İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, katıldığı canlı yayında gündeme ve İzmir’e ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
17 Ağustos 1999 depreminin yıl dönümünde İzmir’in deprem gerçekliği ve depreme ilişkin yapılan çalışmalara ilişkin bilgi veren bu yıl 91. kez kapılarını açacak olan İzmir Enternasyonal Fuarı’na ilişkin de bilgi verdi Başkan Soyer Fuar’in ilk kez İtalya dışında bir ülkede düzenlenecek olan Terra MAdre’yle birleştirileceğinin altını çizerken 10 milyon ziyaretçi beklediklerini belirtti.
Soyer, 9 Eylül’de İzmir’de olması beklenen 21 yıl Brezilya donamamasında görev yapmış olan eski uçak gemisi NAE Sao Paulo üzerinden de hükümet bileşeni bakanlıklara tepki gösterdi.
Soyer ayrıca, 9 Eylül kutlamalarıyla ilgili de dikkat çeken bir ayrıntıyı ilk kez paylaştı.
“SADECE BUGÜNÜ DEĞİL GELECEĞİMİZİ DE PLANLIYORUZ”
17 Ağustos’un yıldönümünde deprem gerçekliği üzerinden 30 Ekim 2020 depreminin ardından İzmir’de yapılan çalışmalara değinerek açıklamalarına başlayan Soyer, “O eli hiç bırakmayacağız. Depremzedenin elini tutmaya devam edeceğiz. İleri devam ediyor. Biz ilk günden itibaren yanlarındaydık. Bundan sonra da yanlarındayız. Birincisi mikro bölgeleme çalışması yapıyoruz. Yani İzmir’in yer altı fotoğrafını çekiyoruz. 2 yıllık bir çalışmaydı. 30 Ekim’de bir ara raporu paylaşacağız. Hangi faylar canlı hangileri ölmekte gibi. İkincisi, binalarımızın depreme dayanıklılığını ölçüyoruz. 33 bin binanın dere dayanıklılığını test ettik ve binalara astık. Deprem mevzuatının değişmesinden önce yapılan binalar maalesef daha riskli. Ama bütün bu çalışmalar ışığında İzmir nerelere doğru büyümeli, nerelerde yapılamadan vazgeçilmeli gibi sorular cevap bulacak. Yani biz kısaca İzmir’in yalnızca bugünün değil geleceğini de planlıyoruz. Depremle iççice yaşamayı öğrenmeye çalışmalıyız. Biz bu nedenle bir deprem çalışma dair başkanlığı kurmuştuk. Biz vatandaşlarımızın her gün depremden korkarak yaşamamaları gerektiğini göstermek için kurmuştuk. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak hem kentimizin depreme karşı dayanaklılığın artıracak çalışmalar yapıyoruz hem de bilimsel veriler üzerinden geleceğimizi planlamaya çalışıyoruz” dedi.
“BİZ İADE-İ İTİBAR YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Bu yıl 91. kez kapılarını açacak olan İzmir Enternasyolnal Fuarı’na ilişkin de bilgi veren Başkan Soyer, Terra MAdre vurgusu yaptı. Çok yönlü bir fuar olacağının altını çizen Başkan Soyer, “Daha büyük heyecanla hazırlık yapıyoruz. 2 Eylül’de açıyoruz. İnsanlar neden İzmir’e yerleşmek istiyorlar… Çünkü İzmir’in yalnızca iklimi doğası değil İzmir’in toplumsal iklimidir insanları cezbeden. İnsanlar en çok buna rağbet ediyorlar. Böyle bir toplumsal iklimde yaşamak istiyorlar Temel sebep İzmir’de insanların barış ve güler yüzle hayatını sürdürüyor. Neden böyle? Belki de İEF’den başlamak lazım. Yıllara yayılan dev bir organizasyon. Fuar, tarımın, eğlencenin turizmin ve birçok alnın buluştuğu bir fuar. 91 yıldır yapılan İzmir fuarı bir EXPO’dur. İnanlara bir ayna tutan ve aynanın etrafında buluşturan bir zemindir. Bu yıl fuarın açılışını Terra Madre’yle açacağız. Bu fuar ilk kez İtalya dışına çıkacak. İEF’nin bu yılki teması da toprak ana. Biz İEF’yi bu şekilde gastronomiyle buluşturuyoruz. Gıda, gastronomi sadece lezzetten ibaret değil. Tarım, sağlım ve turizmle olan bağları her gün ortaya çıkıyor. Sağlıklı beslenme, gıda tedarik zincirleri… Bunun ne kadar önemli olduğunu gördük. Bizim Ege bölgemiz, duyanın en bereketli toprakları. Bu topraklar kendi kendine yeten ekonomisi olan sayılı ülkelerdendik. Dünyanın tahıl ambarıydık. Daha sonra uygulanan yanlış tarım politikalarıyla gittikçe daha çok ithal eden ve bereketini yitiren bir noktaya döndük. Biz iade-i itibar yapmaya çalışıyoruz. Bu nedenle küçük üreticiyi destekliyoruz” diye konuştu.
İZMİRLİ MARKASI TERRA MADRE’DE GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR
Fuarla birlikte küçük üreticinin dünyaya açılacağının altını çizen Soyer, “Biz bir çoban haritası ortaya çıkardı. İzmir’in tüm ilçelerinde olan çobanlarını tespit ettik. Onların sütünü satın almaya başladık. Bayındır’da bir süt fabrikası kurduk. Ekim ayında açılışını yapacağız. Günde 100 ton sütü işliyoruz. Bu mamullerin Terra Madre’de İzmirli adıyla satışını başlatacağız. Yani küçük üreticiyi dünyaya açıyoruz. 5 kalem ürün… Zeytin, üzüm, mera hayvancılığı, kıyı balıkçılığı ve tahıl… Bu 5 ürünün dünyada her yerde rekabeti çok yüksek. Biz bu ürünler üzerinden İzmir’in tarımını ve ekonomisini güçlendirmeye çalışacağız. Dünyanın lezzetleriyle tanışılacak. Onların arkasındaki tarımsal üretim süreciyle tanışılacak. Bir yandan da eğlencesi bol olacak. Buna da çok ihtiyacımız var. Ruhumuz o kadar karardı ki… Bu yıl 10 milyon ziyaretçiyle gerçekleştirmeyi planlıyoruz bu etkinliği. Herkesin ekonomisine katkıda bulunacak bir organizasyon olacak” ifadelerini kullandı.
“CUHURİYETİN ÖNEMİNİ GÖSTERECEĞİZ”
Bu yıl 100.’sü düzenlenecek olan ve hem Mega Star Tarkan, hem de birçok etkinlikle taçlanacak olan 9 Eylül etkinliklerine ilişkin bilgi de veren Soyer, 24 Ağustos’ta başlayacak ‘Zafer Yürüyüşü’ için de dikkat çeken bir bilgi paylaştı ve “9 Eylül… 100. Yıl… Sadece Tarkan değil. Başka büyük şeyler de var. Biz 100. Yılı canlandırma şovuyla canlandıracağız. Çok uzun aylardır çalışması sürüyor. O gün Kurtuluşun canlandırmasını göstereceğiz. Ayrıca onun filmi yapılacak. Birkaç saatlik bir şey olacak kalmayacak. Bizim esas miras bırakacağımız şey o film olacak. Bundan ibaret değil. 10 Eylül de var. 10 büyük sanatçının İzmir türkülerini seslendirdiği bir albüm hazırlındı. O albüm ilk kez sahnede seslendirilecek. Biz de o albümü İzmirlilere hediye edeceğiz 9 Eylül çok nemli. Sadece İzmir’in değil Türkiye’nin kurtuluşu. Bütün dünyaya örnek olacak bir an. Biz bunu büyük bir görkemle kutlamayalım da ne yapalım? Bizim zaferimiz barışın zaferi. Biz barışın önemini bugünün dünyasında daha da iyi anlıyoruz. Bu nedenle barış temasını ön plana çıkarmak istiyoruz. 9 Eylül kurtuluşun, 0 Eylül de Atatürk’ün İzmir’e geldi.. O nedenle 100. Yıldan itibaren 9 Eylül ve 10 Eylül’ü bir arada kutlayacağız. Çok büyük etkinliklerimiz olacak. Ayrıca 24 Ağustos itibariyle ordumuzu geçtiği güzergahtan 9 Eylül’de İzmir’e geleceğiz. Ben ilk 3 gün yürüyeceğim. 2. Gün CHP Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’ da katılacak. Geri kalan parkur, günde 10-15 km arasında yürünecek parkurlar. Biz bu etkinliklerle cumhuriyetin önemini göstereceğiz” ifadelerini kullandı.
“OLSUN ONLARIN YERİNE BİZ YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Tüm ülkenin gündeminde olan ve bir kez daha iktidarla muhalefeti karşı karşılaya getiren, kamuoyunda da büyük tepkilere neden olan eski uçak gemisi NAe Sao Paulo için de hükümer organlarına seslenen Başkan Soyer, şunları söyledi; “Engelleyeceğiz. Dünyada 4 noktada zehirli gemilerin sökümü yapılıyor. Dünyanın çöplüğü değil İzmir. Türkiye dünyanın çöplüğü olmamalı. Bir belediye başkanının asli görevi kentinin kültürünü, tarihini ve coğrafyasını korumaktır Benim görevim bu. Bu gemi gelmesin diye elimden geleni yapacağım. Gelirse de göndermek içi elimden geleni yapacağım. Bu geminin ikizi var. İçinden 760 ton asbest çıktı. Bu geminin rant uğruna sökümü… Cennet gibi bir coğrafyadayız. Biz Aliağa’nın pırıl pırıl koylarına sahip çıkmak zorundayız. Rant uğruna insanlarımızın zehirlenmesine , toprağımızın kirlenmesine izin vermeyeceğiz Ben orkinos balıkları mücadelesindeyken ‘Çevre Bakanlığı’ndan çevreyi korumaya çalışıyorum’ derdim. Onu yapıyoruz. Aslında buna bizim değil, Çevre Bakanlığı’nın izin vermemesi lazım. Ama sanırım İzmirliler buna çok alıştı. Hükümetin ne iş yapması gerektiğini bilmiyorlar Ulaştırma Bakanlığı’nın metro yapması, Tarım Bakanlığı’nın tarımla ilgilenmesi Çevre Bakanlığı’nın çevreyi koruması lazım. Ama olsun onların yerine biz yapmaya devam edeceğiz. Yani ben ne diyeyim!”
“İZMİR BÜTÜN TÜRKİYE’YE GELECEK İÇİN İLHAM VERECEK”
Son olarak “Türkiye’nin 2. Yüzyılına ışık tutacak” sözleriyle tanımladığı ve 17 Şubat 2923’te başlatılacak olan İktisat Kongresi’ne ilişkin bilgi de veren Başkan Soyer, “Bunun için de çok heyecanlıyız. 100 sene önce bu memleketin üretici güçleri 100 yıla selam çakmışlar. Ardından büyük bir yangın çıkmış… Daha savaş sonlanmadan Atatürk, daha kurulmamış bir ülkenin iktisat politikalarını oluşturmak için toplantı yapıyorsunuz. Kongre böyle başlıyor. 4 ayrı grup… İşçiler, tüccarlar, çiftçiler, sanayiciler… Daha Lozan müzakereleri devam ediyor. Daha ortada Türkiye Cumhuriyeti yok. Bu temsil heyeti bir araya gelerek ekonomi politikalarını ortaya koyuyorlar. Biz de bunu 2. Yüzyıl için yapacağız. Biz bu 4 rubu topluyoruz. İlkini 10 Ağustos’ta çiftçilerle yaptık. Bu gruplar gelecek yüzyıla kendilerinin yaşadığı sorunları konuşarak ve çözümlerini bularak hazırlanacaklar. Gelen sorun ve talepleri değerlendireceğiz. Daha sonra yüksek İstişare Grubu adını veridimiz bir grup Şubat’ta başlayıp Mart’ta sona erecek kongrede sonuçları paylaşacaklar. Bu dönem çok kritik bir dönem. 100 yıl önceki o günler İzmir’in ev sahipliği yaptığı en tarihi etkinliklerinden biri. İzmir bütün Türkiye’ye gelecek için ilham verecek” dedi.