AB destekli "Mülteci Hakları için Medya ve Sivil Toplum İş Birliği" projesinin kapanış toplantısı İstanbul'da yapıldı. Çeşitli il ve ilçelerden gelen ulusal ve yerel basın temsilcilerinin katıldığı toplantıya, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger, Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Gökçe Ok, Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Ümit Gürtuna da katılarak birer konuşma yaptılar.
İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) ile Gazeteciler Cemiyeti'nin ortaklaşa yürüttükleri proje, mültecilerin Türk medyasında temsil edilme yöntemleri ile ilgili farkındalık yaratmak ve yapıcı mesajları yaymak suretiyle mülteciler hakkında eksik bilgilendirme ve yanlış sunumları azaltmak gibi amaçlar taşırken, "Medya 18 aylık tarama raporu" da, projenin medya danışmanı Prof. Dr. Ülkü Doğanay tarafından sunuldu.
"Mültecilerin vatanlarını neden terk etmek zorunda kaldıkları unutulmamalı"
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Berger, toplantıda yaptığı konuşmada, sadece Türkiye'de değil Avrupa'da, dünyanın dört bir tarafında mültecilerle ilgili olumsuz mesajlar duyduklarını belirterek, "İnsanlar istedikleri için ülkelerini terk etmiyorlar. Mecbur kaldıkları için kaçıyorlar. Bir taraftan mültecilerin hakları var. Bir taraftan da medyanın rolü var. Haber yaparken mültecilerin vatanlarını neden terk etmek zorunda kaldıklarını unutmamalıyız. Çok zor bir durumdan kaçarak Türkiye'ye sığınıyorlar. Göçmenlerin yoğun olduğu ülkelerde medya zaman zaman mültecilerle ilgili 'Olayları olumlu mu, yoksa taraf tutarak mı vermeliyim?' çelişkisi içinde kalıyor. Bizim önerimiz medya bu konuyu adil ve dengeli bir şekilde yansıtmalı ki, ben gazetecilerin zaten bu konuda hassas olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
"Yeterince destek sunuyoruz"
Özellikle seçim dönemlerinde mültecilerle ilgili olumsuz haberlerin arttığına dikkat çeken Berger, "Mültecilere yönelik olumsuz algıları, şiddet riskini, negatif dil kullanımını ve özellikle seçim konuşmalarında olumsuz söylemler riskini azaltmayı veya ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz. Mültecilerle ilgili 2016 yılından beri Türkiye'ye verdiğimiz 3 milyon Euro'luk bir destek var. Bu sadece mültecilere yönelik harcanmıyor, ev sahibi ülkeler için de harcanıyor. Bunu özellikle vurguluyorum çünkü ev sahibi topluluklarla mülteciler arasındaki uzaklığı azaltmak, onları yaklaştırmak amacı taşıyoruz. Ayrıca eğitim ve dil konusuna odaklanmamız gerekiyor. Bu amaçla Milli Eğitim Bakanlığı'na 400 milyonluk bir destek sunuyoruz. 'AB yeterince destek sunmuyor' deniliyor. Ama biz yeterince destek sunuyoruz. Türkiye'deki ve diğer ülkelerdeki mültecilere verdiğimiz desteğe haberlerde yeterince yer verilmeli. 65 milyon mülteci dünyanın dört bir yanında yaşıyor. Mülteciler neden bu duruma geldiler? Buna medya dikkat çekmeli" şeklinde konuştu.
"STK'larla 10 bin kez bir araya geldik"
Toplantıda bir konuşma yapan İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Gökçe Ok da, Göç İdaresi'nin 2013 yılında kurulan bir kurum olduğunu belirterek, "Ülkemizdeki yabancılarla ilgili iş ve işlemleri, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Yabancılar Şube Başkanlığı gerçekleştiriyordu. 2013 yılında kurulan Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, 2015 yılından itibaren 81 ilde bu görevi devralarak bu işlemleri yapmaya başladı. Çeşitli şehirlerdeki mültecilerin bulunduğu kamplar da geçtiğimiz yılın Mart ayından itibaren Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün yönetimine devredilmiştir. Bugüne kadar STK'larla 10 bin kez bir araya geldik. Çeşitli toplantılarda STK'ların önerileri gündeme gelmiş, bunun yanında STK'larla işbirliğinin esaslarını oluşturacak ilkeler belirlenmiş, il örgütlerimizin bir anlamda çatı örgütü sayılabilecek çeşitli talimatlar valiliklere verilmiştir. Genel Müdürlüğümüz, sadece geçici koruma altındaki Suriyeliler'in kayıtlarını tutmayı değil, aynı zamanda bu mültecilerin eğitim, sağlık, psiko-sosyal destek gibi konularında gerekli yönlendirmeleri yapan bir kurumdur" diye bilgi verdi.
"Medyayı 18 ay izleyerek rapor oluşturduk"
Toplantıda konuşan İGAM Başkanı Metin Çorabatır da, "Önemli bir projenin son aşamasında bir araya geldik. Bu projenin neticelerini de, etkisini de ölçmeye çalıştık. 5 ayrı şehirde yaptığımız toplantılarda projemizi tartıştık. Ayrıca projenin başından beri medyayı çeşitli şirketler aracılığıyla profesyonelce izleyip, analizlerini yaptık. Bu analizlerle oluşturulan rapor, önemli bir adımdır. İzlenen gazete ve televizyon sayısı ile 18 ay gibi uzun bir süre izlemiş olmamız, bu rapora özel bir anlam katıyor" diye konuştu.
Toplantı, açılış konuşmalarının ardından, proje sunumu ve 18 aylık çalışma sonucunda oluşturulan "Medya Tarama Raporu"nun Prof. Dr. Ülkü Doğanay tarafından sunulmasıyla devam etti.
Toplantının son bölümünde ise, moderatörlüğünü Türk-Alman Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İGAM Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Murat Erdoğan'ın yaptığı ve Prof. Dr. Ülkü Doğanay, Halk TV programcısı, gazeteci Semra Topçu, İGAM Başkanı Metin Çorabatur ve Suriyeli iş adamı Nizar Bitar'ın katıldığı panel gerçekleştirildi.