Ege Denizi’nde son günlerde artan sismik hareketlilik, hem Türkiye’de hem de Yunanistan’da büyük endişeye yol açtı. Özellikle Kiklad Adaları’ndan Santorini’de peş peşe meydana gelen depremler, bölge halkını tedirgin etti. Yunanistan Sismik Tehlike Değerlendirme Bilimsel Komitesi, olası yıkıcı bir depreme karşı alınması gereken önlemleri içeren bir duyuru yayımladı.
Yunanistan Sismoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Efthimios Lekkas liderliğinde toplanan uzmanlar, Santorini ile Amorgos adaları arasındaki sismik hareketliliği detaylı bir şekilde analiz etti. Komite tarafından yayımlanan raporda, depremlerin volkanik aktiviteyle doğrudan bağlantılı olmadığı ancak deniz altındaki fay hareketlerinden kaynaklandığı belirtildi.
Raporda yerel yönetime, okulların tatil edilmesi, kapalı ve kalabalık alanlardan uzak durulması yönünde tavsiyelerde bulunuldu. Ayrıca, özellikle Ammoudi limanları ve Fira Eski Lima’nda giriş ve konaklamadan kaçınılması gerektiği vurgulandı.
Ege’deki sarsıntılar yalnızca Yunanistan’da değil, Türkiye’nin batı kıyılarında da hissedildi. İzmir, Aydın ve Muğla başta olmak üzere birçok şehirde vatandaşlar kısa süreli panik yaşadı. Uzmanlar, Ege Bölgesi’nde yaşayan vatandaşların da tedbirli olması gerektiğini belirtiyor.
Santorini, geçmişte de yıkıcı depremlerle sarsılmış bir bölge olarak biliniyor. Özellikle 1956 yılında meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki deprem ve ardından oluşan tsunami, adada büyük yıkıma neden olmuştu. Bu felakette 53 kişi hayatını kaybederken, 100’e yakın kişi de yaralanmıştı.
MÖ 1600’DE FELAKETE NEDEN OLMUŞTU
Ege Denizi’nin 200 kilometre güneydoğusunda yer alan bu volkanik adada, bilinen en son volkanik patlama ise MÖ 1600 yıllarında yaşanmıştı. Bu devasa patlama sonucu adanın 73 kilometrekarelik bir bölümü sular altında kalmış, adeta tarihin sayfalarına kazınmıştı. Patlama sonrasında oluşan ve bir kısmı su altında kalan kaldera, bugün turistlerin ilgi odağı olan, simsiyah görüntüsüyle büyüleyici bir coğrafya sunuyor.
Sismologlar ve afet yönetim uzmanları, bu tür sismik hareketlilik dönemlerinde alınması gereken önlemleri şu şekilde sıralıyor:
Deprem çantası hazırlayın ve acil durum planınızı belirleyin.
Binaların dayanıklılığını kontrol ettirin, özellikle eski yapıların risk taşıyabileceğini unutmayın.
Sarsıntı anında güvenli bir alana geçin, panik yapmadan temel korunma kurallarına uyun.
Yetkililerin açıklamalarını takip edin, sosyal medyada yayılan spekülatif bilgilere itibar etmeyin.
Peş peşe yaşanan depremler hem Yunanistan hem de Türkiye için endişe veriyor.
Uzmanlar, bölgede önümüzdeki günlerde de artçı sarsıntıların devam edebileceğini belirtiyor. Yunanistan ve Türkiye’deki yetkililer süreci yakından takip ederken, olası risklere karşı vatandaşların dikkatli olması gerektiği vurgulanıyor. Yaşanan hareketliliğin büyük bir felaketin habercisi mi yoksa doğal bir döngünün sonucu mu olduğu tartışılıyor.
Uzmanların Ege denizini yakından takip etmesi endişeleri daha da arttırırken, akıllarda bu deprem fırtınası büyük deprem habercisi mi sorusu yer alıyor. Henüz Bu sorunun yanıtı ise net değil. (Hürriyet)