Veysel Gültaş,
Karşıyaka Ağır Ceza Hakimi'ydi ilk tanıdığımda...
Bir duruşmasını izlemiştim.
Mevcut yasalarımızın o ağdalı terimlerinden uzak öztürkçe karşılıklarını kullanıyor, zabıt katibine ifadeleri şiirsel bir dille yazdırıyordu.
Şair ve yazarlığını da
yakın dostu
Okan Yüksel
Ustam'dan öğrenmiştim.
Tanıştıran da o olmuştu.
****
Müthiş üretkendir
"Hakim Bey"...
Ne de olsa, "Edebiyat ve sanat; derinliğine düşünebilme ve estetik değer yaratabilmenin yanında, insanı tanıma ve onu anlamamızı da kolaylaştırmanın yolunu açar."
İnci dizeli şiirler yazar, peşpeşe kitaplarını yayımlar "Hakim Bey".
Ona göre, "İnsanlığın vicdanında her zaman aklanan bir suçtur şiir. Bu nedenledir ki; geçmiş yüzyıllara yüzümüzü çevirdiğimizde egemenlerin özellikle şairleri dışlamasındaki nedeni anlamak mümkündür.
Çünkü; hiçbir silah, şiir kadar güçlü değildir de ondan! Ama bu silah öldürmüyor, çoğaltıyor, yaşatıyor, şiddeti yok ediyor, insanı bunalımlardan, açmazlardan koruyor, yılgınlığa karşı umut kapısı oluyor, direnmeyi, ayakta kalmayı öğretiyor, anlamı çatlatıyor, sözcükleri dışarı salıyor, sarıp sarmalıyor bizi.
Dahası, insana; yaşamla, doğayla barışık olmayı ve paylaşmayı öğretiyor."
Neticede, "Şiir Her Yerde Her Zaman"dır!
"Geceye Anlat Sevdanı- 1993",
"Usulca Söylenen -1994),
"Hüznün Adresi Yok -1997"
şiir kitaplarından bazılarıdır "Hakim Bey"in..
Deneme türündeki yazıları lezzetlidir.
Cumhuriyet ve Milliyet Sanat'ta da yer almıştır.
****
Yakın zamanda kitabını yazdığı rahmetli
Şadan Gökovalı
Hocamız bakın
"Hakim Bey"i nasıl anlatmış;
" Veysel Gültaş ,
hukuk yapıtları, şiir dizeleri ve deneme yazılarıyla güzellikleri sevgilerken, çirkinlikleri de sergileyip sövgülemekten geri durmuyor. Onun yüreği, Hakkari’nin Tirişin Yaylası’nda bir kaya resmi, ora yörüklerinin el emeği, göz nuru, kilimlerinde Anadolu motifidir. Belki de yalnızca, Tirişin’in üçbin metre yükseltisinde açan bir yayla çiçeği...”
Ahmet Günbaş;
“Gültaş’ın şiirlerinde yalın, çarpıcı, bıçak keskinliğinde bir ses hüküm sürer. Beslendiği kaynaklarla özdeş bir davranış biçiminden yansıyan bir sestir bu. Çığlık çığlığa sarsmayı hedefler. Şiirleri gerekliliği oranında anlamlı sıyrıklar bırakır ve bizi insanlığın genel serüvenine özgü derin yara izlerine götürür.”
****
Yaşamanın anlamını;
“yazmak ve boş durmamak” olarak açıklar Rıfat Ilgaz.
2017 Nautilus Kitap Ödülü sahibi ABD'li yazar
Andy Couturier de
"Yazmak, bildiklerinizi adlandırmaktadır.
Bilmediklerinizi keşfetmektir ama yazmanın sarhoş eden yanı, bildiğinizin farkında olmadığınız şeylerle karşılaşmaktır." der.
Veysel Gültaş da hep yazıyor, hiç boşa vakit harcamıyor.
Bizce de "Bir yazı, bir cümle, bir harf; yazarın namusudur.
Yazmak; düşünmektir.
Kalem de aklın dilidir."
Bu yazı, "Hakim Bey"in şu sözleriyle sonlansın;
"Bir insanın ceddi...Gelecek mutlu insanın der Melih Cevdet Anday. Asla umutsuz olmayalım. Her karanlık dönemde, karanlığı oluşturan bulutlar mutlaka bir yerlerinden ılık sızdırır. O ışık şiirdir. Bizi asıl kurtaracak olan…"