Yağmur Daştan / EGE TELGRAF- İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin 18’inci Genel Kurulu, Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası’nda başladı. Emek ve Gelecek Tek Yürek Grubu Yönetim Kurulu Başkan Adayı ve İGC’nin mevcut başkanı Dilek Gappi ile Gazetecilere Demokrasi, Mesleğe İtibar Grubu Yönetim Kurulu Başkan Adayı Aylin Suphandağlı’nın yarıştığı genel kurula, CHP İzmir önceki dönem milletvekili ve İGC Onursal Başkanı Atila Sertel, İGC önceki dönem başkanı Misket Dikmen, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İzmir Şube Başkanı Nil Kahramanoğlu ve basın emekçileri katıldı.
Genel Kurul’da divan başkanlığına tavsiye üzerine Levent Bimen seçildi. Katip üyeler ise Memduh Zaptikar, Mustafa Çabuk, Hatice Reyhan Berkman, Mazlum Vesek, Caner Tok oldu. İGC Genel Kurulu’nun açılış konuşmasını yapan Divan Başkanı Bimen, ¨Bize verdiğiniz onurlu görev için teşekkür ediyoruz Uzun çalışmalar sonucu tamamlanarak yeni tüzüğümüzle yapacağımız bu genel kurul iki günlük bir çalışma gerçekleştireceğiz. 78 yıllık ulu çınar cemiyetimizin üç yıllık yönetimini tamamlayan kurulu zaman sıkışması olmadan eleştirecek, eksiklikleri konuşacağız. Bu noktada tüzük komisyonundaki arkadaşlarımıza genel kurulumuz adına teşekkür ediyoruz. Ülkemiz yerel seçim yaşadı, sonuçlar hepimizin malumu ve umut verici. Halkımıza demokratik ve çağdaş ilkeler doğrultusunda hizmet etmelerini diliyoruz. Yaşadığımız bu genel kurul İzmir’e örnek de bir çalışma haline gelmiştir. Bu genel kurulumuzda iki kadın arkadaşımız cemiyet başkanlığına aday oldu. Bu davranış İzmir basının ne kadar cesaretli ve çağdaş kadın mensuplarının olduğunu bize kanıtladı. Divan olarak kendilerine başarılar dileriz¨ diye konuştu.
BASIN APARTMANI YOLDA
17’nci dönemde yaptıkları çalışmaları anlatmak üzere kürsüye gelen Gappi, ¨İGC, tam 78 yıldır gazetecilik mesleğinin birlik, beraberlik ve onurunu temsil eden; bağımsız gazetecilik için ulusal çapta mücadelesini sürdüren, üyeleriyle örnek dayanışma içerisinde olan saygınlığı, itibarı yüksek bir cemiyettir. Yönetim Kurulu’nda görev yaptığım arkadaşlarımla birlikte 17. dönemde yoğun ve özverili çalışmalar gerçekleştirdik. İzmir depreminde Cemiyetimize ait 12 dairenin yer aldığı Basın Apartmanı orta hasarlı olarak rapor aldı ve üç gün içerisinde binaya giriş çıkışlar yasaklandı. İGC’ye ait dairelerde kiracılar depozitolarını da alarak binadan ayrıldı. Zaman yitirmeden dönüşüm faaliyetlerine başladık. Mimari proje özenle tasarlandı. Basın Apartmanı; 2 bodrum, 1 zemin, 9 normal ve 1 çatı katı olmak üzere toplam 13 katlı olacak. Depreme dayanıklı olması için kapsamlı altyapı çalışmaları hızla devam ediyor. Temel için 80 santimetre çapında toplam 74 adet fore kazık çakılacak. 39’uncu kazık çakıldı, 25 metre derine inildi. Akıllı teknoloji ile inşa edilen binamızın yapımı inşallah ve umarım 20 ay sonra tamamlanacak. Cemiyetimiz nefes alacak¨ dedi.
‘9 EYLÜL MEDYA GRUBU CAN SİMİDİ OLDU’
Bu süreçte 9 Eylül Medya Grubu ile bu süreçte başarılı bir süreç yürüttüklerinin de altını çizen Gappi, şunları aktardı: ¨Görevi devraldığımızda gazetemizin bile yeri yoktu. Yılmadık. 9 Eylül İnternet Haber Sitesi ve stüdyo ile birlikte 9 Eylül Medya Grubu’nu oluşturduk. Gerçekten büyük bir sancıydı. Basın İlan Kurumu kriterleri ve bu dijitalleşme sayesinde 12 kişilik istihdam olanağına daha kavuştuk ama o kriterleri yakalarken öldük dirildik. Değdi mi değdi. Basın İlan Kurumu kriterlerine ulaşan ilk iki medya kurumundan birisi olduk. 28 çalışana ulaştık. 9 Eylül Medya Grubu’na bilgisayar, kamera gibi yepyeni donanımlar kazandırdık. Kriterleri aşmak için günde 500 haber. 2022 yılına kadar günde bin tekil ziyaretçi 2 bin sayfa görüntüleme, bugün günde 40 bin tekil ziyaretçi, 100 bin sayfa görüntüleme, yıllarca İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin bütçesinden yüksek pay aldığı için eleştirilen Dokuz Eylül şimdi Cemiyetimizin can simidi oldu. Bugün 9 Eylül stüdyosu, teknik donanım eksikliği olmayan, tek kuruş borcu kalmayan pırıl pırıl çoğu iletişim fakültesi mezunu genç arkadaşlardan kurulu bir kadroya kavuştu.¨
Son olarak Cemiyet’in İzmir’in ve Türkiye’nin en saygın ve itibarlı cemiyetlerin başında geldiğinin altını çizen Gappi, ¨Herkes bilmelidir ki, Cemiyetimizin ulaştığı nokta kişisel beklentilerle gölgelenemeyecek kadar yüksektir. Tüm meslek büyüklerimizi, cemiyetimiz üyelerini ve siz değerli genel kurul üyelerimizi sevgiyle kucaklıyor, son ana kadar canla başla çalışan bir ekip olarak 17. Dönemi cemiyet tarihine geçecektir¨ diye konuştu.
SUPHANDAĞLI: DEMOKRASİ İÇİN YOLA ÇIKTIM
Adaylık konuşmasını yapan Gazetecilere Demokrasi, Mesleğe İtibar Grubu Yönetim Kurulu Başkan Adayı Aylin Suphandağlı, ¨Kayınpederim Sabri Suphandağlı’dan ve babam Sezer Doğan’dan ve daha nice emeği geçen değerli başkan ve yöneticilerimizden bugünlere miras kalmış İzmir Gazeteciler Cemiyeti’ne başkan adayı olmak benim için çok büyük bir onur. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, ‘Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdırlar’ diyerek bizlere çok önemli bir görev vermiştir. Çok onurlu bir mesleği icra ediyoruz. Türkiye'deki en sıkıntılı sektörlerin başında bizim sektörümüzün geldiğini üzülerek söylemek istiyorum… İşsizliğin yüksek olduğu, gazetelerin ve televizyonların kapanmak zorunda kaldığı, ekonomik sorunlarla ve türlü baskılarla boğuşan sektörümüzde her zorluğa karşın mesleğini hakkıyla yerine getirmeye çalışan hep bizler olduk. Bugüne kadar haksızlığa uğradığımız her konuda da çözüm yollarını hep birlikte aradık. Mücadelemizi artırabilmek için yeni bir soluğa, farklı bakış açılarına ve en önemlisi de el ele tutuşarak beraberliğe ihtiyacımız olduğu fikrindeyim. Dünyada aradığımız demokrasiyi ilk önce kendimizde bulmak için yola çıktım. Bu vesileyle de bugün bu büyük demokrasi şöleninde bir aradayız¨ dedi.
‘DİMDİK ARKANIZDA DURACAĞIZ’
Her zaman Atatürk ilke ve devrimlerini savunarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerine bağlı kalacaklarını altını çizerek devam eden Suphandağlı, ¨İzmir’den ve İzmirli duruşundan yana, kendi kendine yettiği gibi meslektaşlarına da kucak açan, ekonomik açıdan bağımsız, fikir özgürlüğünü ve gazeteciliğin evrensel değerlerini sonuna kadar destekleyen, şeffaf, hesap verebilen ve barışçıl ilkelerle hareket edebilen, mesleğin itibarını ve üyelerin hakkını sonuna kadar koruyan, her türlü tehlikeye karşı tedbirler alan, tarafsız, doğruluk ve dürüstlükten ayrılmayan, kimseyi hasım görmeyen, kırmayan, incitmeyen demokratik ve aydınlık bir İzmir Gazeteciler Cemiyeti’ni hep birlikte yönetme hedefiyle harekete geçtik. Bu yolda gazetecilerin görevini daha rahat ve özgürce yapabilmesi, baskılara boyun eğmeden güçlü olması için, yönetimimizde tüm meslektaşlarımızın arkasında dimdik duran bir meslek örgütlerinin olacağına söz veriyoruz. Bugüne kadar asla mirasyedi olmadık, her zaman aldığımız mirası günden güne büyüttüğümüz gibi 78 yıllık bir çınar olan Cemiyetimizi de en yüksek mertebelere ulaştırmak için var gücümüzle çalışacağız¨ diye konuştu.
ÜYELERE EKİPMAN DESTEĞİ
Seçilmesi durumunda hayata geçirmek istediği projeler hakkında da bilgiler veren Suphandağlı, şunları anlattı: ¨ En çok üzüldüğümüz şeylerden biri bir meslektaşımızın ekipman eksikliği nedeniyle mesleğini icra edememesi… Bazen kamera, bazen bilgisayar, bazen ses kayıt cihazı… Bünyemizde oluşturacağımız bir sistemle meslektaşlarımızın kütüphane usulü ekipman desteği almasını sağlayacağız. Böylelikle kimse zorda kalmayacak, dilediği zaman çalışmalarını kolaylıkla yapacak. İGC bünyesindeki eğitimleri çoğaltacak, her ihtiyaca uygun eğitimlerle üyelerimizin buluşmasını sağlayacağız. Sivil toplum kuruluşlarıyla el ele verecek sosyal sorumluluk projeleriyle geleceğe de umut olacağız. Ayrıca diğer meslek kollarıyla da iş birliğimizi güçlendirerek yapacağımız protokollerle eğitimden sağlığa, teknoloji şirketlerinden gıda firmalarına birçok alanda üyelerimize fayda sağlayacağız.¨
9 EYLÜL MEDYA GRUBU ULUSALA TAŞINACAK
İGC’nin büyük gücü 9 Eylül Medya Grubu hakkında da görüşlerini bildiren Suphandağlı, ¨9 Eylül medya grubu ile ilgili çok farklı düşüncelerim olduğu, 9 Eylül’ün İzmir’deki yerel medyaya rakip olduğu, gazeteyi kapatarak yerel medyanın kâr marjını artırmak istediğim söyleniyormuş; kulaklarıma inanamasam da öyle duydum…İnsan evladını öldürebilir mi? 9 Eylül’de çalışan arkadaşlarım, sizlere söylenenlere asla inanmayın. Bana ‘Kendi gazetesi var’ diyorlar, evet. Ancak seçildiğim takdirde bugünlere taşıdığım Ege Telgraf’ı kızım Aycan Suphandağlı’ya teslim edeceğimi de söylemek isterim. Ben, gazetede yer alan her bir harfin, o gazete için çekilen her bir fotoğrafın, emek emek ilmek ilmek hazırlanan her bir sayfasını bilirim, gündemden geri kalmayalım diye gecesini gündüzüne katan internetçilerin haber aşkını bilirim… Ben, emeğin en yüce değer olduğunu bilirim… 9 Eylül gazetesinin İzmir basınına sağladığı kazanımlar herkesin malumudur. Bugüne kadar bu çalışmaları yapan herkese çok teşekkür ediyorum. Yönetimimizde emekçi tavır sonuna kadar ortaya konulacak; alın terini koruyacak sendikal ve hukuksal mücadeleler emekçilerimizin isteği ve beklentileri doğrultusunda günden güne artarak ilerleyecektir. Evet, bir yerde haklılar… 9 Eylül medya grubumuz için düşüncelerim çok farklı… Gazete ve internet sitesini ulusal mecraya taşımak; kuruluşun imza günü olan ve tüm yurda kurtuluşu aşılayan 9 Eylül’ün tüm Türkiye’yi kucaklaması bizim en büyük şanımız olacaktır¨ diye konuştu.
‘ÜYELERE EV İÇİN HAREKETE GEÇECEĞİZ’
¨Bugüne kadar hayıflandığımız en büyük konu ihtiyaç sahibi meslektaşlarımız için konut projesini hayata geçirememek oldu¨ sözleriyle devam eden Suphandağlı, ¨Geçen dönemde birçok arkadaşımın bu isteği çok kez dile getirdiği ancak dönemin şartlarıyla bu isteğin ne yazık ki gerçekleştirilemediğini biliyorum. Pandemi ve art ardına yaşadığımız deprem felaketlerinin üzerine Türkiye’nin yaşadığı olumsuz ekonomik tablo, o dönemde bu projelerin hayata geçirilmesini engellese de artık harekete geçme zamanımızın geldiği düşüncesindeyim. Sonuçta başka kentlerde bu proje hayata geçebiliyorsa, bugüne kadar çoktan geçtiyse bizde neden olmasın? Üyelerimizin ev sahibi olması için gereken tüm görüşmeleri yapıp aşınması gereken yolları aşındırır, açılmayan kapıları açmak için elimizdeki tüm gücü kullanırız… Yönetime seçilmemiz halinde önümüzdeki hafta içinde projemizi görüşmek adına şimdiden gerekli girişimlerimiz olduğunu da mutlulukla belirtmek isterim…¨ dedi.
‘GELİN SORUNLARI HEP BİRLİKTE AŞALIM’
Yeni dönemde, geçmişte başlayan projelerin devamlılığını da sağlayacaklarının altını çizen Aylin Suphandağlı, ¨Ekibimiz ne yapacağını bilen, mesleki tecrübelerini asla çıkarlarıyla gölgelememiş, bilgi ve birikim sahibi ve en önemlisi de meslek aşkıyla yanıp tutuşan kişilerden oluşuyor. Her birinin atacağı adımlara, duruşlarına kefilim ve bunu da en iyi görecek ve her daim denetleyecek olan sizlersiniz…Gelin, yeni bir sayfa açalım… Hasan Tahsin’in kenti İzmir’de basının gücüne güç katalım. Gelin, var olan ve önümüze çıkabilecek sorunları hep birlikte aşalım… Tecrübeniz ışığımız, gençliğiniz heyecanımız olsun… Bu sefer kazanan ‘Gazetecilere Demokrasi, Mesleğe İtibar’ olsun… Biz her zaman büyük ve güçlü bir aileyiz. Herkese ulaşmaya çalıştığımız ve kimseyi kırmak istemediğimiz bir yola çıktık. Destek veren herkese şimdiden çok teşekkür ederim¨ diye konuştu.
PROJELERİNİ ANLATTI
Suphandağlı’nın ardından Dilek Gappi de adaylık konuşmasını gerçekleştirdi. ¨28 yıllık onurlu bir duruşun temsilcisi olan İGC, en etkin, yurtdışı ile bağlantısı olan bir cemiyettir¨ vurgusuyla açıklamalarına başlayan Gappi, ¨Emek ve Gelecek Grubu, bu geleneğin devamı olacaktır. İlk ve olmazsa olmaz, mutlaka olacak projemiz basın apartmanı ile ilgili verdiğimiz söz. Basın apartmanı bitecek ve Kordon’un en pırıl pırıl apartmanı olacak. Dikili’deki 40 dönümlük arazinin tarım arazisi vasfını değiştirip imara açılması gerekiyor. İnsanların rahatça yaşayabileceği bir üçüncü köy projemiz var. Yerel yönetimlerle anlaşıp medya bahçeleri oluşturacağız. Birkaç mobil kafeler için çaba gösterecek, bu kafelerde yerel gazetelerin satılması için çaba gösterecek, televizyonlarımızın yayını yapacak hem cemiyete para hem de İzmirlilere fayda sağlayacağız. Karataş’taki basın merkezi üyelerin özel günlerine açılacak; yaş günü ve özel etkinliklerde bizi aramaları yeterli¨ dedi.
‘SAĞLAM FİNANS POLİTİKASINA DEVAM EDECEĞİZ’
Projelerini anlatarak açıklamalarını sürdüren Gappi, ¨İnternet basınına desteğimiz sürecek. Eğitim projeleriyle birlikte internet basınına desteklerimizi artıracağız. Meclis karar özetlerini ilk defa İGC başlattı. Bu dönemde biz de bunu sürdürmeye çalıştık. Komisyonlar oluşturmuştuk; basın danışmanları komisyonları kurduk. Şimdi bunlara yeni komisyonlar mutlaka ekleyeceğiz. Sosyal etkinlikler komisyonumuz da bu dönemde daha aktif olacaktır. Bu dönem Eşrefpaşa Hastanesi ile check up hizmeti vermiştik, bu hizmeti devam ettireceğiz ve diğer hastanelerle bağlantıları artıracağız. İGC olarak Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nu kurmuş bir cemiyet olarak Ege Cemiyetler Birliği’ni kuracağız. Medya aracı gelecek. Bunu Avrupa Birliği projesiyle gerçekleştireceğiz. Amacımız şu: Afet ve büyük organizasyonlardan bu araç medya mensuplarına hizmet vereceğiz. Bu dönem işsizlik sigortası alan ya da bu süreci biten meslektaşlarımız 6 aylığına 9 Eylül’de çalışacaklar. Bu dönemde üyelerimizle telif yolu ile başka bir bağlantı kuracağız; haber, stüdyo ya da görsel açıdan çalışmak isteyenlere katkılarımız olacak. Sağlam finans politikasına devam edeceğiz. Mustafa Kemal’in ışığından, Hasan Tahsin’in meşalesinden ayrılmayacak, bağımsız gazetecilik mücadelesine devam edeceğiz¨ diye konuştu.
SERTEL’DEN YENİ DÖNEM İÇİN İKİ İSTEK, DİKKATİ ÇEKEN MESAJ
Genel kurulun gündem dışı konuşmalar bölümünde söz alan İGC Onursal Başkanı Atila Sertel, İGC Yönetim Kurulu adaylığı için iki kadının yarışmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek açıklamalarına başladı. ¨Sadece kadınların başkan adayı olduğu bir kongrede konuşma yapacaksınız deselerdi doğrusu inanmazdım¨ vurgusu yapan Sertel, ¨İGC’yi kutluyorum. Her iki aday da çok sevdiğim, saydığım isimler. Şimdiki başkan Dilek Gappi gibi 18-19’lu yaşlarında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde tanıdım, çalışkan ve üretkenliğine tanık olduğum kardeşimin yıllar sonra bu cemiyette başkan olması beni gururlandırdı. Benim cemiyet başkan adaylığım sırasında yanı başımda duran, birçok erkek kaçarken ‘Kaybedersek beraber kaybederiz ağabey, ben senin yanındayım’ diyen Aylin Suphandağlı’nın burada aday olması gerçekten beni çok mutlu etti¨ dedi.
¨Her ikisi de benim kardeşim, her ikisi de üretken, çalışkan, kendi alanlarında başarılı olmuş isimler¨ vurgusu yapan Serter, ¨Biri babadan kalma, içine doğduğu gazeteyi bugünlere taşımış, yaşatmış, yüzlerce insanın çalıştığı bir gazetenin, emekçilerin var olduğu bir gazeteyi annesinin bütçe yapımı, kızının desteği ile çok güzel bir şekilde yaşatmış; kimseyi tehdit etmeyen, kimseyi kırmayan ve üzmeyen, gazetecilik yapan bir gazete… Aylin Suphandağlı’nın burada aday olması, Dilek Gappi gibi çalışkan ve üretken bir kardeşimize karşı bir iddia ortaya koyması beni çok mutlu etti.Ben, bu cemiyette sizlerin sayesinde Atila Sertel oldum, başkanlık ve iki dönem milletvekilliği yaptım. Cemiyetin bana verdiği onuru ve gururu hayatımın hiçbir döneminde unutmadım. Cemiyet başkanlığı çok büyük bir onur. 9 Eylül gazetesi bizim o dönemki cemiyet yönetim kurulu üyeleriyle beraber ortaya koyduğumuz bir idealdi. Bu gazetenin cemiyetimize çok büyük katkı olacağını söylemiştik. Biz bunu söylerken bazı arkadaşlarımız yönetim kurulundan istifa etti ve ciddi darbe aldık. 9 Eylül’ün basına ve emekçilere katkıda bulunduğu düşüncesindeyim. Bundan sonra seçilecek arkadaşlarımdan isteklerimiz var. Kurduğumuz Basın Müzesi’nin Havagazı ya da Fuar içinde bir yer ile entegre edilmesi gerektiği düşüncesindeyim. Kaybettiğimiz çok sayıda arkadaşımız var. İGC olarak belediye başkanlarımızla konuşarak bu arkadaşlarımızın yaşadıkları yerlere isimlerinin verilmesi için harekete geçilmesini istiyoruz. İzmir’de mutlaka İGC Parkı kurdurulmalı, büyük bir alan olmalıdır. Üyelerinin ve vefat edenlerin isimlerinin yer aldığı parkta Cemiyet üyelerinin açacağı sergiler ve kitap stantları yer almalıdır. İkinci isteğimiz de Türkiye Spor Yazarları Derneği Parkı kurulmalıdır. Kazanan kadınlar olacak, kazanan İGC olacak, kazanan basın özgürlüğünün temsilcisi olacak. Ben de her zaman yanlarında ve omuz omuza olacağım¨ mesajı verdi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İzmir Şube Başkanı Nil Kahramanoğlu da ¨İki kadın adayın olması bizi çok mutlu ediyor. Kim kazanırsa kazansın, kim seçilirse seçilsin TGS olarak partner ve birlikte mücadele edeceğimize inanıyorum. Mesleğimizdeki sorunların çözümü için daha fazla bir araya gelmemiz gerekiyor. Daha fazla örgütlü gazeteciyi, daha fazla örgütlü iş yerini nasıl hayata geçireceğimiz konusu önceliğimiz olacaktır. Adaylara başarılar diliyorum¨ diye konuştu.