Çeşme Belediyesi'nin desteğiyle Alaçatı Kültür ve Sanat Derneği tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen Alaçatı Sanat Haftası başladı.
8 Ekim Pazar gününe kadar etkinliklerde, sanat haftası nedeniyle davet edilen ressamlar Alaçatı Değirmenleri'nde hafta boyunca resim yapacaklar. Alaçatı'da yaşayan sanatçılar da yaptıkları çalışmaları düzenledikleri kermeste satışa çıkarırlarken, Alaçatı Sanat Haftası kapsamında değişik mekanlarda da atölye çalışmaları gerçekleştiriliyor.
"Sanat olmazsa hayat olmaz"
3. Alaçatı Sanat Haftası etkinliği ile ilgili bir açıklama yapan Alaçatı Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Aysun Yenice, Alaçatı'nın Türkiye'de parmakla gösterilecek bir yer olduğuna dikkat çekerek, "Biz istiyoruz ki, Alaçatı sanatta da örnek gösterilecek bir yer olsun. Özellikle son zamanlarda basında yer alan olumsuz imajı silmek istiyoruz. Alaçatı'da değerli sanatçılar yaşıyor ve sanat için emek harcıyorlar. Alaçatı'nın kalitesini düşürmemek gerekiyor. Üç yıl önce Alaçatı Sanat Haftası fikri, bu düşüncelerle ortaya çıktı. Amacımız, Alaçatı Sanat Haftası'nı, Ot Festivali düzeyine getirerek, Alaçatı sokaklarının sanatçılarla ve sanat eserleri ile dolması, her yerde atölyeler ve sergiler olması. Ekim ayında bilindiği gibi Çeşme'nin ve Alaçatı'nın boşaldığı bir dönem. Bu kadar güzel, kıymetli ve yatırımın yüksek olduğu Alaçatı'da ölü sezonu sanatla doldurmak istiyoruz. Sanatın getireceği hareketliliğin otelcilere de, restoranlara da, Alaçatı esnafına da fayda getirmesini istiyoruz. Bütün amacımız, yaşadığımız yeri ayakta tutmak, daha iyi yaşanır hale getirmek. Alaçatı bozulmasın diye uğraşıyoruz. Son zamanlarda sanat çok farklı yerlere gelmeye başladı. Bizler, Alaçatı'da ve her yerde sanat var diyoruz. Sanat olmazsa hayat olmaz diyoruz" diye konuştu.
"Toplantılarımızı yapacak binamız yok"
Alaçatı Kültür ve Sanat Derneği olarak yaşadıkları sıkıntıları da dile getiren Dernek Başkanı Yenice, "Alaçatı için yaptığımız etkinliklerimizi minimize bütçelerle yapabiliyoruz. Bunun dışında yaşadığımız en büyük sıkıntı dernek binamızın olmaması. Alaçatı Sanat Haftası nedeniyle, sanatçılarımızın bağışlarıyla önemli bir kolleksiyona sahip olduk. Bu sanat eserlerini sergileyebilecek yerimiz olmadığı gibi derneğimizin toplantılarını yapabileceği bir binası yok. Yetkililerden bizlere bu konuda yardımcı olmalarını istiyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.
Konuk sanatçılar değirmenlerde çalışıyor
Alaçatı Sanat Haftası nedeni ile Alaçatı ya davet edilen sanatçılar da Alaçatı Değirmenleri'nde çalışmalarını yapmaya başladılar. Nurhilal Harsa, Emre Lüle, Peruze Hamurcu, Ahmet Sönmezocak, Çağla Leblebici, Havva Marta, Sema Barlas ve Ayten Karasu Güreşçi resimleri ile, Sevindik Yalçın camaltı boyama ile Selçuk Yılmaz ise heykel çalışmaları ile Alaçatı Sanat Haftası'na renk katarken, yaptıkları çalışmalar ilgi ile izleniyor.
"Tarihi mekanda resim yapmak çok güzel"
Alaçatı'dan ve tarihi değirmenlerden çok etkilendiğini ifade eden konuk ressamlardan Ayten Karasu Güreşçi, "Bu tarihi mekanda resim yapmak oldukça güzel. Severek yaptığımız resimleri, umarım sanatseverler de beğenirler. Resimlerimizin hepsi geçmişle ve yaşanmışlıklarla ilgili. Bunların ikisini resimlerimde bir araya getiriyorum. Yaptığım resimde, Alaçatı'nın güzelliği ile kadının dirayetini sergilemeye çalışıyorum. Kadın, hem güzellik açısından, hem de geçmişle gelecek arasındaki bağlantı açısından benim için çok önemli. Resmimde onu vurgulamaya çalıştım" dedi.
Dört tuvalde tek resim
Konuk sanatçılardan Havva Marta, yaptığı resimlerde unutulan kadın kimliğini vurgulamayı amaçladığını belirterek, "Alaçatı'nın Yunan mitolojisinde 'Agrillia' olarak adlandırılıyor. Ben, sıkı bir okuma yaptıktan sonra spontane çalışıyorum. Alaçatı, sörfün merkezi. Rüzgar Tanrısı Bora ile Deniz Tanrısı Poseidon'un buluştuğu yer burası. Mitolojiyi okuyanlar. Agrilla'nın mutluluk ve huzur yeri olduğunu göreceklerdir. Ben bunu, dört ayrı tuvalde, dört ayrı şekilde kurgulayıp, ama hepsini tek resimde vurgulamak istedim. Her biri başlı başına da Alaçatı'yı anlatıyor. Ama dördünü tek resim olarak kurguladım beynimde. Bakalım bitince ortaya ne çıkacak" diye konuştu.
Doğadan topladıklarıyla takı tasarladı
Öte yandan Alaçatı merkezinde de,Alaçatı'da yaşamını sürdüren sanatçılar, yaptıkları çalışmaları düzenledikleri kermeste satışa çıkardılar. Kermes, Alaçatı Sanat Haftası boyunca açık kalacak. Kermeste, Alaçatı'nın yerlisi olan Jale Koparal'ın doğadan topladığı çeşitli malzemelerden yaptığı takılar ve aksesuarlar dikkat çekti. Doğada gezmeyi çok sevdiğini vurgulayan Jale Koparal, "Doğada gezerken topladığım kozalak, dallar, yabani bitkiler, taşlar ve değişik malzemelerle önceleri kendim için takılar ve aksesuarlar yapıyordum. Giderek çoğaldı ve satmaya başladım. Alaçatı Sanat Haftası nedeniyle düzenlenen kermese de katıldım. Yaptığım tasarımlarımı hem sergiliyorum hem de satıyorum. Ayrıca 'Doğal bitkilerle takı atölyesi' de düzenleyerek, tasarımlarımı anlatacağım. Doğada hiç farkında olmadığımız, çoğunlukla üzerine basarak geçip gittiğimiz objelerden ne kadar değişik tasarımlar yapılabileceğini göstermek istiyorum" dedi.
Keçeyle heykel yapıyor
Alaçatı Sanat Haftası nedeniyle düzenlenen Keçe Atölyesi'nde keçeden heykel ve bebek yapımını anlatan Belkız Erkan Yaka da, kendisinin Barbaros köyünden olduğunu belirterek, "Kaybolmakta olan meslekleri yaptığım çalışmalarla yaşatmak istedim. Ham yünlerden figürler yapmaya başladım. Yaptıklarım daha çok yaşadığım yerdeki köylülerin figürleri oldu. Barbaros'ta yıllar önce tütüncülük yapılıyordu. Günümüzde artık yapılmıyor. Daha önce açtığım sergimde, çizdiğim resimlerle kaybolan meslekleri, keçeden yaptığım figürlerle de köylüleri sergiledim. Amacım kaybolan mesleklere dikkat çekmekti. Barbaros Köyü'nde yaşamış olan, şimdi hayatta olmayan kişilerin figürlerini keçeden yaptım. İsmini de 'Yaşayan Barbaros' koydum. Barbaros'ta çok önceden yaşamış olan, tiyatral tönü çok güçlü olan, kendi yaşadıklarından alıntılar yaparak masallar anlatan Masalcı Nine vardı. Onu ve onu dinleyen çocukları keçeden yaptım. Keçe figürleri, iğneleme tekniği ile yapıyorum. Keçeyi sıkıştırarak, iğne batırarak şekil veriyorum. Keçeyle yapılan heykeller ortaya çıkıyor" diye anlattı. ?