"Futbol bir şiir gibidir, ruhunla ve kalbinle yazarsın, ama ayaklarınla ??okursun." der Chris Castillo.
O, şiir gibi futbol oynardı.
Ruhuyla, kalbiyle ve futbol topunun "çok yakıştığı" iki ayağıyla.
Savunmadan topu "ayağının dışıyla" çıkarışı, oyuna sokuşuyla "çağdaş libero" anlayışını futbolumuza yerleştirmişti.
Duran toplardaki vuruş ustalığı da tartışılmazdı.
"Özel seyircili" futbolculardandı. Hafızalarımızda hep yer bulmuştur bu özellikleriyle Erhan Önal...
Bayern Münih'in alt yapısından yetişip dünya starları Franz Beckenbauer, Gerd Müller, Uli Hoeness, K.Heinz Rummenigge ve kaleci Sepp Maier'le oynamıştı.
Belçika'da Standart Liege'den sonra Fenerbahçe 'ye gelmiş ancak verimli olamamıştı.
Yurt dışına girmiş
ardından da Galatasaray'a transfer olmuştu.
Hemen bir anekdot;
Dönemin Kulüp Başkanı Prof.Dr.Ali Uras, imza töreninde, “Ne için geldin?” diye sorar Önal'a.
Şu yanıtı verir:
“İçimde bir Fenerbahçe meselesi var. Top oynamadan gittim buradan, kendimi ispat etmek istiyorum.”
7 yıl Galatasaray forması kuşanmıştır.
Galatasaray'da değişimin en büyük mimarlarından Alman Hoca Jupp Derwall'in gözdesi olmuştur.
İstikrarıyla Sarı-Kırmızılı kadronun vazgeçilmeziydi.
Erhan Önal, 12 kez milli formayı giydi.
21 Kasım 1979’da İzmir’de Galler karşısında 1-0 galibiyetimizle tamamlanan maçın golünü atmıştı .
Bu siyah-beyaz fotoğraf da o maç öncesi Atatürk Stadı'ndaki son antrenmanda çekilmişti.
****
Her ölüm erkendir ama Erhan Önal'ınki çok erkendi.
Futbolseverler onu çok özleyecek çok.
Rahmetle...