Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor








Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
Her pedal bir fidan
Her pedal bir fidan
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!

Sedat Kaya

İKİ DENİZİN SESSİZ TANIĞI
19 Ağustos 2022 Cuma

 

Datça’nın sözlü tarihini yazıya dökerek çok ama çok değerli çalışmalar yapan Yusuf Ziya Özalp, son günlerdeki Knidos Aslanı ile ilgili paylaşımlarında Knidos Deveboynu Deniz Feneri’ne değindi ve bir yorumunda bana seslenerek, “Datça deniz fenerlerinin tarihini de yazmak lazım. Sen de bu işlere meraklısın, bir karıştırsana eski defterleri” dedi.

Dedim “estağfurallah abi, sen varken o iş beni aşar.”

Ama bilgi paylaşınca çoğalır değil mi?

O zaman bildiklerimizi paylaşmak gerekiyor.

 

Knidos Deveboynu Deniz Feneri 1931 yılında inşa edilmiş.

6 odalı bir bina.

Yaklaşık 40 yıl  gazla aydınlatmış Ege’yi ve Akdeniz’i.

1972 yılında tüp kullanılmaya başlanmış.

Şimdi güneş enerjisiyle çalışıyor.

Fener her 15 saniyede iki kez çakarmış.

950 mumluk bir ışık saçarmış.

Derler ki, ışığı Bodrum Kırlar’dan bile görünür.

Peki su sorunu nasıl çözülmüş?

İşte o çok ilginç.

Fenerin ilk bekçisi Veli Bora’nın oğlu rahmetli Birol Bora’nın Datça’nın Evliya Çelebisi Muzaffer Özgen’e anlattıklarına hayran kalmamak elde değil.

Feneri yapanlar su sorununu çözmek için bir sarnıç inşa etmişler.

Yağmur suyu keçeden süzülerek sarnıç dolarmış.

En kurak mevsimlerde bile yazları buz gibi su olurmuş.

İnsan düşünmeden edemiyor.

Arkeologlar, Knidos’un en parlak yıllarında 40 bine yakın insanın yaşadığını söylüyor.

Bu 40 bin insan demek ki gerekli olan suyu sarnıçlarda topluyordu.

Bugün Datça’nın kayıtlı nüfusu yaklaşık 25 bin ve su yetmiyor.

Elbette eski çağlarda insanlar bugünkü gibi su tüketmiyordu.

Ama sarnıçlar 40 bin kişiye yetecek suyu toplayabiliyordu.

Bugün yarımadayı gezerken o sarnıçların çoğunu görebilirsiniz.

Kimi keçi ağılı olmuş, kimi çöplük, kimi harabe.

O sarnıçlara bakarken, geçmişe ihanetin belgelerini görürsünüz.

Ziya abi gördün mü bak, yaramızı kaşıdık yine.

Neyse söz deniz fenerinden açılmışken, yine Knidos ile bağlantılı bir deniz fenerinden daha söz edelim.

 

Biliyorsunuz Dünya’nın yedi harikasından biri İskenderiye Deniz Feneri’ydi.

MÖ.280’te yapılmıştı.

Mimarı Sostratus’tu.

Tabanı 340X340 metre ölçülerinde, yüksekliği 140 metreye yakındı. Khufu ve Kefren Büyük Piramitlerinden sonra antik dünyanın en yüksek binasıydı

Dört kattan oluşuyordu.

Adeta bir sanat galerisi, bir müze gibiydi.

Etrafı heykellerle doluydu. Heykellerden birinin eli sürekli güneşi gösteriyor, diğeri açık denizde düşmanı işaret ediyordu. Bir diğeri saatleri belirlemek için müzik çalan mekanik bir figürdü

En üstte de muhteşem bir Poseidon heykeli vardı.

Fener yüksek ateşle ışık saçıyor ve bronzdan yapılmış bir ayna ile ışık 54 kilometre uzaktaki gemilere kadar ulaşabiliyordu.

Adını üzerinde bulunduğu Pharos Adası’ndan alıyordu

Bugün bile Fransızca'da, "Phare", İspanyolca "Fare", Portekizce "Farol" sözcükleri deniz feneri anlamına geliyor

Bizim dilimize geçen "Far", “Fener”  sözcüklerinin de kaynağı.

Kral II.Philadelphus bu muhteşem yapıya sadece kendi adının yazılmasını istemişti.

Mimar Sostratus kralın adını bir levhaya yazdırıp, eserine koymuştu.

Ama aylar sonra kralın ismi silinip bir isim çıkmıştı  ortaya.

“Denizdekileri koruyan tanrılara Knidoslu Dexiphanes'in oğlu Sostratus’un armağanıdır.”

Bu yeni yazıyı görenler şaşkına dönmüştü

Çok sıkı bir şekilde korunan İskenderiye Fener’ine bu yazıyı kim, nasıl koymuştu?

Antik tarihçi Lucian’a göre olayın gerçeği şöyleydi.

“Knidoslu Sostratus, eserini bitirdikten sonra bu yazıyı yazıyor ama üstünü alçı ile kapatıyor. Bir süre sonra rüzgar ve deniz suyunun etkisiyle alçı dökülüyor ve kralın isminden daha büyük olan bu yazıt ortaya çıkıyor.”

İskenderiye Feneri MS 796, 1100 ve 1326'daki şiddetli depremlerle büyük hasar gördü ve kalan taşlar 1480’de Memlüklerin Sultanı Eşref tarafından Pharos'un üzerine yapılan kalede kullandırıldı.

Tıpkı bizim Knidos Amfi Tiyatronun mermerlerini Dolmabahçe Sarayı’nın yapımında kullandığımız gibi.

 

Knidoslu mimar, mühendis Sostratus’un bu eseri dünya mimarlık tarihine adını yazdırmış bir başyapıt.

Sırları hala tam olarak çözülebilmiş değil.

Sostratus’un bir çok mimarlık harikası eseri var. 

Knidos’taki  Dor düzenindeki Stao’da da (ticaret merkezi) onun imzası olduğu biliniyor.

Sostratus yaklaşık 2300 yıl önce yaşadı.

Babası Dexiphanes gibi Datça’lıydı.

Eserleriyle iz bıraktı.

Soru şu.

“Bu topraklarda yaşamış, yaşadığı çağa eserleriyle imzasını bırakmış böylesine önemli bir isim bugün bu topraklarda neden tanınmıyor?”

 

Yazıyı Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın mısralarıyla tamamlayalım.

“Uzanmış koca burun açık denize doğru, 

Lacivert ve gri gecenin değerinde. 

Karanlıkla başlar bir dünya sevgisi, 

Deniz feneri parlar, 

Talihe aldırmadan kayalar üzerinde.”

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Sedat Kaya
Sedat Kaya
ÖĞRETMEN
Atilla Köprülüoğlu
Atilla Köprülüoğlu
"ÇEK LOKOMOTİFİ" ZATOPEK
Levent Donduran
Levent Donduran
İhtiyar gözyaşları…
Nüvit Tokdemir
Nüvit Tokdemir
Benim kitap fuarlarım...
Esat Erçetingöz
Esat Erçetingöz
Alaçatı’da “Windfest 2024” rüzgarı esti
Okan Yüksel
Okan Yüksel
GÖZTEPE'NİN "KOCA KAPTANI" GÜRSEL AKSEL
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri