Her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanan, bu güzel memlekette, Ulu Önderimiz Atatürk'ün öncülüğünde bize sunulan en değerli miras olan Cumhuriyet'in 98. yıldönümünü coşku, sevgi ve bağlılıkla kutladık.

Egemenlik hakkının bir kişi ya da zümreden alınıp halka verildiği, halkında belli bir süre için, belli yetkilerle kendisini yönetenleri seçtiği yönetim biçimidir Cumhuriyet. 

Bu vesileyle Türkiye Cumhuriyet’inin kurucusu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve bu uğurda canlarını feda eden atalarımızı minnet ve rahmetle anıyorum.

Tüm yurtta olduğu gibi Çeşme’de de Cumhuriyetimizin 98. yıl dönümü coşkuyla kutlandı.

Kutlamalara 28 Ekim 2021 Perşembe günü saat 13.00’da Kaymakamlık Makamının ve Belediye Başkanlığının Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtına çelenk konulmasıyla başlandı,saygı duruşu ve istiklal marşı eşliğinde göndere bayrak çekilmesiyle sona erdi.

Siyasi Parti temsilcileri ve STK’ların çelenk sunumları aynı gün saat 15.00 olarak açıklanmasına rağmen Siyasi Parti temsilcileri ve STK’lar da saat 13.00 dan itibaren Cumhuriyet Meydanında yerlerini almışlardı.

Önceki törenlerde isimlerinin tek tek anons edilmesiyle çelenk sunumlarını gerçekleştiren Siyasi Parti ve STK temsilcileri, bu sefer resmî tören bitiminin hemen ardından gereksiz bir kargaşa içinde çelenklerini Atatürk anıtına sundular. 

Bu tarz sunum şekli hem Siyasi Parti  temsilcileri hem de STK’lar tarafından bir müddet tedirginliğe ve gerilim yaşanmasına sebep oldu. Gerilimin sebebi ise; çelenk sunumları sırasında yaşanan kaos ile Siyasi Parti temsilcileri ve STK’ların aynı anda fotoğraf çektirme telaşı idi ve bana göre hiç şık olmadı. 

Çelenk sunumlarının, resmî tören içerisinde Siyasi Parti temsilcileri ve STK’ların isimlerinin tek tek anons edilmesi yoluyla gerçekleştirilmesinin çok daha hoş ve anlamlı olacağını düşünüyorum.

Sonuçta bizler aynı ilçede yaşayan insanlarız. Hayata bakış açılarımız, ideolojilerimiz, düşüncelerimiz, siyasi görüşlerimiz farklı da olsa, ortak sevincimiz ve gururumuz olan ve büyük bir coşkuyla kutladığımız Cumhuriyet Bayramı ve diğer bayramlarda birbirimize nezaketli, hoşgörülü ve saygılı olabiliriz.

Hoşgörü ve saygı demişken, 28 Ekim günü belki de Çeşme tarihinde ilk defa Cumhuriyet Bayramında, hem de adı Cumhuriyet olan Meydanda, Çeşme İlçe Milli Eğitim Müdürü ve tören programını sunan Değerli bir Öğretmenimiz, Çeşme Belediye Başkanı tarafından azarlandı.

Bu davranışın gerekçesini duyduğumda ise şok oldum. Beyefendi, Değerli Öğretmenimizi;

“Belediyenin düzenlediği konseri geç anons ettiği...” sebebiyle azarlamış. Öğretmenimizin onurunun kırıldığına mı yanayım, bayram coşkusunun bir anda ....sönmesine mi yanayım.

Çok mu önemli anonsun geç ya da erken yapılması. Aynı gün akşama kadar tüm Çeşme’de konserle ilgili anonslar yapıldı, sosyal medyada ve basında da duyurusu oldu.

Değer miydi bir Öğretmenimizin gururunu incitmeye. 

Olay keşke sadece bundan ibaret olsa...

Beyefendi hızını alamamış olacak ki, bilmediğimiz bir sebeple İlçe Milli Eğitim Müdürüne “Beni engelleyemeyeceksiniz, Karanlığa geçit yok.” diyerek haykırmış.

Bir taraftan “ben belediye başkanı seçildikten sonra parti rozetimi çıkardım, herkesin başkanıyım, sen ben yok biz varız, Çeşme ailem...” deyip diğer taraftan hala kendisinin bir partinin ilçe başkanı gibi “partizanca” davranması hiç hoş olmadı.

YAKIŞMADI BAŞKAN!

Cumhuriyetin ilanının hemen ardından cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi. Mustafa Kemal Atatürk, TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi.

Cumhurbaşkanı ünvanıyla kürsüye çıkan Mustafa Kemal Atatürk TBMM’ye hitaben; “Sayın arkadaşlarım, daima milletin sevgi ve güvenine dayanarak hep birlikte ileri gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti bu şekilde mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır." demiştir.

Atatürk bile Cumhuriyet’i ilan ettiği bu büyük ve anlamlı günde, millet sevgisinden ve güveninden bahsederken, sebebi her ne olursa olsun, kimsenin bu günün anlam ve önemine gölge düşürmeye hakkı yoktur.