Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi Alev Coşkun, Çeşme Kent Konseyi'nin düzenlediği 'Bir Konu Bir Konuk' etkinliği kapsamında Çeşme'de bir söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşiyi, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, Çeşme Kent Konseyi Başkanı Ömer Önal, ADD Çeşme Şubesi Başkanı Mehmet Bilgiç, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Çeşme Şubesi Başkanı Sedat Mutlu, Çeşme Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Arda Gönül ve büyük çoğunluğu kadınlardan oluşan okurları izledi.
"Bir Konu Bir Konuk" etkinliğinin açılış konuşmasını yapan Çeşme Kent Konseyi Başkanı Ömer Önal, Alev Coşkun'u davet ettiklerinde, kendisinin konferanslara pek katılmadığını, ama davet Çeşme'den gelince kendilerini kırmadığını ve Çeşme'ye geldiğini belirterek, Alev Coşkun'un geçmişi ve kitapları hakkında bilgi verdi.
Çakabey Kültür Merkezi'nde, Çeşme Kent Konseyi Önal'ın açılış konuşması ardından söyleşisine başlayan Alev Coşkun, dokuz ay süren Lozan Konferansı’nda yaşananlar, müzakereler, diplomasi savaşları ve gizli yazışmalar başta olmak üzere birçok konuda tarihin bilinmeyenlerine ışık tuttu. Coşkun, Montrö Konferansı'nın önemi hakkında da bilgi aktardı.
"Kanal Çeşme, arazi sahiplerinin kaybına yol açacak"
Alev Coşkun, Kanal İstanbul projesinin ardından yeni ortaya çıkan Kanal Çeşme projesi hakkında da konuşarak, acele kamulaştırma kararıyla vatandaşların arazilerine, tarla fiyatına el konulmak istendiğini, planlanan projelerle değeri kat kat artacak olan arazilerin sahiplerinin mağdur edileceğini söyledi. Bunun arazi sahipleri açısından büyük bir rant kaybı olacağını ifade eden Coşkun, o bölgenin yapılaşmaya açılmasıyla betonlaşacağını ve Çeşme'nin yapısının değişeceğini anlattı.
Alev Coşkun, konferansın ardından okurlarıyla bir araya gelerek son kitabı 'Diplomat İnönü - Lozan' adlı kitabını imzaladı.
'DİPLOMAT İNÖNÜ - LOZAN'
Alev Coşkun, “Diplomat İnönü - Lozan” kitabında sadece bütün yönleriyle 9 aylık Lozan Konferansı’nı incelemiyor; aynı zamanda o 9 ay boyunca İngiliz ve Fransız temsilcilerinin başkentleriyle yaptığı gizli yazışmaları ve yıllar sonra Lozan’da diplomasi savaşı veren Avrupalı diplomatların anılarını da inceliyor. Tabloyu özetleyen mektuplardan birini daha konferansın başlarında, 14 Aralık 1922’de, Lord Curzon eşine yazıyor ve şöyle diyor: Tahmin edilebilecek her özveride bulunduk ama Türkler, sanki dünyanın fatihleriymiş gibi her noktaya karşı çıkıyorlar.”