Müze buluşmalarının konuşmacıları Gastronomiyi turizmle birleştiren Yazar, Otel İşletmecisi ve Profesyonel Turist Rehberi Müjde Tönbekici ile şarap kültürünü turizmle birleştirmiş olan Urla Şarapçılığın sahibi Can Ortabaş oldu.
Müze Buluşmalarının 5’incisi “İzmir’de Yeme-İçme Kültürünün Turizm Serüveni” etkinliğinde konuşan Urla Şarap Üreticileri ve Bağcılık Derneği Başkanı olan Can Ortabaş, Urla’yı yeniden turizmde ayağa kaldıran Bağ yolu projesini anlatarak "Bu proje benim 20 yıllık rüyamdı. Projemizin üzerinden tam bir yıl geçti. Bu sürede bölgedeki 7 bağı 150 bin kişi gezdi. Hedefimiz ise yıllık 250 bin kişi" dedi.
Dernek Başkanı ve aynı zamanda Urla Şarapçılık ortağı ve Uzbaş Çiftliğinin sahibi Can Ortabaş, bundan sonra oturmuş bir sistemle çalışmaların süreceğini belirtti. Projenin kendini devam ettirebilecek ivmeyi yakaladığını açıklayan Ortabaş, 80 yıl öncesindeki gibi bölgeyi şarapçılık alanında atağa geçireceklerini vurguladı. Bu projeyi çok uzun süredir tasarladığını vurgulayan Ortabaş, "Yaklaşık 20 yıldır bunun hayalini kuruyordum. Daha ilk yılda 'Bağ Yolu' projesinin bölgeye neler kazandırdığını gördük. Turizmde ülkemiz son derece kötü bir yıl geçirirken biz ise tam tersine ziyaretçi sayımızı yüzde 35-40'lar seviyesinde arttırdık. Yani turizm bizde son derece iyi bir yıl geçirdi" dedi.
Gastronomiyi turizmle birleştiren Yazar, Otel İşletmecisi ve Profesyonel Turist Rehberi Müjde Tönbekici ise yeme içme tarihi hakkında bilgiler sundu.
Tönbekeci, yeme içme kültürünün tarihini iki bölümde incelemek gerektiğini söyleyerek, “Antik dönem yemek kültürü Yunan ve Roma dönemi olarak ikiye ayırmak gerekiyor. Yunan mutfağı o dönemde daha sade. Yunan yemek kültürü taşra ve şehir olarak ikiye ayrılıyordu. Taşrada evin hanımları yemekleri hazırlarken, şehirlerde ise aşçı köleler vardı. Sempozyumlar düzenlenip yemekler yenirdi. Mekanlarda sofra yerine sedirlerde bulunur yemekler orada yenirdi. Başlangıç ekmek elle kırılarak başlanır. Müzik ve dans gösterileri sunulur. Yemek sonuna doğru eller gül sulu kâselerle yıkandıktan sonra ev sahibi yolluk ikram edilir burada ufak atıştırmalıklar vardır. Yunan döneminde az baharat kullanılırdı. Roma mutfağı ise aksine baharat yoğunluğu vardı. Roma döneminde baharatlama değişir ve keskin baharatlar bulunur, ağır baharatlı yemekler vardır bu da gösterişin ifadesidir” şeklinde konuştu.