Umut iyi birşeydir, belki de en iyisi.
Ve iyi şeyler asla ölmez"
(Esaretin Bedeli-1995)
Bu satırları 74 yıl önce yazdı ilk öykü kitabının
ilk paragrafında Oktay Akbal;
"Önce ekmekler bozuldu, sonra her şey.
Çünkü yeryüzünde savaş vardı.
İnsanlar sebebini bilmeden, düşünmeden
ölüyor, öldürülüyorlardı.
Savaş kelimesi dünyanın her yerinde
en çok kullanılan söz olmuştu.
Radyolarda
marşlar, nutuklar şaşkın insan sürülerinin
üzerine savruluyor, gazeteler korkuyla okunuyordu.
Tramvaylar, vapurlar sabahları,
akşamları tıklım tıklım, daima aceleci, sinirli,
telâşlı bir kalabalığını şehrin bir
ucundan öteki ucuna taşıyıp duruyorlardı."
1940’lı yıllarda dünyayı saran savaşı,
Türkiye’ye etkilerini,
yokluğu, umutsuzluğa dönüşen sancılı
günlerini anlatmıştı Oktay Akbal.
Annesinin sattığı Tophane’deki evin parasından
bastırmıştı bin 500 adet kitabı.
İki yüz liraya bin beş yüz tane.
Her biri altmış kuruş!
Kendi dağıtmıştı.
Hatta Şehzadebaşı’ndaki
tütüncü, fiyatı çok görmüştü.
“Kim alır bu paraya?” demişti; yine de
hatır için camın önüne koymuştu.
Kendi ifadesiyle;
‘’On sekiz, yirmi yaşlarındaki
genç bir yazarlık heveslisinin duygusal
seslenişleriydi’’ öyküleri.
40’lı yılların bir belgesel anısı sayılsın istemişti kitabı.
O kitap; İkinci Dünya Savaşı’na girdik
gireceğiz kuşkuları içinde çırpınan bir
İstanbul’da bir gencin yaşantısını,
düşleri, aşkları, umutlarını yansıtıyordu.
Yaşayan Türkçe ile genç
Cumhuriyetin yaşamından ilginç görüntüleri de..
Hatta kahvelerde bile Beethoven çalınmasını.
Kadınların günümüzden daha özgür yaşamını.
İnsanların alım gücünün yetersizliğini,
yine de zerafetlerini kaybetmemesini de!..
* * * *
Ve devam etmişti yazar ustaca;
"Şu dünya bir kere daha değişecek...
Belki eski halini almaz, ama zararı yok,
gidenler gitti, gelenler gelsin.
İnsanlar gülmesini, ağlamasını
yeniden öğrensin.
Sırasında ağlamasını veya gülmesini
bilemeyene insan denemiyor.
Bizler, yarı barış, yarı savaş
insanları umutlarımızı kaybetmedik.
Dünyanın iyi bir dünya olabileceğini,
insanın mavi gökyüzünü, denizi,
ağaçları seyretmekle mutluluğunu
yaşadığı anlara kavuşacağına inanıyoruz.
Her şey ekmekle başladı, ekmekle bitecek..."
* * * *
‘’Önce Ekmekler Bozuldu’’ bir başyapıt.
Okumaktan asla bıkmayacağıniz bir şahaser.
Öneririm.
Okuyun...
Okutun!..
****
Düşündüm...
Karamsarlıkla yılgınlıkla ekonomik güçlüklerle
örtüşen bugünleriin kaotik durumuna benzerliğini.
Kötülüğün sıradanlaşmasını,
yolsuzluğun/hukuksuzluğun meşrulaştırılma örneklerini.
Derin cehalet çukuruna koşar adımları...
Toplumun ayrışmasını, sokaklarda
yüzleri asık dertli tasalı gergin insanları.
Turkiye'de "yoksullugun sorun olmaktan çıktığını " savunanları..
Açlık sınırı altındaki asgari ücretin nasıl "bereketli" olacağını(!)
Yağmacılığı, rantiyeciliği, betoncu AVM’ci zihniyeti
Bilimi, sanatı, edebiyatı, kültürü,
tarihi, insanlığı bilmez küçümseyen hatta yok sayan zihniyeti.
Hadsizliğin, görgüsüzlüğün, israfın,
nezaketsizliğin, edepsizliğin, hakaretin,
son tahlilde linç kültürünün tavan yapmasını...
Kadın cinayetlerini...
****
Düşündüm!
Hepimizin ortak belâsı Covit19'u..
Kaybettiğimiz onbinlerce canı...
"Turkuaz Tablo'yu...
Virüsle mücadelede şehit düşen herbiri "özveri simgesi" anıtları dikilecek sağlık çalışanlarımızı.
Hâla Covit'i "meslek hastalığı" saymayan Sayın Yetkilileri...
Aşı tartışmalarını...
****
Bütün bunlara karşın;
yine düşündüm;
Yaşamın olduğu yerde,
‘’yılgınlığa değil kilitleneceğimiz’’ umut da vardır.
Umutsuzluk yakışmaz insana!
****
Bugün yeni yılın ilk günü...
Dışarıda yağmur...
Melih Cevdet Anday dizelerindeki "Yağmur";
"Birden serçelerle indi yağmur/
Hangisi serçe/
Hangisi yağmur..."
Düşündüm ne güzel yazmış Nâzım Baba da bu dizeleri?;
‘’Köküm sağlamdır sarsılsam da
kopmam dalımdan/
Ne fırtınalar koptu,
benim hayat dallarımda/
Hiçbirinde vazgeçmedim
umutlarımdan/
İçimde kıyametler kopsa da/
Ben baharıyım yarınlarımın/
Çiçek açarım her kışın ardından’’
****
Oktay Akbal’ın seslenmesiyle,
‘’Önce ekmekler
bozuldu ama
bizden bu umudu asla çalamayacaksınız!’’
Haluk Isık Hocam ne iyi dilemiş;
"Yıl'mayan,
Yıl'dırmayan,
Yıl'gınlık nedir akla düşürmeyen
bize yakışır 2021" dileğiyle...
Umut hep var olacak!
Bıkma-yın yaşa-yın!...
Merhaba Umut!
Merhaba 2021!
İyi seneler Dostlarım.!..