Ümit Zileli, meslektaşımızdır. Onuruyla yıllardır kalemini kullanır.
Sıkı Atatürkçüdür, Cumhuriyet sevdalısıdır.
Günümüzde varlığıyla onur duyduğumuz ender gazetecilerdendir o!
Uzun yıllardan beri çok sayıda kitabının, köşe yazılarının bizlerle buluşmasını sağlamıştır.
Yazdıklarından, radyo programlarından dolayı işşiz kalmıştır, ekranlarda ambargo yemiştir, iftiraya uğramıştır, sıkça linç edilmiştir.
Ergenekon, Balyoz davaları sürecindeki dik duruşu, hele ”Yetmez Ama Evet”çilere tavrı; övgüye lâyıktır.
****
Baskıların, sansürün, otosansürün arttığı, “tek sesli çoklu medya”nın oluştuğu, gazeteciliğin eleştirel yapısından giderek uzaklaştığı bugünlerde; o asla yılmamıştır, başeğmemiştir!
Yeri gelmiştir muhalefete de muhalefet etmiştir.
Objektif ve ilkeli gazeteciliğin asla suç olmadığını savunmuştur her platformda.
Yılmaz Özdil onun için “Efendiye uşak olmadı Ümit!’’ yazmıştır!..
****
Ümit Zileli, üretmeyi çok sever, kitap üstüne kitap yazar.
Zileli’nin son kitabının ismi; “Yakın Tarih Yalanları”.
“sia kitap” tan çıktı.
Bir gecede de okuyup bitirdim.
Bu kitabı yazmadan önce de yazdığı kitapları gözden geçirmiş yazar.
Görmüş ki; daha 18.yılını süren iktidarın da, yaklaşan büyük tsunamiyi, ülkemize kurulan tuzakları, Avrupa Birliği raporlarında hiç utanıp sıkılmadan açıkça yazılan “ Türkiye’yi demir zincirlerle Batı’ya bağlama” planlarını, Batı ile birlikte hareket eden, onların temsilcilerince “şekerim” diye taltif edilen, iktidarın “paydaş” olarak nitelendirdiği liberal etiketli yazar/akademisyen takımının bu planlara cansiparane katkılarını -çok önceden yazmış, uyarmış!
Ümit Zileli, yazılarında “son dönemde ve bütün kitaplarında ülkemizin sokulmak istendiği cendereyi, sömürgeleştirme stratejisini” hep detaylarıyla anlatandır.
****
Zileli’nin iddiasına göre, Türkiye’yi yöneten kadro, ‘’çılgın projeler üretiyor, adeta ülkenin geleceği ile kumar oynuyor.
Kan ve ateş vaad eden bir karanlık süreçten geçiyoruz!
Demokratik Seçim, Türkiye’nin yurtsever insanlarının ve muhalefetteki partilerin yaşadığımız bu karanlık süreci son derece dikkatli takip etmesi için de bir işaret fişeği niteliğinde aynı zamanda.
Ümit Zileli, “Demokratik Seçim”in yapılmasıyla daha özgür, daha bağımsız ve de çok daha haysiyetli bir Türkiye’nin önünü açacak gücün bu milletin genlerinde fazlasıyla var olduğunu paylaşıyor okurlarıyla.
****
Ümit Zileli, kitabının “İktidar paydaşı aydınların asla silinmeyecek günahları” ve “Suçluyorum” bölümünde; kumpas davalarından, “gazeteci kılıklı tetikçiler”den, bir kısım ikiyüzlü aydınlardan, “liberal sıfatlı iktidar kuyrukçuları”ndan da -tek tek- söz etmiş.
Sonra da “Büyük Şair” Nâzım Hikmet’in o muhteşem dizelerini de “ödünç” almış;
“…Sen de bilirsin ki,/ Jurnal esnafı senin gibiler, /Tutulup kulaklarından,/ Birer birer,/ Teşhir edilirler,/ Ben sadece söküp,/ Bir fitnenin 32 dişini, /Ve Bab-ı Ali kaldırımlarına döküp,/ Gelmişini, geçmişini,/ Aldım omzuma işte bu teşhir işini…”
Böylelikle bu isimlerin iktidar için unutulmaz hizmetlerinin, üstlendikleri “Yetmez Ama Evet” misyonunun hiç unutulmamasını, hep anımsanmasını istemiş!..
****
Gazeteci;
yaşadığı çağın tanığıdır.
Ümit Zileli de “Yakın Tarih Yalanları”yla o tanıklığı sürdürendir.
SON SÖZ YERİNE;
Kalemi kıymetlidir Zileli’nin.
Okuyun, okutun gerçekleri öğrenin!..