İzmir Barosu tarafından Dünya Çevre Günü ve kamuoyunda “Zeytincilik Yasası” olarak bilinen çalışma hakkında basın açıklaması gerçekleştirildi.
İzmir Barosu Başkanı Avukat Aydın Özcan ve yönetim kurulu üyeleri Dünya Çevre Günü ve kamuoyunda “Zeytincilik Yasası” nın iptal edilmesini istedi. Özcan, " Türkiye’ de yaklaşık 500 bin ailenin 10 milyon yurttaşımızın geçim kaynağını, işlenen tarım alanlarının % 3,5’unu oluşturan bir sektördür. Yasa tasarlaştığı taktirde bu kadar kişi mağdur olacak " dedi.
17 Mayıs 2017 tarihinde “Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve KHK’larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı”nı TBMM Başkanlığına sunulduğunu belirten Aydın Özcan, "Kıyı Kanunu, Mera Kanunu ve Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’da değişiklik öngören maddeler, tarımı, hayvancılığı, denizciliği ve çevreyi, plansız bir sanayileşme ve çarpık kentleşme uğruna heba edecek nitelikteki düzenlemeler getirilmektedir "dedi.
Yine bir 'torba yasayla', bir dizi kanun değişikliğinin yanı sıra, "3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun" da da değişikliğin öngürdüğüne değinen Özcan, "Kanun Tasarısının gerekçesinde Zeytincilik Kanununun 20’inci maddesinin değiştirilme gerekçesi olarak, zeytincilik faaliyetleri ile sanayi yatırım alanlarının çakışması halinde hem zeytin sahalarının zarar görmemesi hem de sanayi yatırımlarının ekonomik bakımdan değerlendirilmesine imkan tanınması olarak belirtilmektedir. Kanun Tasarısının benzerleri, bundan önce 6 defa gündeme gelmiş, ancak Mecliste reddedilmişti"dedi.
“500 bin ailenin geçim kaynağı”
Zeytincilik, Türkiye’ de yaklaşık 500 bin ailenin 10 milyon yurttaşın geçim kaynağını, işlenen tarım alanlarının % 3,5’unu oluşturan bir sektör olduğunu, zeytin üretimi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlıklı beslenmede, istihdam sağlanmasında ve diğer sanayi kollarına pazar yaratmada, yüksek katma değeriyle doğrudan ve dolaylı yoldan 10 milyon kişinin geçimini sağlamada, tarımsal ve sosyo ekonomik yönden ciddi bir önem taşıdığını, 2016-2017 sezonunda Türkiye genelinde toplam, 144.384.666 adet meyve veren , 26.895.736 adet meyve vermeyen ağaç mevcut olup, ağaç başına ortalama 11 kilogram zeytin verimi ile 1.535.055 ton zeytin tanesi alınacağı, bunun 432.976 ton’ unun sofralık zeytine, 1.102.080 ton’unun ayrılacağı, bundan da ortalama 177.365 ton zeytinyağı elde edileceği, tahmin edildiğini belirten Özcan, "Bu ekonomik getiriler birkaç yıl veya 15-20 yıllık bir süre ile sınırlı değildir. Zeytin ağacı Anadolu’ da on bin yıldır insanoğlunun, geçim, beslenme, sağlık ve güzellik kaynağı olarak görevini sürdürmektedir. Dünya var oldukça da insanlığa ve çevreye hizmete devam edecektir. Bu yönüyle yeryüzünde hiçbir madenin getirisi zeytin ağacının toplam getirisi kadar olamaz. Kanun Tasarısının 2’inci maddesinde zeytinlik alanlar daraltılmakta, bir dekar alanda en az on beş kültür çeşidi veya yabani zeytin bitkisi bulunmuyorsa o yer 'Zeytinlik saha' sayılmamaktadır.Ülkemizde zeytinlikler küçük ve dağınıktır. Bu hüküm ile zeytinliklerin en az yüzde yetmişinin zeytinlik vasfından çıkarılabileceği tahmin edilmektedir.Düzenleme ile artık zeytin üreten köylünün, üreticinin, küçük alalarda bulunan zeytinliği zeytinlikten sayılmayacak, hiçbir hak ve teşvikten yararlanamayacak, büyük işletmelerin daha da güçlenmesi sağlanacaktır. Türkiye’de de yaklaşık 500 bin ailenin geçim kaynağını oluşturan, işlenen tarım alanlarının yüzde 3,5’ine karşılık gelen zeytin alanlarının büyük bir kısmı Kanun Tasarısıyla tehlike altına olacaktır. Tasarı yasalaştığı takdirde kurul, muğlak bir ‘kamu yararı‘ kavramıyla, zeytinlik sahalarında sanayileşme, madencilik, tesisleşme ve yapılaşma faaliyetine karar verebilecek.Tasarının zeytinlik, mera ve kıyılara ilişkin maddelerin geri çekilmesi yönündeki önergelerin tümü reddedilmiştir. Böylece tasarı sadece zeytinlikleri yok edilmesinin değil kıyı ve meraların yağma ve talanına da yol açmasınını önünü açan 'Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve KHK’larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı”nın geri çekilmesini ve gelecek kuşaklar ile Ülke çıkarları temel alınarak bir daha değerlendirmesini talep ediyoruz "dedi.