Bir atı vardı..
Dillere destandı..
Eşi benzeri yoktu..
Sanki kanatlıydı..
Sahibi binince üstüne tozu dumana katardı..
Adı Kır-At'tı.
Anadolu'da efsaneydi..
"Bir atı var Ala Paça
Peh peh peh
Mecal vermez Kırat kaça
Hey hey hey
Az kaldı ortamdan biçe."
.
*. *. *
Köroğlu'ydu bu atın sahibi..
Bolu beyine başkaldıran Köroğlu'ydu..
Halkın kahramanıydı..
Beylerin korkulu rüyası..
Bezirganların belalısı..
Adı, paşaları bile titretirdi..
Ezilenin, yoksulun, mazlumun yanındaydı..
Zenginden alır, yoksula dağıtırdı..
*. *. *
16. Yüzyıldı..
Köroğlu yaşlanmıştı..
Kır-Atı hiç bırakmamıştı.
"Köroğlum der ki farıdım..
İhtiyar oldum çürüdüm..
At yoruldu, ben yoruldum..
Güzel bindiri bindiri.”
*. *. *
Birgün Kırat kayboldu..
Köroğlu kahroldu..
Atını aramak için yollara koyuldu..
Diyar diyar dolaştı..
Sonunda İstanbul'a ulaştı..
Sultanahmet'te At Pazarı'nı dolaştı..
Satışa çıkarılan atlar arasında Kırat'ını gördü..
Hemen alıcı rolüne girdi..
"Efendi" dedi, "Bu at güzele benziyor. Ancak binip bir denemek istiyorum."
Satıcı Köroğlu'nu tanımadı..
"Dene" dedi..
Köroğlu Kırat'ına bindi..
Sahibini tanıyan at dörtnalaydı..
Köroğlu fırtına gibi Sirkeci sahiline indi..
Bir sal kiralayarak Üsküdar'a geçti..
Sonra gözden kayboldu..
At hırsızı şaşkın şaşkın bakıp kıvranırken, arkadaşları onu teselli etmeye çalıştı..
" Üzülmeyi bırak! Atı alan Üsküdar'ı geçti.."
*. *. *
O gün bugün bu deyim dilimize yerleşmiştir.
"İş işten geçti. Artık yapacak bir şey kalmadı..Fırsat kaçtı." anlamındadır.
Zorla gaspedilen bir atın geri alınmasının hikayesidir.
Bilinmesi gerekir.
(Sedat Kaya, Datça)
17 Nisan 2017
