"Büyük insanlığın toprağında gölge yok
sokağında fener
penceresinde cam
ama umudu var büyük insanlığın
umutsuz yaşanmıyor."
diyor Nazım Hikmet.
Evet büyük insanlığın umudu var.
Büyük insanlık, deprem faciasının ardından baktı ki iş başa düştü, hiç zaman kaybetmeden harekete geçti.
Ülkenin her yerinden deprem bölgesine koli koli, tır tır yardım yağıyor.
Onca engele rağmen insanlar örnek bir dayanışma sergiliyor.
Datça'da da.
Belediye, partiler, sivil toplum örgütleri, sade vatandaşlar inanılmaz bir seferberlikle deprem bölgesine yardım yağdırıyor.
Datça ayrıca depremzedelere ev sahipliği de yapıyor.
Dalya Resort Oteli kapılarını açtı.
20 kişilik ilk depremzede kafilesi geldi.
Daha da gelecek.
Kendisi Antakyalı olan ve birçok tanıdığı enkaz altında kalan Dalya Resort Oteli'nin işletmecisi Süleyman Yıldız 'ı alkışlıyorum.
Süleyman'ı tanıdığım için depremzede misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlayacağını da biliyorum.
Datça'da daha bir çok otelin depremzedelere kapılarını açacağı haberleri geliyor.
Özellikle Palamutbükü'nde bu konuda yoğun bir çaba var.
Dostlar orada bir mutfak kurma gayreti içindeler.
Hijyeni ve kaliteyi ön planda tutup, Datça'ya gelen depremzedelere yemek dağıtımı yapacaklar.
Şu kara günlerde bu aydınlık haberleri almak insanı mutlu ediyor.
Kırığım iyileşip ayağa kalkar kalkmaz bu dostlarıma yardıma koşacağım.
Şükrü Erbaş diyor ya.
"İnsanın acısını insan alır."
Acıları alalım.
Çünkü büyük insanlığın umudu var.