayır oyları yüzde 70’leri geçmiş bir kapasite var. Biz bunu daha da arttıramaya çalışıyoruz. Şu an trend hayır’dan yana. Biz anayasayı anlattıkça ayın 16’sına kadar hayır oylarının artacağını düşünüyoruz. Açık hava mitingi yapmayacağız. Ancak 13 Nisan akşamı 18:30’da İzmir’e gelecek. İzmir’de iş dünyasıyla Kaya Termal Otel’de bir buluşması olacak. Ticaret Odası, Sanayi Odası, Borsa, EGİAD, İZSİAD gibi İzmir’in işveren kuruluşları, temsilcileri, meclis üyelerini kapsayan büyük bir buluşma olacak. Bu daha önceden iş dünyasına verilmiş bir sözdü, bu kapsamda bir program olacak. Genel Başkanımız düşüncelerini iş adamlarıyla buluşacak” diye konuştu.
POLİTİKALARI İFLAS ETMİŞ DURUMDA!
İktidarın cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanların son dönemlerde İzmir’deki programlara ağırlık vermesini yorumlayan Güven, “Şu an sadece İzmir’de değil Türkiye’de hayır oyları baya bir önde. Zaten dikkat edilirse AKP’nin yöneticileri söylem değişikliğine girdiler. Terörist dediklerine şimdi sayın demeye başladılar. Bunların hepsinin bir nedeni var. Politikaları iflas etmiş ve inandırıcılıklarını kaybetmişlerdir. Bizim açımızdan başarısızlıktır. Başbakanın 3’üncü gelişi olacak. Bunların hiçbir katkısı olmaz. İnsanları derleyip toplayarak nutuk atmanızdan netice almanız söz konusu değil. Bu anayasanın içeriğini bire bir anlatmanız gerekiyor. Bizim politikamız bunun üstüne kurulu” dedi.
REFERANDUMA 12 GÜN KALA İÇİMİZ ÇOK RAHAT
Güven ayrıca kentteki çalışmalar ve referanduma ilişkin şunları söyledi: Tüm İzmir'de milletvekillerimizle, kadın ve gençlik kollarımızla, il yöneticilerimizle ve ilçe başkanlıklarımızın oluşturduğu ekiplerle, Geçmişte sağ ve milliyetçi partilerde yer almış kanaat önderleriyle, demokratik Kitle örgütleriyle ve İzmirlilerle birlikte, durmaksızın ‘Hayır’ için çalışıyoruz. CHP olarak bizler parti rozetini çıkarıp, Atatürk ve ay yıldız rozetlerimizle, elimizde Türk bayraklarıyla köy köy, sokak sokak İzmir'i arşınlıyoruz. Elimizde AKP'nin kullandığı gibi devletin sınırsız kaynakları veya yandaş iş adamlarının ihale beklentisiyle sağladığı imkanlar yok. Zaten bu imkanları elimizin tersiyle itiyoruz. Bizler, tıpkı tüm Türkiye'de çalışan ‘Hayır’cılar gibi, yüreğimizle, vatan ve cumhuriyet aşkımızla, emeklimizin maaşından arttırdığı, öğrencimizin harçlığından ayırdığı, işçimizin emeğini koyduğu gibi sadece kendi imkanlarımızla yol alıyoruz. Gittiğimiz her yerde gerek AKP'ye oy veren gerekse MHP'ye oy veren vatandaşlarımız bizleri coşkuyla karşılıyorlar. Hepsinin ortak düşüncesi şudur ki ‘Türkiye'de Tek Adam iktidarına İzin veremeyiz’… İnanın çoğu yerde Hayır'ı anlatmaya başlayamadan, İzmirliler bu anayasa değişikliğine kendileri tepkilerini göstermeye başlıyorlar. Bizler ‘Hayır’ kampanyasına başlarken demiştik ki ‘Bu kampanyanın sahibi İzmirlilerdir, bu kampanya İzmir'in kampanyasıdır’ demiştik. Şimdi büyük bir mutlulukla görüyoruz ki, İzmir kampanyasına sahip çıkmış, büyütmüş ve İzmir'in dört bir yanında hayır çiçekleri çoktan açmış. Referanduma 12 gün kala İzmir için de Türkiye İçin de içimiz çok rahat. Bu rahatlığımız tüm anketlerde hayır oylarının açık ara önde olduğunu göstermesinden gelmiyor. Bu rahatlığımız, yaptığımız her çalışmada, gittiğimiz her köyde İzmirlilerin cumhuriyet sevgisini, Tek Adam İktidarına karşı duruşunu görmemizden kaynaklanıyor. AKP iktidarı başbakanla, cumhurbaşkanıyla, bakanlarıyla, milletvekilleriyle İzmir'i mesken tutsa da görüyoruz ki tüm kampanyalarını, CHP'yi ve hayırcıları karalamak üzerine kurmuşlar. Bu tavırlarıyla kendi seçmenlerini bile ikna edemezken, evet denmesi içinde tek bir makul gerekçe sunamamaktadırlar. AKP'nin kurmayları bile, AKP'lilerin kafasının karışık olduğunu, kararsız olduklarını ifade ederken, onları bu konuda suçlamak yersiz olur. Çünkü, her kim gelirse gelsin, halkın ‘Evet’ demesi için geçerli bir sebep sunamaz durumdalar. ‘Ben tek adam olacağım, kimseye hesap vermeyeceğim’ diyen cumhurbaşkanına, ‘Halkın oylarıyla verilen başbakanlık koltuğunu istemiyorum, bu makamı yok edin’ diyen Başbakana, ‘Adaleti yok sayan, mahkemeleri taraflı yapan, tüm hazineyi tek adamın emrine veren anayasaya’ Evet deyin diyecek olana, hayır diyenlere ağza alınmayacak suçlamalarda bulunup, ‘hayır'ın, evet karşısında galip geleceğini anladıktan sonra söylem değiştirenlere ve ‘hayır'cılara şirin görünmeye çalışanlara, bu halkın cevabı bugünden hazırdır. Hayır, hayır, hayır. (Kaynak: Ege’de Son Söz)