Ligin ilk maçı olsa;
'Fenerbahçe, bu adamları nerden bulup almış' diye düşünürdüm. Hakaret sayarlar diye, 'mahalle takımı gibiydi' demiyorum.
Fenerbahçe adına; yanlış kurgulanan, yanlış başlayan ve yanlış biten bir maçtan ötesi değildi. Oyuncu tercihleri ve yapılan değişiklikler tamamiyle hatalıydı.
Hamlelerin hepsi boşa gitti.
Haftalardır, hatta yıllardır övdüğümüz Gökhan Gönül; madem tam hazır değil,niye onunla başlıyorsun? Yenilen gollerin hepsinde aciz durumda kaldı.
Antreman temposu ve tecrübesine baktığımızda oynaması gereken Serdar Aziz neredeydi? Caner'i ben değil herkes soruyor zaten...
Niye onunla başlamadın?
Açıkça söylüyorum.
Bence takım içinde hoca ile bazı oyuncular arasında kompleks yarışı var. Suyun altına odunu atmışlar, kazan kaynıyor. Sadece antreman yaptırıp,disiplin sağlamaya çalışmak ile bu işler olmaz. Oyuncunun saygısını,sevgisini kazanmak ayrı bir meziyet. İnandırıcı olabilmek, bilgi ve icraat gerektirir... Ortada sıkıntı olduğu aşikâr. Bize anlatırlarken,her dili konuşuyor demişlerdi. Önemli olan futbolun dilini konuşabilmek.
Oyun aklı ve antrenman hafızası denen kavramlar var. Bunlarla uğraşıyor gibi görünüyorsunuz lakin sahada gördüğümüz ise kocaman bir 'sıfır'. Pres yapmayı, önde basmayı bilen bir takıma karşı hiç bir şey yapamayan; sanki sahanın içinde kaybolmuş Fenerli oyunculardan ziyade, teknik adama benim tepkim...
Konyaspor maçından da ders alınmamış. Aynı hikâye...
Aklıma gelmişken sorayım. Cisse niye oyundan çıktı? Kemal Ademi kimin transferi? Gece hayatı ile gündeme gelen Sosa'nın kulağını kim çekecek? Adam ne Trabzonspor'a ne de Beşiktaş'a karşı hiç oynamadı gibi...Senin kırk beş dakikanı çaldı.
Asıl, sana bu seviyedeki oyunda lazımdı. Kandırıkçı... Gençlerbirliği maçında iki fiyakalı top attı diye tepene çıkacak sanki.
Sahada sergilenen kötü oyuna tepki verircesine savaşan Ozan Tufan'a, teknik ekip kenardan hiç katkı sağlayamadı,destek yaratamadı...
Çocuğun isyanı boşa gitti.
Mert Hakan kilidi açabilecek bir silahken peronda bekledi.
Takıntıların sonucu 15 yıllık Kadıköy hikayesi de bitti.
H H H
Dirençli,soğukkanlı ve inanmış bir Beşiktaş izledik. Sağ bekte Rosier, orta sahada Josef de Souza ve ileride Aboubakar müthiş işler yaptı.
Gününde olmayan,kötü oynayan kimse yoktu. Utku kaleye yakıştı.
Rıdvan kariyerinin en iyi maçını çıkardı. Ve diğerleri... Herkes tek tek övgüyü hak etti. Bunlar varken,hakem hatalarına ve maçtan önce oluşturulan algıya hiç girmeyeceğim.
Şimdi cümlenin öznesinden bahsetmek istiyorum. Sergen hocayı ilk kez böyle konsantre olmuş gördüm. Ve yine ilk kez maç sonu bu tarz sevincine şahit oldum.
Planladığı her şeyi hem uyguladı hem uygulattı. Diğerleri hâlâ beş taş oynarken, o satranca geçtiğini bize de gösterdi.
Şahı, matı boş verelim de;
Anadolu işi olsun.Kısa ve öz şöyle söyleyeyim; rakibini üttü...
Fenerbahçe haftaya kazanır ve bu mağlubiyet unutulur diye düşünmeyin.
Üstelik çok çalışma ile düzelir diye de beklemeyin. Yanında en azından yüz gram karşılıklı sevgi yüz gram da iyi iletişim gerekli.
Futbolda her takımın farklı doğrusu vardır.
Fenerbahçe'de oynayabilmek bir şeyleri gerektiriyorsa,Fenerbahçe'yi çalıştırabilmek çok şey gerektirir... (Fotomaç)