İzmir emek ve demokrasi örgütleri Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklamasını gerçekleştirdi.
Emek ve demokrasi örgütleri adına basın açıklamasını TMMOB Dönem sözcüsü Melih Yalçın okudu.
Yalçın, OHAL KHK’ları ile işleri ellerinden alınan ve işlerinin iadesi talebiyle açlık grevini sürdüren Nuriye Gülmen ve Semih Özakça 16 günden bu yana tutuklu. Tüm yıldırma çabalarına ve baskılara karşın, açlık grevlerinin 93. gününde olan Gülmen ve Özakça, talepleri karşılanmadıkça açlık grevine devam edeceklerini belirttiklerini söyledi.
Yalçın, “OHAL KHK’leri vasıtasıyla işlerinden edilen on binlerce kamu emekçisinin isyanını temsil eden bu iki insan için açlık grevinde kritik aşamalara çoktan gelinmiştir. Dün bir basın toplantısı gerçekleştiren Ankara Tabip Odası, daha önce benzer açlık grevlerinde 100’lü günlerde yaşamını yitirenleri örnek göstererek, “ölüm riski”ne dikkat çekmiştir. Durum böyleyken, Ankara Tabip Odası’nın oluşturduğu heyet tarafından yapılan muayeneler, iki haftadan bu yana engellenmektedir. İktidar, insan yaşamından çok kendi kibrine ve muhaliflere olan düşmanlığına değer vermektedir. Tabip Odası’nın vurguladığı şekliyle; “Tutukluluk ve cezaevi koşulları, hastanın hekim seçme özgürlüğünün kısıtlanması ve sağlık emekçilerinin önerilerinin dikkate alınmamasının, telafisi mümkün olmayan zararlara neden olmaktan hatta ölüme kapı aralamaktan başka bir şeye yaramayacağı aşikârdır” dedi.
“Demokrasi mücadelesi sürecek”
Gülmen ve Özakça, cezaevinde tecrit uygulamasına ve baskılara maruz kalırken dışarıda onlara destek verenler de neredeyse her gün polis saldırısı ve gözaltı uygulaması ile yıldırılmaya çalışıldığını aktaran Yalçın, “Başta Veli Saçılık ve Acun Karadağ olmak üzere, parmaklıklar ardına hapsedilen heykele çiçek bırakmanın bile yasaklandığı, saldırı nedeni olduğu Yüksel Caddesi’nde direnen herkesi buradan sevgi ile selamlıyoruz. Cezaevinden yazdığı mektubunda “Aslolan tarihe direniş ve iyiliklerle yazılmaktır” diyen Semih Özakça, Nuriye Gülmen ile birlikte şimdiden tarihteki yerini bunlarla almıştır. Ancak bizim dileğimiz, her ikisinin de tarihe iyilik ve direnişin yanı sıra zafere ulaşmış bir direniş ile yazılmalarıdır. Ancak bu sonuç, onların dirençleri kadar dışarıdaki sesin ne kadar yüksek olduğuyla da ilişkili. Gülmen ve Özakça, bizler onların sesini dışarıya taşıdıkça, taleplerini dillendirdikçe zafere daha çok yaklaşacaklar. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak tüm yurttaşları bu iki insan nezdinde KHK’ler ile ihraç edilen tüm emekçilerin taleplerinin yerine gelmesi için çaba göstermeye davet ediyor, onların mücadelelerinin aynı zamanda herkes için özgürlük ve demokrasi mücadelesine güç verdiğini hatırlatmak istiyoruz” dedi.