Hiç unutmuyorum.
Yedi yıl önce Datça Kültür Sanat Dayanışması olarak imece ile "Can Yücel Kültür Sanat Festivali"ni yapmaya karar verdiğimizde bir iş insanı gülmüştü bize.
"Hadi canım sizde! Bu devirde büyük bir sponsorla anlaşmadan halk desteğiyle festival mi olur? Para almadan gelen sanatçı olur mu? Güldürmeyin insanı!"
Hatta sinirlenip toplantıyı terk etmişti.
Bazı dostlarımız da "Büyük sermaye olmadan festival olmaz! Öpücükle mi yapacaksınız" demişti.
O günden bugüne 7 yıl geçmiş.
Pandemi dönemini çıkarın, Can Yücel Kültür Sanat Festivali'nin bugün 4'ncüsü yapılıyor.
Yine imeceyle.
Datça'daki yerel işletmeler, esnaf, yerel yönetimler, STK'lar, bağımsız platformlar ve halkın desteğiyle yapılıyor.
Gelen sanatçılar ücret(kaşe) almıyor.
Gönülleriyle geliyorlar.
Dört yıldır olduğu gibi.
Demek ki, oluyormuş.
Demek ki, toplumumuza unutturulmaya çalıştırılan imece ve dayanışma ile 4 günlük koskoca bir festival olabiliyormuş.
Demek ki, bu dünyada tek geçerli akçe para değil, gönüllermiş.
Can Yücel'in şu mısralarını hatırlıyor musunuz?
"Ne kadar çok elimiz varmış meğer!
İlkin, senin elinle tutuşan benimki
Sonra çocuklarınki
Gençlerinki
Tekel İşçilerininki
Sonra, ellerin elleri.
Ne kadar çok elimiz oldu, baksana,
Tutuşa tutuşa
Bir orman yangını gibi."
Dayanışmayla, "el tutuşa tutuşa" olabiliyormuş.
Üstelik kâr amacı gütmeyen, ticari amacı olmayan bir festival bu.
Tüm etkinlikler halka ücretsiz.
Alınan destekler ve yapılan harcamalar şeffaf bir şekilde festival sonrasında kamuoyuyla paylaşılıyor.
Bu dönem Datça Kültür Sanat Dayanışması'nın koordinasyonunda yokum ama bayrağı teslim alan arkadaşlarımla gurur duyuyorum.
Çok çalıştılar, yoğun bir program hazırladılar.
Can Yücel'in ismine, felsefesine, siyasi duruşuna yakışan, kültür sanat dolu bir program.
Sözü fazla uzatmadan, beynimize şırınga edilmeye çalışılan kapitalist anlayışa "hadi canım sen de" diyerek, festivali izlemenizi tavsiye ediyorum.
Şairin dediği gibi.
“Kardeş, öyle bir özgürlük
Öyle bir dayanışma
ortaya koyacaksın ki,
Özgürlük, ama eşitlik bozulmadan
Eşitlik, ama özgürlük ezilmeden,
İşte sana eşitlik,
İşte sana kardeşlik,
İşte sana dayanışma!“