Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor








Yılmaz Özdil kalp krizi geçirdi
Yılmaz Özdil kalp krizi geçirdi
Barışın simgesine ödül
Barışın simgesine ödül
Özlem Gürses'in ifadesi tamamlandı
Özlem Gürses'in ifadesi tamamlandı
Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü

Atilla Köprülüoğlu

NÂZIM HİKMET, 13 YIL HAPİSLİKTEN ÇIKINCA İLK NE YAPTI?
15 Ocak 2025 Çarşamba

 

Nâzım Hikmet,

Üsküdar Paşakapısı

cezaevinde açlık grevindedir.

Ressam Annesi Celile Hanım -gözlerinden rahatsızdır- tek başına bir elinde bastonu bir elinde pankartla imza toplamaktadır.

(Pankartta; 'Haksız yere mahkum edilen oğlum Nazım Hikmet açlık grevindedir. Ben de ölmek istiyorum. Gece gündüz oruçluyum. Bizi kurtarmak isteyenler bu deftere adreslerini yazarak imzalasın' yazmaktadır)

Amacı, oğlunu vazgeçirmektir. 

Üç şair Orhan Veli, Oktay Rifat ve Melih Cevdet de Ankara'da 3 günlük açlık grevine yatmıştır.

18.günde doktor tavsiyesiyle eylemini sonlandırır şair.

Ve yeni meclis kurulunca türlü engeller atlanıp Nâzım özgürlüğüne kavuşur, tarih 15 Temmuz 1950'dir.

 

****

İster "Kadim Dostu",

ister "Yol Arkadaşı "

"Vâ-Nû" diye bilinen Gazeteci Yazar Vâlâ Nûreddin anlatıyor;

"Üsküdar'daydık.

Sokak fenerleri yanmıyordu.

Gece zifiri karanlıktı. Denize doğru yokuştan iniyorduk.

Nâzım ve müstekbel eşi Münevver arkadan geliyordu.

Hiç konusmuyorduk. Sessiz adımlarla yürüyorduk. 

Gravürlerdeki Kız Kulesi'nin durumuna göre Osmanlılar'ın Anadolu da kullandıkları başlıca iskele buralardaymış. 

O noktaya varınca kara ile denizin buluştuğu kıyıya çakıllar üzerine tomrukların arasına çöktük. 

Nâzım Hikmet amacına ulaşacaktı.

Birden eğildi, eline denize daldırdı ve rahatladı. 

Sonra sırt üstü yere uzandı.

Yıldızlara baktı.

Denizin çırpıntısını dinledi. 

Hapishanelerden hastanelere, hastanelerden hapishanelere dolaştığı sırada hep sorardık:

-Hürriyetine kavuşunca en fazla istediğin nelerdir?

El birliğiyle sana hazırlayalım.

Elini denize sokmak, tavansız bir yerde geceleyin yatıp göğü seyretmek ve dalgaları dinlemekmiş en çok istediği...

 

****

Bir ay Vâ-Nû'nun Salacak'tâki evinde misafirdir Nâzım.

Arkadaşından sakladığı şiirlerini ister.

Onları yazı masasınin üzerine yayar. 

Büyük merakla okumaya başlar.

Ertesi gün kalkar yine şiirlerini okuyarak güne başlar. 

Ve Vâlâ'ya; "Hepsini ben yazmışım demek, hayrettir" der, güler. 

Çalışma çabası içindedir. 

Bütün amacı, "Memleketimden İnsan Manzaraları''nın son kısmını bitirmektir. 

 

****

Bir gün Vâ-Nû ile Üsküdar Çarşı'da çok heyecanlandığı bir olay yaşar Nâzım Baba.

Uncular denen yerden geçerken ansızın işçi tulumuyla sarı saçlı bir genç yolun ortasına fırlar, karşı dükkanda demir döven arkadaşına yüksek sesle Nâzım'in iki dizesini okur;

"Güzel günler göreceğiz çocuklar,

Güneşli günler göreceğiz."

Sonra tekrar dükkanına girer.

Nâzım'ı tanıması mümkün değildir.

Hatta Vâ-Nû ve Nâzım dükkanın önünde dururlar, bir süre izledikleri genç oralı bile olmamıştır.

Vâ-Nû'ya göre "genç kafasının içindeki dünyada yaşıyordu."

 

****

O, İstanbul'da Gülhane Parkında bir ceviz ağacı...

O, tepeden tırnağa isyan, tepeden tırnağa insan...

O aşkı, sevdayı, kederi, hasreti bir kuyumcu titizliğinde dizelere döşeyen şair...

O bir katıksız Türkiye sevdalısı yurtsever...

O, vatan haini vatan şairi!

O, yıllarca sürgünlerde

"Memleketim, memleketim

Ne kasketim kaldı senin ora işi

Ne yollarını taşımış ayakkabım

Son mintanım da sırtımda paralandı çoktan

Şile bezindendi

Sen şimdi yalnız saçımın akında

İnfarktında yüreğimin

Alnımın çizgilerindesin memleketim

Memleketim, memleketim..."

diye sayıklayan ozanımız.

O, "Bir ağaç gibi tek ve hür,

Ve bir orman gibi kardeşcesine" bu ülkede yaşamasına izin verilmeyen, zindanlarda çürütülen...

O, Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra Dünya'da en çok tanınan ikinci Türk...

O, Kurtuluş Savaşı'nı  "destanlaştıran" tek şair.

Gülten Akın'ınbdizelerindeki;

"Ülkende şiirlerin dolanıyor,

Kavgan içten içe sürüp dayanıyor,

Uzak mezarında bir kırmızı karanfil,

Ne denli tutsam kendimi

Usul usul bir yerlerim kanıyor,

Sonsuz gurbetçim, koca şairim"

 

****

 

Bugün Nâzım Hikmet 

123 yaşında.

"Yapraklara dallara, yeşillere allara,

Nice nice yıllara

Nazım Baba,

Nice nice yıllara..."

 

(Yararlanılan kaynaklar:

Bu Dünyadan Nâzım Geçti -Vâlâ Nûreddin-Kırmızı Kedi, Tepeden Tırnağa İsyan Nazım Hikmet -E.Aysever Doğan Kitap)

 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Atilla Köprülüoğlu
Atilla Köprülüoğlu
NÂZIM HİKMET, 13 YIL HAPİSLİKTEN ÇIKINCA İLK NE YAPTI?
Sedat Kaya
Sedat Kaya
BU SABAH DENİZ KIYISINDA...
Levent Donduran
Levent Donduran
İhtiyar gözyaşları…
Nüvit Tokdemir
Nüvit Tokdemir
Benim kitap fuarlarım...
Esat Erçetingöz
Esat Erçetingöz
Alaçatı’da “Windfest 2024” rüzgarı esti
Okan Yüksel
Okan Yüksel
GÖZTEPE'NİN "KOCA KAPTANI" GÜRSEL AKSEL
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri