Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor








Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
Her pedal bir fidan
Her pedal bir fidan
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!

İbrahim Aktaş

Savaş ve Barış
13 Mart 2022 Pazar

İkiden fazla ülkenin savaştığı ve adına dünya savaşı denen hadisenin tekrar yaşanmaması için, bazı ülkeler çaba sarf ederken ve hatta barış için zemin ararken, bazıları da ateşe barutla gitmekle, herhangi bir patlamanın özellikle oluşması için seferber olmakla ve dahası bunları tamamen kendi çıkarları için yapmakla meşgul… Olumsuz olmak için yani savaş çığırtkanlığı yapmak için illaki, eline silahı alıp “ben de artık savaşıyorum ve senin saflarındayım” demeğe de gerek yok ki günümüzde…

Yakın coğrafyamızda ne silah sesleri son buldu, ne ölümler, ne kanlı görüntüler bitti, ne de yıkık dökük viraneye dönen şehirler… Ne ağlayan çocukların görüntüleri sona erdi, ne de evsiz barksız kalan insanların… Özellikle ayarlanmış bir kurgu, bir senaryo gibi dönüp dürüyor; biri bitmeden diğerini başlatıyorlar. Başımızı döndüren bir hızla hem de… Hangi yöne bakacağımızı şaşırdık, gelen top, tüfek, tank paleti, uçak motoru seslerinden…

 

Ben, İran-Irak adlı savaşın, tek kanallı televizyon dönemlerinde, 1984 ya da 1985 olsa gerek, TRT’de yayımlanan akşam haberlerine hemen her gün konu edildiğini çok iyi hatırlıyorum.

 

Birinci ve ikinci körfez savaşı denen savaşları hatırlamayı bırakın, resmen canlı yayında izlediğimi biliyorum.

 

Sovyetler Birliği’nin Afganistan işgalini yine televizyon kanallarındaki haberlerden takip ettiğimi, Yugoslavya’daki iç dağınıklığı ve ardından yaşanan Bosna katliamlarını ve Avrupa’nın göbeğinde yaşanan/yaşatılan savaşı biliyorum.

 

Sınır komşumuz Suriye’nin içerisine düştüğü savaş halini ve kısa bir sürede ne hale geldiğini detaylı şekilde izahata gerek olmadığı kanısındayım ki, çok yakın geçmişte ve burnumuzun dibinde yaşandı. Ve bize, o denli yara açtı ki!

 

Azerbaycan’daki, Karabağ’daki, Ermeni saldırılarını ve Hocalı katliamını biliyorum ve hatırlıyorum.

 

Ve son olarak da, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarını, inanılmaz ölçüde özümsemişçesine takip ediyorum ajanslardan. Yukarıda tarihsel kronolojiye uymadan sıraladığım ve savaş içeren olayların; güzel Türkiye’mizin çevresinde peydahlanmış olması da, ne garip değil mi? Doğumuzda da, batımızda da, kuzeyimizde de, güneyimizde de bir savaş hali hep var oldu ve olmaya da devam ediyor ve hatta devam edecek gibi…

 

Yanlış anlaşılmasın, bütün bu yazdıklarım bir asır öncesinde yaşanmış değil! Günümüzden sadece kırk-kırk beş yıl öncesinden itibaren çıkarılmış veya gerçekleştirilmiş savaş ya da kıyımlar. Sayısal olarak, ne kadar da çok savaşa komşu olmuşuz ve ne kadar da içerisine sürüklenmeye çalışılmışız, değil mi?

 

Şimdi de aynı veya benzer şeyler oluyor; Rusya’nın Ukrayna işgali ile Uefa yani Avrupa Futbol Federasyonları Birliği, bir dizi kararlar aldılar. İşgalci olarak betimlenen Rusya’nın, futbol ekiplerinin Avrupa Kupalarındaki maçları oynatmadılar. Ve sanıyorum turnuvalardan da diskalifiye edecekler.

 

Avrupa basketboluna yön veren EuroLeage de benzer çalışmayı yaparak, gruptaki Rus ekiplerini hiç yokmuş saydı ve puan tablosunu tekrar oluşturdu. Benzer çalışmalar Rus takımların yarıştığı diğer branşlardaki turnuvalarda, bireysel, kulüp takımı ya da milli takım düzeyinde uygulanmaya devam edecek zannımca…

 

Ve hatta Uefa, Ukrayna ve Rusya’da forma giyen yabancı oyunculara özel, transfer izni verilmesi çalışmalarını da hızlandırdı. Herhangi bir mağduriyet yaşanmaması için verilen bu özel izinle, oyuncular kapışılacak diye düşünüyorum. “Batan geminin malları” gibi savaşın içerisinde kalmış ülkelerden, bizim gibi yabancı cenneti olan liglere akacaklar.

 

Yazımın başında bahsini ettiğim, savaşa dâhil olmak için, illaki cephede silah kuşanmaya gerek yok! Uefa ve diğer kurumlar benzer yaptırımlarla aslında savaşa direkt olarak temas ediyorlar. Umarım savaşa girmiş sayılmazlar!

 

Dipnot; “Savaş; korku ve sefaletten başka bir şey veremez. Yakar, yıkar, öldürür, yok eder.” Nazım Hikmet.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Atilla Köprülüoğlu
Atilla Köprülüoğlu
"ÇEK LOKOMOTİFİ" ZATOPEK
Levent Donduran
Levent Donduran
İhtiyar gözyaşları…
Sedat Kaya
Sedat Kaya
ŞÜKRAN DANSI
Nüvit Tokdemir
Nüvit Tokdemir
Benim kitap fuarlarım...
Esat Erçetingöz
Esat Erçetingöz
Alaçatı’da “Windfest 2024” rüzgarı esti
Okan Yüksel
Okan Yüksel
GÖZTEPE'NİN "KOCA KAPTANI" GÜRSEL AKSEL
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri