Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor








Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
Her pedal bir fidan
Her pedal bir fidan
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!

Selma Artar

AYIPLARINIZI ÖRTMEYE SANSÜR YASASI YETMEZ
15 Ekim 2022 Cumartesi

Basın Yayın Okulu ve İletişim Fakültelerinde verilen ilk derslerden biri sansürdür. Türk basın tarihinde, basının en çok sansüre uğradığı dönem tabii ki II. Abdülhamid dönemidir.

II. Abdülhamid, 33 yıllık saltanı süresince, halkına hafiye, jurnal, sürgün ve sansürle şekillenen tam bir baskı rejimi uyguladı. O yüzden II. Abdülhamit’in bu dönemine İstibdat dönemi denir. 

Onun döneminde basına görülmemiş derecede ağır sansür uygulanmıştır. İlk olarak 1877 yılında Sıkıyönetim Nizamnamesi’yle siyasi gazete ve dergiler, 1882 yılında ise genel anlamda bütün gazete ve dergiler sansürün kapsamına girdi. Özellikle sansürle görevli bir  Eğitim Kurulu kuruldu. Bu kurul, basılmadan önce bütün kitapları inceleyip onaylarsa, kitabın basın ve yayınına izin veriliyordu. II. Abdülhamid’in emri ve Şeyhülislam’ın fetvasıyla 150 çuval kitap hamamlarda yakılmıştı. 

 II. Abdülhamid’in sansür anlayışı tabii ki bununla da kalmadı. Grev, suikast, ihtilal, sosyalizm, hürriyet gibi bazı kelimelerin yazılması ve kullanılması yasak olduğu gibi, ayrıca bu kelimeler halkı isyana teşvik sayılıyordu. “Kızıl” demek suçtu mesala, Batı ülkeleri kendisine “Kızıl Sultan” dediği için. 

Komik gelebilir ama yasaklı kelimeler içinde “burun” bile vardı. 

II. Adülhamit'in kavisli bir burnu olduğu için insanlar tarafından konuşulup, alay konusu olmasın diye... 

Hacivat ve Karagöz orta oyunu da yasaktan nasibini alanlar arasındasıydı. 

Mizah yasaktı...

Karikatür yasaktı...

Hatta Mustafa Kemal, Harbiye’deki arkadaşlarıyla birlikte çıkardığı “okul gazetesi” yüzünden 

tutuklanmış, daha sonra da Suriye'ye sürgüne gönderilmişti...

II. Abdülhamit, muhalefetten ve muhalif gazetecilerden hoşlanmazdı. Muhalif gördüğü Ziya Paşa’yı sürgüne göndermiş, Namık Kemal’i de zindana attırmıştı.

 II. Abdülhamit muhalifleri bu şekilde cezalandırken, kendisini ve sarayını öven yazılar yazan gazetecileri ise rütbe ve nişanlarla ödüllendirir, onlara hediyeler verirdi.

Günümüze ne kadar çok benziyor, değil mi? 

Sanki toplumun başka hiç bir derdi yokmuş gibi TBMM açılır açılmaz ilk gündeme gelen Saray rejiminin “sansür yasası” ile Türkiye Cumhuriyeti’ni 145 yıl öncesine,  II. Abdülhamit’in İstibdat Dönemine geri döndürmek istiyorlar.

Çıkardıkları yasanın, hapis cezası getiren 29. maddesi anayasaya aykırı olup, öznel ve keyfiliğe açık bir durum oluşturmakta, sadece basın mensupları ve gazetecileri değil toplumun tüm kesimlerini etkilemektedir. Bu yasa toplumda telafisi imkansız sonuçlar doğurabileceği gibi en çokta demokrasimize zarar verecektir.

Basının ve Gazetecilerin asli görevi; toplumu doğru, tarafsız, objektif olarak bilgilendirmektir. Bu yasayla gerçekte amaçlanan; yolsuzlukların, hırsızlıkların, haksızlıkların, hukuksuzluğun, yoksulluğun, hayat pahalılığının, işsizliğin ve daha pek çok kötülüğün üstünü örtmektir.

Ancak bizler

Korkmayacağız...

Yılmayacağız...

Susmayacağız...

Doğru bildiklerimizi konuşmaya ve yazmaya devam edeceğiz...

Anayasal Hakkımız olan; “ ifade ve ifadeyi yayma özgürlüğünün” sonuna kadar savunucusu olacağız.

 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Atilla Köprülüoğlu
Atilla Köprülüoğlu
"ÇEK LOKOMOTİFİ" ZATOPEK
Levent Donduran
Levent Donduran
İhtiyar gözyaşları…
Sedat Kaya
Sedat Kaya
ŞÜKRAN DANSI
Nüvit Tokdemir
Nüvit Tokdemir
Benim kitap fuarlarım...
Esat Erçetingöz
Esat Erçetingöz
Alaçatı’da “Windfest 2024” rüzgarı esti
Okan Yüksel
Okan Yüksel
GÖZTEPE'NİN "KOCA KAPTANI" GÜRSEL AKSEL
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri