Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor








Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
Her pedal bir fidan
Her pedal bir fidan
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!

Atilla Köprülüoğlu

SİVAS KONGRESİ VE TIBBİYELİ HİKMET
4 Eylül 2021 Cumartesi

"Ben Milli Mücadele’ye çıktığımda ordunun da halini gördüm, saltanatın da. Bir de bağımsızlık ışığı gözünden parlayan Dr. Hikmet’i…"

(Mustafa Kemal Paşa)

Sivas Kongresi,

Mustafa Kemâl'in Amasya Tamimi’ni

açıkladıktan sonra

-bir çağrı üzerine-

"1.Dünya Savaşı'ndan sonra işgale uğrayan

Türk topraklarını kurtarmak ve

ulusun bağımsızlığını sağlamak

için çareler aramak" amacıyla seçilmiş

millet temsilcileriyle gerçekleşti.

Alınan 8 kararla -özetle- 

"milli sınırları içinde

vatan bölünmez bir bütündü; parçalanamazdı!

Her türlü yabancı işgâl ve müdahalesine

karşı millet topyekun kendisini

savunacak ve direnecekti!

Kuvay-ı Milliye; tek kuvvetti, milli iradeyi

hakim kılmak temel esastı.

Manda ve himaye de -asla- kabul edilemezdi!.."

Cumhuriyet'in kilometre taşlarındandır bu kongre!

Kurtuluş Savaşı'mızın ve Cumhuriyetin temelleri atılmıştır!

Büyük Önder Atatürk, 

108 gün Sivas'tan yönetmiştir 

Milli Mücadele'yi.

(Sunay Akın'dan bir anekdottur. Sivas Kongresi için kente giden Mustafa Kemal Paşa, Sivas Sultanisi'nin ikinci katındaki odada, yatağın üzerindeki yastığa işlenmiş 

iki dizeyi görür: Dünyanın makamıyla gururlanıp incitme insanı..."

Ankara'dan önceki Milli Mücadele'nin karargahıdır Sivas!

1937'de 

"Burada bir milletin kaderini etkileyen kararlar verilmiştir" demiştir Atatürk...

Tıbbiyeli Hikmet...

Kongrenin simge isimlerinden bir öğrenci lideridir.

(Hikmet Boran; Askeri Tıp 3’teydi)

14 Mart 1919’da İstanbul işgal altındayken,

bir grup arkadaşıyla, okuluna dev bir Türk Bayrağı asmıştı.

Sivas'a gelmeden önce

günlüğüne

şunları yazmıştır;

"Kuşluk vakti penceremin önünde, karanfil ve zakkum çiçeklerinin arasında turkuaz renkli akıp giden boğaza bakmaktayım. Bugün İstanbul’dan ayrılmaktayım.

Tıbbiye eğitimimi hürriyet içinde tamamlamak için mutlaka geri döneceğim.

Bekle beni İstanbul!"

İstanbul'dan Anadolu'ya geçmiş ve sınıf arkadaşı Yusuf Balkan'la Milli Mücadele'ye katılmıştır.

 

****

Tarih onu

"henüz 18 yaşındayken de

Sivas Kongresi'ne üniformasıyla katılan

38 delegeden biri" olarak yazacaktı!..

Mustafa Kemâl ile şu ünlü diyalogunu da!:

"Paşam!

Delegesi bulunduğum Tıbbiyeliler

beni buraya istiklal davamızı başarmak

yolundaki çalışmaya katılmak üzere gönderdiler.

Mandayı kabul edemem!

Eğer kabul edecek

olanlar varsa, bunlar da her kim olursa olsun,

şiddetle reddederiz!

Manda düşüncesini siz kabul ederseniz

sizi de reddeder;

Mustafa Kemâl’i

-vatan kurtarıcısı- değil,

-vatan batırıcısı- olarak adlandırır ve kınarız."

Mustafa Kemâl, gencin söylediklerinden

etkilenir ve ona şunları söyler:

"Evlat, müsterih ol !

Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum.

Biz azınlıkta kalsak dahi, mandayı kabul etmeyeceğiz!

Parolamız tektir ve değişmez:

Ya İstiklal Ya Ölüm!.."

 

****

Sonra...

Mustafa Kemâl, Tıbbiyeli Hikmet'i alnından öper;

ardından da şu sözleri sarfeder:

"Gençler, vatanın bütün ümit ve istikbali size, genç

nesillerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır!"

Tıbbiyeli Hikmet (Boran) da,

"Varol Paşam!" diye bağırarak Mustafa Kemâl’in elini öper.

Atatürk, Büyük Nutuk’ta da yiğitliğinden söz ederek "onurlandırır" Tıbbiyeli' Hikmet'i...

 

****

"Tıbbiyeli Hikmet" "Sıhhiye Subayı" olarak

Milli Mücadele’ye katılır.

9 Eylül 1922'de İzmir'e giren "Kemal'in Askerleri"nden biridir de!

Cebeci Askeri Hastanesi'nde tifüs aşısı araştırmaları yapar.

Savaş cerrahı olarak Doğu'da göreve talip olur.

Rütbesi de Albay olmuştur.

Yasa çıkınca da Boran soyadını alır.

(Ünlü sunucu Orhan Boran; oğludur.)

Atatürk kendisini milletvekili yapmak istese de bu arzusu bir türlü gerçekleşmez.

Henüz 44 yaşında  Sarıkamış’ta karda mahsur kalan Mehmetçiklere ulaşmaya çalıştığı sürecin sonunda hastalanmıştır. 

Ciğerleri iflas etmiş,

aramızdan ayrılmıştır.

Mustafa Kemâl Atatürk'ümüz, 

Tıbbiyeli Hikmet, Yol Arkadaşları,

Nâzım Hikmet’in "Kuvayi Milliye Destanı'nda yazdığı gibi; 

'bir müthiş ve mukaddes macerada, ön safta, en ön sırada, şahlanıp ölebilmeyi' öğreniyoruz." diyebilenlerdir!

Onlar tam bağımsızlığımızın mimarlarıdır!

Kurtuluş kavgamızın derin izleri olanlardır!

Bir destansınız siz destan!..

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Sedat Kaya
Sedat Kaya
ÖĞRETMEN
Atilla Köprülüoğlu
Atilla Köprülüoğlu
"ÇEK LOKOMOTİFİ" ZATOPEK
Levent Donduran
Levent Donduran
İhtiyar gözyaşları…
Nüvit Tokdemir
Nüvit Tokdemir
Benim kitap fuarlarım...
Esat Erçetingöz
Esat Erçetingöz
Alaçatı’da “Windfest 2024” rüzgarı esti
Okan Yüksel
Okan Yüksel
GÖZTEPE'NİN "KOCA KAPTANI" GÜRSEL AKSEL
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri