Bir zamanlar, bereket tanrıçası Demeter, toprağın her bir karışına hayat veren bir sevgiyi içinde taşıyordu. İnsanlar, tarlalarının verimliliğini ona borçluydu; ekinler onun himayesinde büyür, ormanlar onun nefesiyle can bulurdu. Ancak Demeter'in kalbinde en büyük yeri, kızı Persephone alıyordu. Persephone, annesinin gözbebeği, çiçeklerin arasında dans eden bir nehir gibi özgürdü.

Bir gün Persephone, çiçek toplarken yeraltı dünyasının karanlık efendisi Hades tarafından kaçırıldı. Onun kayboluşu Demeter'in dünyasını kararttı. Acısı o kadar büyüktü ki toprağa bereket vermeyi bıraktı. Çayırlar kurudu, tarlalar çatladı, ağaçlar yapraklarını döktü. İnsanlar açlıkla boğuşurken, tanrılar bile Demeter'in kederinden etkilendi.
Demeter, kızını bulmak için dünyayı adım adım dolaştı. Gittiği her yerde toprak ağladı, yağmurlar hüzünle toprağı dövdü. Sonunda Helios, her şeyi gören güneş tanrısı, Persephone'nin Hades tarafından kaçırıldığını ve yeraltı dünyasına götürüldüğünü açıkladı.
Demeter, kederle Knidos’un güzel bir tepesinde oturdu. Zaman durdu, dünya nefesini tuttu. Gözleri ufka dalmış, düşüncelere dalmıştı. Bu anın yansıması, tarihte Oturan Demeter heykeli olarak taşlara işlendi. Mermerden yapılmış bu heykel, tanrıçanın hem yüceliğini hem de derin kederini yansıtıyordu. Heykel, zamanla insanların hafızasında Demeter’in sevgisinin ve kaybının bir sembolü olarak yaşamaya devam etti.
Sonunda Demeter, Olympos’a çıkarak Zeus’tan kızını geri getirmesini talep etti. Ancak Hades, Persephone'ye yeraltı dünyasında nar taneleri yedirmişti. Bu, onun oraya bir bağ kurduğu anlamına geliyordu. Zeus, bir çözüm bulmak için araya girdi ve Persephone'nin yılın yarısını annesiyle, diğer yarısını ise Hades'in yanında geçirmesine karar verdi.
Persephone, yeryüzüne her döndüğünde, Demeter'in mutluluğu çiçek açan tarlalara ve dolup taşan meyve ağaçlarına yansıdı. Ancak her sonbahar geldiğinde, Persephone yeraltı dünyasına dönerdi ve Demeter'in hüznü, dünyayı kışın sessizliğine boğardı.
Knidos’taki Oturan Demeter, şimdi British Museum'da. Ancak Datça'da limanda bir takliti var. Saldıya uğradı. Kırdılar bazı parçalarını.
Bu sadece tarihsel, kültürel mirasa bir ihanet değil, Demeter inancının sevgi, yeniden doğuş ve yaşamın sonsuz döngüsü felsefesine de bir saldırıdır.
Datça Belediyesi şimdi Oturan Demeter heykelini yeniden onaracak.
Bu saldırıyı yapan vandalların bir an önce bulunup, kamuoyuna teşhir edilmesidir dileğim.
Bu cehalet cezasız kalmamalı.