İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na “halkın oyuyla” seçilmesi ve sonrasında yaşananlarla; YSK tarihi bir karar aldı...
Dedi ki, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi yenilenecek!..”
Bunu pazartesi akşamı saat 19.30 sıralarında dedi...
Aslında demedi de...
Kurul’da görevli AKP ve MHP üyeleri, YSK adına “gayriresmi” olarak bunu dillendirdi...
YSK da, başkanı da aynı gün gece yarısına kadar ortalıkta yoktu... Ne bir açıklama, ne bir fotoğraf... Sedece gecenin ilerleyen saatlerinde aracına binerken “konuşmayan ama mırıldanan” bir YSK başkanı gördük o kadar.
Ama bir baktık ki, tüm ekranlarda karar tartışmaya açıldı...
Aralarında hukukçu, gazeteci, araştırma şirketi sahibi ne kadar “aşina olduğumuz yüz” varsa, hepsi ekrandaydı...
AKP yandaşları da CHP yandaşları da...
Gece boyu havanda su dövdüler... Ortada kararın ne olduğuna ilişkin “resmi” bir açıklama olmamasına rağmen, kararın gerekçesinden bihaber olmalarına rağmen, herkes nalıncı keseri gibi, kararı masaya yatırdı, yonttu da yonttu...
Bunların hepsi... Evet hepsi, abesle iştigalden öte bir şey değildi...
YSK’nın açıklamaya bile cesaret edemediği; “gerekçeli kararı” kameralar önüne çıkıp dillendiremediği; önce “sızdırıp” sonra bir A4 kağıdına sıkıştırılmış biçimde basının eline tutuşturduğu olay aslında çok da “yoruma muhtaç” değildir...
Karar kesindir ve hiçbir yorum; kararın ruhunu, özünü ve alınış biçimini açıklamaya yetmez...
Kim ne derse desin; karar, siyaseten de hukuken de “beklenen” bir karar değildi... O halde, sonuç basitçe şudur...
“Yaz kızım... Tarih, 6 Mayıs 2019...
Ve altına da tarihe havalesi için not düş kızım...
O günden sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmadı...”
Gelecek nesiller olup biteni değilse de, tarihi unutmasınlar bari...
------------------------------------------------
Arınç’ın seçim tahmini
AKP’nin kurucularından, bakanlık, meclis başkanlığı ve başbakan yardımcılığı görevlerini sürdürmüş; şimdilerde “emekliliği” seçmiş Bülent Arınç, YSK kararının açıklandığı akşamın gündüz saatlerinde bir kitap fuarındaydı...
Mikrofonların başına geçti ve aktif siyasetçi olduğu günlerden oldukça farklı bir üslupla konuştu...
Biraz eleştirel, biraz uyaran...
Ve en çarpıcı yorumu da; o konuşmayı yaptıktan birkaç saat sonra açıklanacak YSK kararına gönderme niteliğindeydi...
Mealen dedi ki: “Seçime itiraz süresini uzattıkça, İmamoğlu’nun üstüne koyuyorsunuz... Her geçen günde biraz daha biraz daha İmamoğlu’na prim yaptırıyorsunuz... 5 yıl sonra Cumhurbaşkanı Adayı İmamoğlu’na hazır olun!..”
Orada olsam, Arınç’a sormak isterdim...
“Yenilenecek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde hangi sonuca hazır olalım?” diye...
Ne derdi sizce?..
----------------------------------------
Yıldırım ne yapacak!..
31 Mart yerel seçimlerinde AKP’nin İstanbul Büyükşehir adayı Binali Yıldırım için seçim kampanyası döneminde yoğun olarak aynı konuda yorumlar yapıldı...
Yıldırım’ın Başbakanlık ve TBMM Başkanlığı koltuklarından sonra İstanbul Büyükşehir bile olsa bir belediye başkanlık koltuğu için çok da hevesli olmadığı söylendi...
İyi bir gözlemci olarak bu konuda ben de çok sık aynı düşüncenin içine girmedim desem yalan olur... Hatta, İmamoğlu’nun mazbatasını aldığı anda bile, Yıldırım’ın buna “çok da üzülmediği”ni söyleyenler çıktı...
Ben bu noktadaki yorumlara katılmamıştım ama... Bence fazla “abartılı” yorumlardı...
Yıldırım, yenilenecek seçimde yine AKP’nin adayı olarak sandıktan “kendisine bir koltuk çıkması” için bekleyecek... Ama ben bu kez Yıldırım’ın daha etkili, daha yaygın ve daha hevesli bir seçim kampanyası yürüteceğine inanıyorum...
Bir yanda “gittikçe güçlenen” bir imamoğlu ve öte yanda “gittikçe hırslanan” Yıldırım arasındaki yarışın “zorunlu” ikinci raundu, daha sıcak geçecek.
Göreceksiniz...