"Hasret", "Öyle Sarhoş Olsam ki", "Koy Koy Koy" ve 47 yıl önce plağa okuduğu "Kadınım"; unutulmaz şarkılarıydı.
Hepsi de müzik listelerinde zirveyi görmüştü.
Hele "Kadınım"...
"Ölümsüz" denir ya, Bir başka yorumlardı;
"Eşyalar toplanmış seninle birlikte
Anılar saçılmış odaya her yere.
Sevdiğim o koku yok artık bu evde
Sen
Kadınım..."
Bütünleşmişti Tanju Okan'la.
O "Kadınım", çok sevdiği teknesinin de adını taşırdı...
Gür ve tok sesi, tarzı Frank Sinatra'ya çok benzerdi.
Masmavi gözleri, etkileyiciydi.
İçinde sevgi, kırgınlık, hüzün, melankoli, sigara ve içki geçen şarkıları okurdu.
Sahnede de repertuarını oluştururdu.
O şarkılarının sözleri marş gibiydi.
Hayranlarının dillerinden düşmezdi.
Sahneye çıktığında bambaşka biri olur, şarkılarını seslendirirken adeta kendinden geçerdi; yaşardı!..
****
"Kadınım" şarkısı, taparcasına sevdiği, "kalbinin sahibi" ikinci eşi Zerrin Hanım içindi.
Ancak 14 ay süren evlilik, eşinin ailesinin bir türlü bu evliliği onaylamamasıyla kabusa dönüşmüştü.
Magazin basınında da hergün evliliği üzerine olumsuz haberler çıkıyordu. Tefrika gibi!
Sonunda ayrıldılar...
İşte o ayrılık, Tanju Okan'ı derinden yaraladı.
Münzevi bir yaşamı benimsedi.
Çok sevdiği İzmir'in Urlası'na yerleşti.
En büyük dostları; deniz, martılar, Urla İskelesi'nin balıkçıları oldu.
Maalesef, bir türlü bırakmadığı içki ve sigarası da!
Ziyarete gelen hayranlarıyla sohbet etmek de ona iyi geliyordu.
****
Protest müziğin ünlü isimlerinden Suavi anlatıyor;
"Bülent Baratalı CHP'den Urla Belediye Başkanı idi...Seçimlerde Tanju ise ANAP’dan rakibi olmuştu. Bu siyasi rekabetin ardından kaybetmişti seçimleri ama hep dost kalmıştık...
Ayağı kesilirken İzmir’de; hastanede 3 kişiydik.
Adeta aylarca
başucunda bekledik nöbetleşe.
Bülent Baratalı, Lale ve ben. Sonra ayakları kesildi sirozdan. Emeklilik hakkı bile yoktu.
Kemal Kılıçdaroğlu Bey SGK Genel Müdürü'ydü. Ben Süleyman Demirel’e gitmiş ve durumu anlatmıştım, “masraflar çok ağırlaştı destek gerekiyor” demiştim ve bir süre sonra emeklilik hakkı verildi, talimatla. İlk maaşını bile alamadan göçtü gitti o dağ gibi dostumuz.
Teknesi, Urla sahilinde bağlıydı. İçkiyi bıraktığı yıllardı yalnızca ‘çay’ içiyordu ve sırtıya çıkıyordu balık için son yıllarında.
Vay be özlemişim demek ki!
Yazmak istedim. Mekanı nota dolsun Tanju dostun.
Saygıyla anmış olayım."
****
Bundan 25 yıl önce "Kadınım" ı söylerken
fenalaştı.
Bir 23 Mayıs günü ayrılık defterini elimize verdiler.
****
Tanju Okan, Urla ile bütünleşti.
Urla Belediyesi onu unutmadı.
İskele'de bir heykelinin de olduğu parka ismini verdi.
****
Kendisini anlatması istendiğinde dört sözcüğü söylerdi hep;
"Müzik, içki, sigara ve aşk!"
Ne mutlu ki; bizlerde de duygular biriktirdi Tanju Okan..
O müthiş şarkılarıyla, yorumlarıyla...
Özlemle...
Saygıyla...