Şirketin internet sayfasında bir basın açıklaması yayınlayan Yönetim Kurulu Başkanı İpek, Türkiye'nin diğer gelişmiş ülkelere nazaran geride kaldığı tek sektörün yolcu gemileri operasyonu olduğunu vurgulayarak, "Halen ülkemize ait 1 tane dahi Kruvaziyer yolcu gemimiz yoktur. Feribot veya Kruvaziyer sınıfı yolcu gemileri ile yeni hatların açılması ve Türk denizciliğinin bu alanda da gelişmesinin sağlanması için Devlet desteği şarttır. Yunanistan da dahi 25.000 Gross Tonluk gemiler için liman giriş çıkış bedeli 3.200 Euro iken Çeşme limanında bu rakamın 12.500 Euro olması üzerinde önemle durulması gereken bir konudur" diyerek Türkiye'deki liman ücretlerinin yüksek olmasından yakındı.
"İndirimden faydalanma talebimiz reddedildi"
Daha önce Yunanlı girişimcilerin İzmir Selanik hattı açmak için Türk Liman ücret tarifelerinde indirim sağlanması konusundaki talepleri kabul görerek Ulaştırma Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü’nün özel yapılan bir çalışma ile yaklaşık %50 ye yakın indirim imkanı sağlandığını hatırlatan İpek, "Üzülerek ifade etmeliyim ki, Bir Türk işletmesi olarak aynı indirimden faydalanma talebimiz ise 'Sizin tesis edeceğiniz hat Çeşme Atina (Lavrion ) hattıdır. Bu indirim çalışması ise İzmir Selanik hattı için özel çalışılmıştır' gerekçesiyle ret edilmiştir. Milyonlarca gurbetçimizin uzun yıllardır beklentisi ANCONA-İZMİR ve VENEDİK-ISTANBUL Arabalı Feribot hattının açılmasıdır. Oysa Son derece donanımlı Alsancak limanı RORO gemilerine konan yasak kapsamında değerlendirilerek feribotlarında bu limanı kullanması engellenmektedir. Tanker, Kuru yük, Konteynır, Roro gibi kargo gemileri işleten onlarca şirketimiz varken, Hiç olmayan yolcu gemisi işletmeciliğinin ülkemize kazandırılmasını misyon edinmiş bir Türk girişimci olarak, Yunanistan Türkiye arasında bir feribot hattı açma hayalimi gerçekleştirmenin gururunu yaşarken, hiçbir kamu desteği alamayarak, yüksek liman ücretleri ödemek zorunda kalarak, haksız rekabet ve yasaklar ile savaşmak zorunda kalarak, büyük bir zarar ile bu hattı kapatmanın da çok büyük üzüntüsünü yaşıyorum" diye ifade etti.
"Daha küçük gemi kiralayarak maliyetleri düşürme girişimimiz sonuçsuz kaldı"
30 Haziran tarihinde seferlere başladıktan sonra, 16 sefer gerçekleştirdiklerini ve 502 bin 770 Euro zarar ettiklerini açıklayan Bülent İpek, büyük emek ve beklentilerle açtıkları hattın kapanmaması için olağanüstü gayret sarf ettiklerini, alternatif arayış içine girdiklerini vurgulayarak, "Bu kapsamda, Sefer maliyeti ve kapasitesi çok daha küçük ( 100 yolcu ve 20 TIR ) bir gemiyi devreye sokmak için sefer programını 07 Ağustos tarihine kadar erteleyerek, Istanbul Sea Lines'a ait Türk Bayraklı BIRDENİZ adlı bir gemiyi kiralama girişiminde bulunmuştur. Her ne kadar bu gemi, Marmara Denizinde kabotaj kapsamında Araç ve Yolcu taşıması yapabiliyorken, Uluslararası sularda Yolcu sertifikasyonu gereği ortaya çıkmış ve bu girişimde maalesef sonuçsuz kalmıştır. 02 Ağustos 2019 Cuma günü akşamına kadar, başkaca bir gemi alternatifinin de oluşmaması ve 20 gün gibi kısa bir sürede yaklaşık olarak 500.000 Euro ya yakın zarar edilmiş olması sebebiyle de seferlerin tamamen durdurulduğu açıklaması yapılarak Tasfiye süreci başlatılmıştır" diye belirtti.
"Bir kısım yolcuların parası iade edildi, süreç devam ediyor"
İleri tarihli bilet alan yolcuların bilet bedellerinin iadesi hakkında da açıklama yapan İpek, "Yolcu iadeleri Sefer iptallerine maruz kalan ve ileri tarihli bilet satın almış Türk ve yabancı yaklaşık 85 otomobilli aile ve 43 yayan yolcu için, biletlerini satın alırken kullandıkları kartın bankası ile iletişime geçerek iade taleplerinde bulunmaları istenmiştir. Bankaları aracılığı ile müracaatta bulunan yolcularımızın bir kısmının iadeleri gerçekleştirilmiştir. Bu minvalde, süreç devam etmektedir. Tasfiye sürecinde, Şirketimizin halen alacaklı olduğu Lojistik firmalarından bakiyelerin toplanması ve Gemi kiralanırken ödenen 100.000 Euro luk nakit teminattan kalan bakiyenin tahsil edilmesi veya aksi durumda gemi üzerine haciz işlemleri başlatılması gibi hukuki süreçler olacaktır" diye ifade etti.
"Ege nakliyecilerine bedelsiz ortaklık teklif ettik"
Hattın kapanmaması için yaptıkları girişimler hakkında bilgi veren İpek, "Şüphesiz ki feribot işletmelerinin can simidi, TIR taşımaları olduğu için, İzmir bölgesinin filo bakımından en büyük 6 lojistik firmasına, şirketin %50 hissesi bedelsiz olarak sunulmuş ve güç birliği oluşturulması tarafımızdan teklif edilmiş ve bu hatta özellikle Ege nakliyecilerinin sahip çıkması gerektiği vurgulanmıştır. Her ne kadar bireysel görüşmelerde, firma sahipleri pozitif yaklaşım göstermiş olsalar da ortak yapılan toplantı sonrasında, Ulusoy ile Trieste hattındaki ilişkilerini bozabileceği ticari kaygıları nedeniyle bu girişimde maalesef sonuçsuz kalmıştır" diye açıkladı.
"Haftalık 100 TIR'lık talebi, Lavrion Limanı veteriner sağlayamadığı için cevapsız bıraktık"
Balık ihraç eden firmalardan açtıkları hatta büyük talep olduğunu belirten İpek, "Başta Yunanistan olmak üzere, Avrupa’ya Ege Bölgesinden yapılan en önemli ihracat kalemi balık olduğu için ve bu taşımalar Termokingli TIR'lar ile yapıldığı için hattımıza çok yoğun talep oluşmuştur. Ancak Yunanistan Lavrion Liman idaresi, bu ürünlerin kontrolü için gerekli Veterinerin sağlanmasını, Avrupa Birliği Brüksel’den atama beklediği gerekçesi ile yapamamıştır ki bu da bizim yaklaşık olarak haftalık 100 TIR'lık talebi cevapsız bırakmamıza sebebiyet vermiştir." diye açıkladı.
"Beklenen ilgi oluşmadı"
Yolcu beklentilerinin de istenilen düzeyde gerçekleşmediğini ifade eden İpek, "Avrupa’da yaşayan gurbetçilerimiz, çok yoğun bir sosyal medya reklamları ile özellikle Almanya, Hollanda, Belçika, İngiltere, Fransa, ve İsviçre de yaşayan gurbetçilere ulaşılmış olsa da “Yunanistan’a kadar gittikten sonra karayolundan devam etmeyi tercih ederim” şeklindeki bakış açıları nedeniyle arzu edilen hedef kitleye ulaşılamamıştır. Ülkemizi ziyaret etmek isteyen Yunanlı ve Avrupalı Turistler Yunanistan vatandaşlarının Türkiye’deki kökleri ve Özellikle Meryem Ana kilisesini din turizmi kapsamında ziyaret edecekleri beklentimizde ne yazık ki arzu ettiğimiz beklenti de olmamıştır. Avrupa’ya araçları ile gitmek isteyen, Ege bölgesinde yaşayan vatandaşlarımız, Vize engeli ve Euro kurunun çok yüksek olması nedeniyle de başta İzmir olmak üzere Ege Bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızdan beklenen ilgi oluşmamıştır" diye kaydetti.
"TIR'lara indirim yaptığımız halde beklenen ilgi olmadı"
TIR firamalarının ilgisini çekebilmek için indirim de yaptıklarını belirten İpek, "Lojistik firmaları Çeşme Limanı, hafta da 4 kez İtalya’nın Trieste limanına RORO taşımacılığı yapan Ulusoy Denizcilik Şirketinin işletmesinde olması sebebiyle Lojistik firmaları Avrupa geçişleri için bu hattı kullanma konusunda büyük bir çekince içine girmişlerdir. Sadece Yunanistan yüklemeleri olan TIR firmaları ilgi göstermişlerdir ki onlar içinde hattın tanıtımı amacıyla '1 TIR yükleyene diğer TIR bedelsiz' kampanyası düzenlenerek %50 indirim sunularak 305 Euro'dan bilet satışı yapılmıştır. Bu fiyata rağmen yüklenen TIR sayısı 36 TIR'ı geçememiştir ve Lavrion Çeşme dönüşlerine ise TIR firmaları hiç ilgi göstermeyerek karadan dönüşü tercih etmişlerdir" diye açıkladı.