Artık bir partili olarak hayatıma devam ediyordum. Terzi dükkânımda, müşterilerle sohbetlerimde, Halk Partisi’ni tartışıyordum. Dilimin döndüğü kadar Cumhuriyet Halk Parti’sinin iyi olan icraatlarını savunmaya çalışıyordum, varsa da kötü uygulamalarını masaya yatırıyordum. Üniversiteye giden gençler dükkânıma çok sık gelmeye başlamışlardı. Gençlerden çok şey öğreniyordum. Sol içerikli kitaplarla görürdüm onları.
1976’da Belediye Başkanı Lütfü Koparal, haziran ayı meclis toplantısını yapılması gereken yasal tarihler içerisinde yapmadığı için içişleri bakanı tarafından görevinden alınmıştı. Alaçatı tam bir belirsizlik içindeydi. Herkes Başkan’ın nasıl görevden alındığını konuşuyordu. Tabi bu arada Alaçatı’nın gündeminde seçimin nasıl yapılacağı konuşuluyordu. Yüksek Seçim Kurulu, Alaçatı’da ara seçim kararı almış ve seçim takvimi işletilmeye başlamıştı. Adaylar belli olmaya başlamıştı. Adalet Partisi yine Lütfü Koparal’ı aday göstermiş, Cumhuriyet Halk Partisi ise aday göstermekte zorlanıyordu, kamuoyu yoklama çalışmaları yapıyordu. Alaçatı’daki kanaat önderleri, Cumhuriyet Halk Partisi Çeşme Meclis Üyesi ve aynı zamanda Belediye Başkan Vekili olan Abdurrahman Keskin’e giderek kendisine Alaçatı Belediye Başkanlığına aday olması için baskı yapıyorlardı. Abdurrahman Ağabey, Çeşme’de çok iyi çalışmakta olan bir ekmek fabrikasının sahibiydi. Abdurrahman Ağabey bu ısrarlara, “Arkadaşlar, ben burada kendime bir iş kurdum ve Çeşme Belediye Başkanı Ali Okyay, rahatsızlığı nedeniyle izinli olduğundan onu bu halde yalnız bırakamam.” diyerek Alaçatı belediye başkanlığı adaylığına pek sıcak bakmıyordu. Ancak Alaçatı gençleri bir olup Abdurrahman Ağabeyi ikna etmeyi başardı. Abdurrahman Ağabey gençleri kırmayarak Alaçatı Belediye Başkanlığı adaylığını kabul etti.
Alaçatı Cumhuriyet Halk Partisi Örgütü rahat bir nefes almıştı. Alaçatı Gençliği bu seçimde ev ev, kahve kahve, gece gündüz demeden çok çalışarak Abdurrahman Ağabey’e 56 oy farkla seçimi kazandırdı.
Seçim gecesi tüm gençlik yanında, Meydanlık’ta toplanmıştık. Gençler, Abdurrahman Ağabey’i omuzlara alarak eski belediye binasına, (Bugünkü Sağlık Ocağı’na) kadar getirmiştik. Abdurrahman Ağabey, davul sesini duyduktan sonra hemen yanındakilere, “Sakın davul çalmayın! Neyin zaferini kutluyormuşuz? Biz Alaçatı’ya iş yapmaya geldik. Kesinlikle davul çalınmayacak. Davulcuları derhal buradan uzaklaştırın!” dedi gençlere.
İki gün sonra, Abdurrahman Ağabey, mazbatasını alarak görevine başlamıştı.
Abdurrahman Ağabey, işini çok ciddi yapan bir kişi idi. Alaçatı’da İmar dairesini kuran ilk Belediye Başkanı’mızdı. Tarihinde Alaçatı’ya imarı getiren Belediye Başkanı’mızdı. Alaçatı-Ilıca arasındaki 18 Uygulaması, Dikencik Mevkii ve İmamoğlu Mevkii’ndeki arazilere imar getirmesi ile Alaçatı’nın gelişmesini sağladı.