Türkiye’nin dört bir yanında Oda ve Borsaların ‘Meslek Komitesi’ ve ‘Meclis Üyeliği’ seçimleri devam ediyor. Kentimiz İzmir’de de artık son aşamalarına geldiğimiz bir süreçten geçiyoruz. Bu süreci gözlemleme fırsatı bulan taraflı/tarafsız herkesin aynı net sonuca ulaştığına eminiz: İzmir yine bir demokrasi dersi veriyor, bir değişim mesajının altını da net bir şekilde çiziyor.
Öncelikle İzmir halkına, bu halkın içinden çıkarak, ülkemize ve dünyaya her alanda ürünler ve hizmetler sunan tüm üyelerimize birer birer tebriklerimizi ve teşekkürlerimizi sunuyoruz. İzmir yine farkını ve kalitesini gösterdi. Büyük bir olgunluk içinde oylamalarını gerçekleştirdi, özgür iradesiyle seçimlerini yaptı. Olaysız, kavgasız, gürültüsüz ve coşkulu bir demokrasi şöleni yaşadık.
Meclis üyelerimizin belirlendiği oda seçimlerinin ardından herkesin alması gereken anlamlı dersler olduğunu düşünüyoruz. Bu süreçte almamız gereken ilk ders İzmir insanının kalitesine, özgür iradesine, seçimlerine güvenmek. Üyelerimizin gösterdiği teveccühü, üzerinden hesaplamalar yapılabilecek “cepte oy” olarak değerlendirilebilecek tutumlardan kaçınmalıyız.
Seçimden önce belirttiğimiz gibi “Her bir reyin ve bu oyları veren bireylerin” bir mesaj verdiğini görüyoruz. Çıkan sonuçlardan, meclis üyelerimizin değişim isteğini, kendilerine sunulan hizmetlerde, İzmir’in ülkemizdeki ve dünyadaki markasında gelişim beklediklerini anlıyoruz. ‘Ben’ değil, ‘biz’ diyen bir anlayış istediklerini, yüksek katılımlarıyla, olgunluklarıyla, seçimleriyle gösterdiler.
Verilen mesajların net bir şekilde anlaşılması, İzmir’in ihtiyaçlarının doğru belirlenmesi, kentimizin yetkin iş insanlarının taleplerinin anlaşılması her türlü makam ve mevkiden önemlidir.
İzmir’in iradesi üzerinden hesap yapmak yerine, o iradenin ortaya koyduğu talepleri dinlemek hepimizin birinci görevidir.