Gençti.
Yüreği ve beyni ile gençti.
Yakışıklıydı.
Yüreği ve beyni ile yakışıklıydı.
Belki en kolay, belki en zor yapılan mesleği seçmişti.
İstanbul Bab-ı Ali’sinde, İkitelli Basını’nda olsa, mesleğini daha kolay, rahat ve iyi ekonomik koşullarla yapardı.
O, zor olanı seçti,
Halkının gerçekleri görmesi, duyması için bir muhalif gazeteyi seçti.
46 Gazetecinin öldürüldüğü ülkede Evrensel’de çalışmayı yeğledi.
1996 yılının ilk öldürülen gazetecisi oldu.
Sanayi burjuvazisine hizmet etmek için Anayol formülleri ile uğraşan ‘tekelci basın’ bile öldürülüşüne tepki göstermek zorunda kaldı.
İstanbul’a ‘kafa koparmaya giden’ler, bendine sığmayarak ‘taşan’lar bile öldürülüşüne ve öldürenlere karşı kılıf bulamadı.
Öldürenler belliydi.
Ve devlet seyirciydi.
Filmin kurgusunu hazırlayanlar bu kez ‘seyirci’nin katil oluşu karşısında suçüstü olmuşlardı.
Gençti,
Yüreği ve beyni ile gençti.
Yakışıklıydı.
Yüreği ve beyni ile yakışıklıydı.
Güzeldi.
Düşüncesi ile güzeldi.
Adı; Metin Göktepe’ydi.
Biz dün Metin Göktepe ile beraberdik.