İnsanın bedensel ve düşünsel yeteneklerini bir bütün olarak dengeli ve sağlıklı bir biçimde geliştirmek amacıyla yarışma tarzında yapılan eylemlere “spor” diyoruz.
Sporda amaç insandır; şampiyonlar yetiştirmek, rekorlar kırmak değil. Bütün bunlar “spor” amacına uygun olarak yapıldığında ortaya çıkacak yan ürünlerdir. Spor bir şampiyonluk olayı değil, insana özgü bir yaşama olayıdır, bir kültür olayıdır.
Ruhun ve bedenin sağlık ve estetik düzeydeki dengesinin aranışı aynı deneye dayanır. Kültürü bir tek edebiyata, sanata kısaca majör alanlara terk etmek düpedüz onu anlamamış, onun önemini ve hayatımızdaki yerini kavramamış olmaktan kaynaklanır.
Bir kültür olarak kabul ettiğimiz sporda amaç insandır ve insanlık için insandan daha büyük bir amaç yoktur. Bu nedenlerle ülkenin yarını olan çocuklara, gençlere “kültür” yerine “barbarlık”, “sevgi ve dostluk” yerine “saldırganlık”, “barış” yerine “düşmanlık” dayatılmamalıdır ve bu konuda spor medyasına büyük sorumluluklar ve görevler düşmektedir.
Bu sorumluluk ve görevi yerine getirebilmek çabasıyla, tüm İzmirliler’in ve Egeliler’in kucaklayacağı bir dergi ile buluşuyoruz yakında; SPOR LİFE.
Bin yıllık dostum Prof. Dr. Erkan Sevinç’in görüşlerine ve basın yaşamındaki çalışmalarına saygım nedeniyle iki ayda bir yayımlanması planlanan dergiye her türlü katkıyı yapabileceğimi söyledim.
Benim gibi birçok spor yazarı ve spor adamı arkadaşımızın da yapacakları katkıyı öğrendikten sonra bu soylu uğraşta yer alacağım için sevincim bir kat daha arttı.
Türkiye’de hele İzmir’de bir spor dergisi çıkarma girişiminin gerçekten ne zorlu bir iş olduğunu biliyorum. Buna rağmen daha birinci sayısı bile yayınlanmadan dergiye gösterilen ilginin ve böylesine zor girişimin sahiplenilmesinin gerçekten umut verici olduğunu gördüm;
İzmir’in ve İzmirliler’in başarıya ulaşacaklarına inandım.
Merhaba “SPOR LİFE”.